Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/851 E. 2022/192 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ


HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2018
ESAS NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkiline ait nakliye araçlarının dava dışı bir şirket tarafından nakliye işinde kullanıldığını, sözkonusu şirketin davalı şirketten almış olduğu akaryakıt bedelinin müvekkilinden tahsiline yönelik yapılan takibin kesinleşmesi nedeni ile ödemek zorunda kaldıklarını, ancak müvekkilinin davalıya her hangi bir borcunun bulunmadığını beyanla borçlu olmadıklarının tespiti ile ödemiş oldukları tutarın istirdatını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, yakıt ödemelerinin davacının sorumluluğunda olmamasına karşın ödeme yapmasının çelişki olduğunu, dava dışı şirket ile davacı arasında yakıt bedelleri hususunda bir anlaşma varsa bu durumun müvekkilini bağlamayacağını, davacının ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı yanın ticari defterlerinde davalı ile olan ticari ilişkisinin gösterir her hangi bir kaydın bulunmadığı, davacı ile dava dışı şirket arasında nakliye açıklamalı faturalar ve yapılan tahsilatların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde ise davalı tarafça takibe konu edilen 86 adet faturadan 34.506,69.-TL tutarında 24 adedinin nakit tahsilat olarak kayıtlara işlendiği, kalan 72.102,78.-TL tutarındaki 62 adet faturanın ise davacı adına kayıtlı olmayıp dava dışı şirket adına davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu bakımdan davacının akaryakıt satımından ötürü borçlu olmadığı, davacının istirdat istemi yönünden ise icra dosyasına yapılmış bir ödeme olmadığı, davacı yanca ödeme iddiasının ise ispat edilemediği, davacının yemin teklifinin de davalı yanca eda edildiği gerekçesi ile menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, mahkemece menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, zira davacının dava dilekçesinde davacıya ait nakliye işinde kullanılan araçların dava dışı şirketin işlerini yapmak için kullanıldığını, bu dönem içerisinde davacıya ait tırların yakıt ihtiyaçlarının davalı şirketten tedarik edildiğini, yakıt ödemelerinin dava dışı şirkete ait olduğunu, ancak sorun çıkmaması için her yakıt alımından sonra davacı tarafından bedellerinin ödendiğini beyan ettiğini, bu beyanlardan davacının davalı müvekkilinden akaryakıt aldığını kabul ettiğini, yine davacı yanın hem her akaryakıt alımından sonra ödeme yaptıklarını hem de takip nedeni ile ödeme yaptıklarını beyan etmesinin de çelişki olduğunu, iki defa ödeme yaptığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, aksi düşünüldüğünde ise istirdat yönüyle davanın reddedilmesi nedeni ile görevsizlik kararından ötürü davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, mahkemece menfi tespit isteminin kabul edilmesine karşın kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını, zira davalının alacaklı olduğunun dava dışı şirket olduğunun mahkemece belirlendiğini, müvekkilinin davalı tarafından yapılan takiple zor duruma düştüğünü, mahkemece istirdat talebinin reddinin de hatalı olduğunu, icra dosyasına davalı alacaklı vekili tarafından 23.10.2013 tarihinde açılan taleple borcun ödendiğinin anlaşıldığını, yine müvekkili tarafından ve davalı tarafından dava dışı şirket defterlerinin incelenmesi talebinin mahkemece kabul edilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili tarafından yapılan yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasında akaryakıt satım sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve buradan varılacak neticeye göre davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı yanın akaryakıt satımı nedeni ile faturaya dayalı yapmış olduğu takipten ötürü borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında akaryakıt satım sözleşmesi ilişkisinin bulunup bulunmadığı yönünden davacı menfi tespit isteminde bulunan yan sözkonusu akaryakıt borcunun dava dışı … ….’ye ait olduğunu, kendi araçlarının dava dışı şirket tarafından götürü usulü çalıştırıldığını ve bu süreçte alınan akaryakıt borçlarının sözkonusu şirkete ait olduğunu iddia etmiş, mahkemece davalı defteri üzerinde yaptırılan incelemede ise takibe konu akaryakıt satımına ilişkin olarak bir kısım akaryakıt bedelinin nakden ödendiği, kalan kısımların ise alıcı olarak davacı değil, davacının iddiası ile örtüşür biçimde dava dışı … …. unvanının yazıldığı görülmekle, bu anlamda davalı defteri kendi aleyhine delil kabul edilerek davacının bu yöndeki iddiasını ispat ettiğinin kabulü ile menfi tespit talebinin kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca eldeki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olduğu ve akabinde görevsizlik kararı ile istinaf incelemesi yapılan kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dosyanın gönderildiği, davalı yanca görevsizlik kararı nedeni ile ayrıca vekalet ücreti takdiri gerektiği yönündeki istinaf itirazı ise HMK m. 331/2 hükmü uyarınca yargılamaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılamanın tekliği ilkesi gereğince görevsizlik ya da yetkisizlik kararından ötürü vekalet ücreti verilemeyeceğinden istinaf itirazı yerinde değildir.
Davacının istirdat istemi yönünden ise, mahkemece davacının takip borcunun ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı tarafından davacı aleyhine girişilen takipte alacaklı vekili 22.10.2013 tarihli talebinde “talebimiz üzerine borçlunun adına kayıtlı olan bir kısım araçların yakalanması yönünde işlem tesis edilmiş ve tarafımızdan da yakalama avansı yatırılmıştır. Borçlu ile alacağın tahsili konusunda uzlaştığımızdan borçlunun araçları üzerine işbu dosyamızdan konulan yakalamaların kaldırılmasını, yakalama avansı olarak tarafımızdan yatırılan paranın takip talebinde yer alan hesap numarasına iade edilmesini” şeklinde talepte bulunulduğu,
Yine 22.10.2013 tarihli alacaklı vekili “borçlu ile uzlaşma sağlanmış olup, dosya alacağından feragat etmekteyiz. Feragat nedeniyle dosyada var olan hacizlerin fekkini talep ederim, dedi” yönünde talepte bulunduğu anlaşılmakta olup aynı gün alacaklı vekilinin icra dosyasındaki talepleri değerlendirildiğinde alacağın tahsili anlamına geldiği, yine sözkonusu ödemenin davalı dışında başka bir kişi ya da şirket tarafından yapıldığının da davalı yanca ispat edilemediği nazara alındığında istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak davacı yan 125.400,00.-TL ödeme yaptığı yönündeki iddiasını ispat edememiş olup takip tutarı 106.659,47.-TL’nin tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bu yöndeki davasının kısmen reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddine, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ….. vekilinin istinaf itirazlarının REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE,
3-Ankara Asliye 13. Ticaret Mahkemesi’nin 06.11.2018 tarih ve 2015/252 Esas, 2018/702 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE;
4- a-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Menfi tespit talebinin kabulü ile davacının Ankara 2. İcra Dairesinin 2013/12262 takip sayılı dosyası nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine,
İstirdat talebinin kısmen kabulü ile 106.659,47.-TL alacağın 22.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.566,07.-TL harçtan peşin alınan 2.141,55.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.424,52.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplam 2.169,60.-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 634,20.-TL, bilirkişi ücreti olarak 700,00.-TL yapılan toplam 1.334,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Davacının yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği göz önüne alınarak karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 12.782,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılama Giderleri Yönünden;
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana İADESİNE,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.566,07.-TL harçtan peşin alınan 2.141,52.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.424,55.-TL harcın davalı …. …. tahsili ile Hazineye İrad Kaydına
7-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın tebliğinin HMK m. 359/4 uyarınca İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 25.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”