Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/880 E. 2022/381 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince davalıya satışı yapılan mal bedelinin ödenmediğini, tahsili için takibe giriştiklerini, davalı yanca haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince SGK tarafından yapılan inceleme neticesinde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, davaya konu edilen alacakla ilgili olarak SGK’nın henüz bir inceleme yapıp ve onay vermediğini, borç durumunun netleşmediğini, davacı yanın sözleşmeye uygun hareket etmediğini ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki mal satımından ötürü davacı yanın takip tarihi itibariyle 112.620,26.-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın dava tarihi itibariyle SGK tarafından dava edilen tutarlara ilişkin mutabakat sağlanmadığından alacağın muaccel olmadığı yönündeki savunmanın, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara göre belirlenen borç tutarının davalı defterinde de kayıtlı olduğu, ayrıca sözleşmede … başlıklı bendin mahiyeti itibariyle alacağın muacceliyetine ilişkin bir ifade içermediği gerekçesi ile davanın kabulü ile 112.620,26.-TL alacağın 28.05.2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, 2012 Temmuz – Aralık dönemi ile 2013 Ağustos – 2014 Ocak dönemi aralığında SGK tarafından her hangi bir inceleme yapılmamış olup mutabakat sağlanmadığını, davacı ile yapılan sözleşme gereğince inceleme yapılmayan dönemler için inceleme yapılıncaya kadar müvekkilince her hangi bir ödeme yapılmayacağını, dava tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların karşılanmadığını, eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, raporun 4.8 maddesinde SGK’nın hasta isimleri belirlenerek yaptığı kesinti miktarının esas alındığını, esasen bu dosyaların örneklemeye alınıp incelenen dosyalar olduğunu, örneklemeye alınan bu 8.4 maddesindeki dosyalara dayandırarak sözleşme gereği 4.2. maddesindeki kesintilerin yapıldığının bilirkişinin tespiti gerektiğini, bu nedenle bilirkişi raporunun 5. Bölümü 7. Parağrafında bahsedilen 21.490,71.-TL kesintinin ameliyattan değil malzemeye bağlı yansıyan kesinti olduğunu bildirmesi gerektiğini, bilirkişinin hesabına göre borcun 125.236,99.-TL değil, 105.786,21.-TL belirlenmesi gerektiğini, maddi hata yapıldığını, ayrıca müvekkilinin kayıt ve defterlerinin de incelenmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, alacağın muaccel olup olmadığı ile varılacak neticeye göre davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında satıma konu malların teslim edildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmamakta olup çekişme sözleşmenin “…” başlıklı maddesinin ödeme hususunda bir vade öngörüp öngörmediği noktasında toplanmaktadır.
Yine sözleşmede “cari hesap” şeklinde işleyecek bir ticari ilişkinin açıkça kabulünden sözedilemeyecektir, zira bu yönde açık bir kararlaştırma bulunmamaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “…” başlıklı maddesi “Firmanın hastaneye kestiği faturalar, fatura döneminin mutabakatını Hastane, … Kurumuna fatura kesip ve bu kesilen faturayı ……. arasında mutabakat sağlandıktan sonra satıcı firmaya hastane tarafından ödeme evrakı verilir “hükmünü içermektedir.
Mahkemece sözleşmenin “…” başlıklı maddesinin vadeye ilişkin bir hüküm olmadığını değerlendirmesine karşın hükme esas aldığı bilirkişi raporunda davacının 112.620,26.-TL’lik alacağının muaccel olduğu değerlendirilmiş olması bakımından ilk derece mahkemesinin gerekçesi kendi içerisinde çeliştiği anlaşılmaktadır.
Dairemizce “…” başlıklı maddenin vadeyi düzenlediği değerlendirilmiş olup bu duruma göre dava tarihi itibariyle davalı ile SGK’nın mutabakata varmış olduğu faturaların belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır. Dairemizin benzer uyuşmazlıkla ilgili değerlendirmesi de aynı yöndedir (AnkaraBAM22HD., 31.05.2021 tarih, 2018/2380 Esas, 2021/879 Karar).
Açıklanan nedenle SGK tarafından mahkemece yazılan 13.12.2018 tarihli müzekkereye 18.12.2018 tarihinde verilen cevap da dikkate alınarak mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi heyetinden EK rapor alınması suretiyle dava tarihinde muaccel olan alacak miktarının belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece açıklanan yönlerden delil toplanmamış, ayrıca toplanan deliller de açıklanan yönlerden karar yerinde tartışılmamıştır. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmadan veya gösterilen deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davalının borçlu olduğu tutarın belirlenmesi için yukarıda açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE;
2-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/88 Esas, 2019/134 Karar sayılı ve 07/02/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK m. 353 hükmü uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK m. 362/1-g maddesi uyarınca kesin olmak üzere 18/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”