Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/940 E. 2022/81 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2018
ESAS-KARAR NO : ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1538 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, davacı kooperatifin takip konusu senetler dolayısıyla davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı firma ile geçmişte ufak miktarlı alışverişler yapıldığını ancak gerekli ödemelerin de yapıldığını, kooperatifin eski müdürü ile anlaşmalı olarak fatura düzenlenip defterlere geçirildiğini, bu malların kooperatife teslim edilmediği gibi bu mallara kooperatiflerinin ihtiyacının da bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davaya konu yapılan Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1538 esas sayılı dosyasındaki icra takibinde senedin ciro yoluyla müvekkiline verildiğini, davacı kooperatifin başkanı ve yönetici olan …nın şahsi güvencesi dahilinde kooperatife satılan inşaat malzemesi mallar için faturalarının kesildiğini, irsaliyelerinin düzenlenerek davacı kooperatif başkanı ve yöneticilerine teslim edildiğini, faturalar kapsamında müvekkiline verilen senetler nedeniyle alacaklı olduğunu, malların müvekkili tarafından teslim edildiğini, sonrasına ilişkin hususların müvekkilini ilgilendirmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senet ve faturaların her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ceza davası kapsamında kooperatif yöneticilerinin yargılandığı, davalı şirket ya da ortakları ile ilgili herhangi bir soruşturma yapılmadığı, faturalara konu malzemelerin teslim edilmediği ve bonoların bedelsiz olduğuna yönelik iddiaların usulüne uygun delillerle ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacı vekili tarafından;
Davalı yanın fatura düzenlediğini, bu faturaların müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olduğunu, ancak malın fiilen teslim edilmediğini, müvekkili tarafından teslim edildiği iddia edilen malların başka firmalardan temin edildiğini, ayrıca faturalara ilişkin sevk irsaliyelelerinin bulunmadığını, ceza davası kapsamında müvekkilinin zarara uğradığının anlaşıldığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bonoların bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1538 Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibinde, 30.10.2007-30.11.2007- 30.12.2007 vadeli 10.500’er TL bedelli 3 adet senetten dolayı 31.500,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 33.555,00 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Takibe konu senetler nakden kaydı ile … tarafından kooperatif lehine keşide edilmiş, kooperatif kaşesi üzerine atılan iki imza ile davalıya ciro edilmiştir.
Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/254 Esas sayılı dosyası delil olarak incelenmiştir. Kooperatif müdürü olan sanık … hakkında yönetim kurulu karar defterinde 25/01/2015 tarihli 43 nolu sayfasında ” ihtiyaç duyulması halinde inşaatlarla ilgili malzemelerin alınması ,sözleşme yapılması, bankadan para çekilmesi , yatırılması, üyelerden aidat toplanması için inşaat mühendisi …’a net 1500 TL maaş verilmesi yazdığı ancak kriminal raporuna göre 500 rakamı önüne ( bir 1) koyarak 1500 TL aylık maaş verilmesine şeklinde değiştirildiği , bu değişikliğin sanık tarafından yapıldığı gerekçesi ile belgede sahtecilik suçundan ve ayrıca kooperatif inşaatında kullanılmayan malzemeleri kullanılmış gibi gösterdiği, bu sebeple 51.065,71 TL tutarında zimmet suçunu işlediği gerekçesi ile iki ayrı suçtan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiştir. Karar kesinleşmemiş ise de ceza davasında yalnızca kooperatif yöneticilerinin sanık olması davalı şirket yöneticileri hakkında dolandırıcılık, senette sahtecilik, bedelsiz senedi tahsile koymak gibi herhangi bir suçtan dava açılmamıştır.
Somut olayda davalı savunması üzerinde de durulduğunda, faturalarda yer alan malzemeler davacı kooperatife teslime edilmiş ancak inşaatta kullanılmamış, teslim edilen malzemeler kooperatif çalışanları tarafından başka bir inşaata götürülmüş yada satılmış olsun bu durumda davalının sorumluluğu olmayacak, senetlerden dolayı kooperatifin sorumluluğu sona ermeyecektir.
Davacı kooperatifin zararı uğradığı ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile sabit ise de bu durumda yapılması gereken kooperatif tarafından ilgili dönemdeki yöneticiler yada haksız fiil faili aleyhine sorumluluk ve tazminat davası açılması ve zararın ilgilisinden tahsil edilmesidir.
Dava konusu senetler ve faturalar her iki tarafın defterlerine kayıtlı olması karşısında davacı taraf iddiasını yazılı delillerle ispatlayamamıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”