Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/839 E. 2022/69 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2019
ESAS-KARAR NO ….
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 0 (sıfır) km yeni bir araç almak istediğini, ücretini ödediğini, teslim almak için gittiğinde gözle görülür biçimde hatalar bulunduğunu farkettiğini ve boya ölçümü yapılmasını istediğini, araç üzerinde 1,70 ile 3,66 mikron değerleri arasında çok farklı ölçümler yapıldığını, aracın ayıplı olduğunu, aracın müvekkili tarafından teslim alınmadığını beyanla aracın misli ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, dava konusu aracın 12.01.2017 tarihinde davacı yan tarafından teslim alındığını, aracın eksiksiz ve kusursuz olduğuna ilişkin teslim formunun bulunduğunu, eldeki davanın konusuz kaldığını, araç üzerindeki boyanın fabrika orijinal boyası ve boya değerleri standart değerler içerisinde ise aracın ayıplı olduğunun sözedilemeyeceğini, dava konusu edilen aracın boyasının fabrika orijinal boyası olduğunu, tamir boyası olmadığını ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarına göre aracın ikinci kez boyama işlemine tabi tutulduğu, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının ayıp ihbarında bulunarak seçimlik haklarından misli ile değişimini talep ettiği, değişim yapılmadığı sürece de aracı yedinde tutmaya hakkının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu aracın misli ile değişimine, aracın tüm takyidatlarından ari davalıya iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, davacı yan eldeki davayı açtıktan sonra aracı eksiksiz ve kusursuz olarak teslim aldığına dair araç teslim formunu imzaladığını ve ihtirazi kayıt koymadığını, davanın konusuz kaldığını, aracın ayıplı olmadığını, araçtaki boyanın standart değerler içerisinde ve fabrika orijinal boyası olduğunu, tamir boyası olmadığını, Yargıtay kararlarının bu yönde olduğunu, buna karşın araç boyasının ayıplı olduğunun kabulü halinde dahi aracın misli ile değişimini gerektirmeyeceğini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım yönünde karar verilmesi gerektiğini, misli ile değişim kararının haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi TMK m. 2 hükmü uyarınca iyiniyet kurallarına da aykırı olduğunu, feshin satıcı aleyhine doğurduğu sakıncanın alıcı lehine doğurduğu faydadan çok büyük olduğunu, TBK m. 227 hükmü uyarınca durumun haklı görülmemesi halinde hakimin onarım ya da satış bedelinin indirilmesine karar verebileceğinin düzenlendiğini, Yargıtay içtihatlarının bu doğrultuda içtihat sevkettiğini, bunun yanında davacının aracı kullandığı süre için kullanım bedeli hesaplaması ve semen tenzili yapması gerektiğini, araçta değer kaybı varsa bunların da tespitinin yapılması ve aracın takyidatlarından ari olarak teslimi yönünde karar verilmesi gerektiğini, ayrıca konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinin mahkemece karşılanmadığını, kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre ayıplı olduğunun belirlenmesi halinde misli ile değişiminin somut olaya uygun düşüp düşmediği olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle dava konusu aracın ikinci defa boyandığının ihtilafsız olmasına, bu konuda satıcının alıcıyı bilgilendirdiği hususunda ve sözkonusu boya işleminin standartlara uygun olduğuna dair davalı tarafından her hangi bir iddia ve delil ortaya konulmamış olmasına, uyuşmazlık konusunda uzman otomotiv mühendisi bilirkişi görüşü nazara alınarak aracın ayıplı olduğunun ve misli ile değişiminin kabulünün usul ve yasaya aykırılık teşkil etmemesine göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.277,49.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.319,38.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.958,11.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 07/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”