Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/840 E. 2021/2318 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı aleyhine davacıya olan borcundan dolayı icra takibi başlatıldığını, takibe konu 25.05.2010 tanzim tarihli 30.01.2011 vadeli 5.000,00TL bedelli, 25.05.2010 tanzim tarihli 28.02.2011 vadeli 5.000,00TL bedelli, 25.05.2010 tanzim tarihli 31.03.2011 vadeli 5.000,00TL bedelli 3 adet bononun vade tarihlerinden itibaren beklenildiğini, davalının tutumu gereği takibe konu edilmek zorunda kalındığını belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; dava konusu senetlerin zamanaşımına uğradığını, vadeden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle takibin haksız olduğunu, senetlerin teminat karşılığı verildiğini, arka taraflarında teminat senedi ibaresi bulunduğunu, davacının oturduğu apartmanın müteahhidi olduğunu, bu senetlerin bedellerinin apartmanın iskanı alınması sonucu verileceği konusunda anlaştıklarını, ancak davacı tarafından iskan alınmadığının, bunun üzerine iskanın apartmanı sakinlerinin kendi imkanları ile sonradan alındığını belirterek davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davaya ve takibe esas olan bonoların üç yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeni ile kambiyo senedi vasfını yitirdiği, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliği taşıdığı ve her iki yanın tacir ve ticari işletmesi ile hususlardan doğan bir davadan söz edilemeyeceği, mutlak ticari davalardan olmadığı gerekçesi ile uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaati ile dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşerek merci tayini yönünde Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderildiği, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından ihtilafın kaynağının kambiyo senedi olan bono olması nedeni ile zamanaşımına uğrayıp uğramadığının Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemenin yargı yeri olarak belirlendiği, davaya ve takibe konu olan bonoların, vade tarihlerinden itibaren takip tarihine kadar üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, taraflar arasındaki temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde oldukları, zamanaşımına uğrayan bonoların davacı tarafından ilamsız takibe konu edildiği, takibe konu bonolar malen kaydı ile düzenlendiği, 25.05.2010 tarihli protokoldür başlıklı belge içeriğinde satılan daire karşılığında 100.000TL peşin ve her biri 5.000TL bedelli 9 adet 45.000TL tutarında senet alındığı, dava konusu olan son üç bononun da taşınmaz bedeli karşılığı verildiği, bu üç senedin aynı zamanda davacı tarafından 31.12.2010 tarihine kadar iskan alınması koşulu ile verildiği iskan alınmaz ise 10.000TL cezai şartın ödeneceği kararlaştırıldığı, tapu kayıtlarında taşınmazın davacı adına tescil edildiği ve talebe konu üç adet zamanaşımına uğramış olan bono da dahil olmak üzere 9 adet bononun satım bedeli karşılığında verilmiş olduğu, zamanında iskan alınmamasının yaptırımı protokol içeriğinde davalı lehine cezai şart olarak belirlendiği, takibe konu senetlerin iskan karşılığı verildiği iddiasını kanıtlar başkaca bir ispat vasıtası sunulmadığı, satım bedeline ilişkin davaya ve takibe konu senetlerden davalı yanın sorumlu olduğu gerekçesi ile 15.000TL senet bedellerine ilişkin asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili, davacıya 9 adet senet verildiğini, davaya konu üç adet senedin kambiyo vasfında olduğunu, davacıya müvekkili tarafından kendisine düşen daierinen kalan borcu karşılığı 9 adet senet verildiğini, 9 adet senetten 6sı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davacıya verilen senetler olduğunu, davaya konu üç adet senedin ise davacı müteahhitin inşaatı eksiksiz tamamlayıp iskanı alması karşılığında aralarında yaptıkları protokol doğrultusunda davalı tarafından teminat senedi olarak verilmiş senet olduğunu, davacı inşaatı eksiksiz tamamlamadığını ve inşaatın iskanını almadığını, kat malikelri kendi aralarında karar alarak belediyeye başvurduğunu, eksikliği giderdiklerini, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının zaman aşımına uğramış senetleri kötü niyetli olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapmayarak adi takip yaarak zaman aşımından kendisini kurtarmaya çalıştığını, dava konusu üç adet senedin iskan alınması karşılığında teminat senedi olarak verildiğini belirtir protokol incelendiğinde davacının iskan almaması karşılığında cezai şart olarak 10.000 TL konulduğunu, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; zamanaşımına uğrayan bonolar nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı noktasında toplanmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, zamanaşımına uğramış bonolara dayalı olarak yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle takibe konu edilen bonolardaki imzaların davalı yanca inkar edilmemiş olmasına, taraflar arasında akdedilen protokol hükümlerinden sözkonusu senetlerin satım nedeni ile satım bedelinin teminatı olarak verilmiş olduğunun anlaşılmasına karşın ödenmiş olduğunun davalı yanca ispat edilememiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.024,65.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 260,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 764,65.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 30.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”