Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/823 E. 2021/2323 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2019
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili firma tarafından davalı borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2016/17947 E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlu tarafından icra dosyasına haksız hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili firmanın İran devleti …. ilinden üretmiş olduğu (… v.b.) malzemeleri İran’daki taşıma firmaları aracılığı ile davalı firmanın …. devletinin başkenti … kentindeki şantiyesinde kullanılmak üzere teslim edildiğini, müvekkilinin davalı firmaya toplam … adet malzeme gönderdiğini, davalı firmanın ise bu malzemelerin 10000 adedini ödediğini, ….tanesi …… tutarındaki malzemenin fiyatının davalı tarafından ödenmediğini, davalı firmaya Ankara 16. Noterliğinin 11.03.2016 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, müvekkili firma tarafından… yevmiye sayılı faturaların davalı firmaya gönderildiğini, davalı firmanın bu mal satışı nedeni ile müvekkili firmaya 51.505,93 USD borcunun bulunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve alucakları saklı kalmak kaydı ile davalının hukuka ve yasalara aykırı itirazlarının iptali ile icra takibine kaldığı yerden devamına, icra takibi tarihi itibarı ile asıl alacağa … Bankası azami …. faizi uygulanmasına, kötü niyetli olarak itiraz eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının önce ihtarname çektiğini, bilahare faturalar tanzim ederek alacak talebinde bulunduğunu, davacının ihtarnamesinin 11.03.2016 tarihli, icra takibine dayanak yapılan faturaların ise 20.04.2016 tarihli olduğunu, davacının HMK 200 md. hükmü gereğince iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, mahiyeti itibari ile bu davada tanık dinlenemeyeceğini, buna muvafakat etmediklerini, … Bankası azami mevduat faizi talebinin haklı ve hukuki bir yanının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacının dava konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı 50.920,00 USD asıl alacak, 585,93USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.505,93 USD faturalara dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu, itiraz üzerine açılan işbu dava hak düşürücü 1 yıllık süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapıldığı, aldırılan bilirkişi raporlarında dava konusu faturaların davacının kayıtlarında bulunduğu, davalının kayıtlarında bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu, dava konusu alacağın dayanığı olan fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği ve işin yapıldığının davacı tarafından ispatının gerektiği, gümrük kaydındaki mallar ile bu dava konusu malların aynı olup olmadığına dair aldırılan bilirkişi raporunda, dava konusu faturalar ile gümrük kaydına esas olan faturaların aynı olmadığının belirtildiği, davacının yemin deliline dayandığı ve yemine başvurmayacaklarını bildirdiği, her ne kadar davacı tarafından alacak isteminde bulunulmuşsa da; alacağın dayanağı faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu, davacının kayıtlarına göre bakiye alacak bulunduğu ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının tek yanlı olarak lehine delil teşkil etmediği, davacının fatura konusu malların davalıya teslimi ve taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari satım sözleşmesi nedeniyle alacaklı olunan miktarın davalı şirket tarafından ödenmemesinden dolayı , önce icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalının takibe itirazı üzerine müvekkilinin alacağının tahsili için açıldığını, mahkemece müvekkilin alacağın varlığını ispat edemediği, malların teslimine ilişkin belge konulamadığı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, aldırılan bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağını, bu eksikliklerin giderilmesi gerektiğini, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiğini, usulüne uygun ve eksiksiz tutulduğunu, müvekkilinin ticari defterlerinde davalıya yaptığı satımı gösteren faturaların kayıtlı olduğunu, davalı defter ve kayıtlarının … … …. tebliğine uygun tutulup tutulmadığı hakkında bilgiye rastlanılmadığı, davalı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğuna dair elde bir bilgi yokken ve usulüne uygun tutulduğu kabul edildiğinde dahi müvekkilinden alınan ürünlere dair hiçbir kayıt içermeyen davalının defterlerine göre iddialarının ispatlandığının ortada olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini istinaf etmiştir.
Davalı vekili, davacının önce ihtar keşide edildiğini, ihtara itiraz üzerine faturalar tanzim ederek alacak talebinde bulunduğunu, davacının 20/04/2016 tarihli faturaları tanzim ederek kötü niyetli olarak icra takibine konu ettiğini, müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, duran takibin devamı için bu davayı açtığını, yapılan yargılamada davacının icra takibine konu ettiği fatura muhteviyatı mallar sebebiyle müvekkilinden alacaklı olduğunu ispat edemediğini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında alım satım ilişkisi olmadığını, bu duruma rağmen müvekkilinden alacak iddiasında bulunarak müvekkiline ihtar keşide ettiğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacının herhangi bir temel ilişki olmadığını bile bile sonradan fatura düzenleyerek düzenlediği faturalara dayalı olarak icra takibi yaptığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek 14.02.2019 tarihli kararın “davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” ile ilgili bölümünün kaldırılarak talepleri doğrultusunda “ davacının dava konusu alacağın %20si oranında icrâ inkar tazminatına mahkumiyetine ” karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; satım konusu malların davacı tarafça davalıya teslim edilip edilmediği; davalı için kötüniyet tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle takibe konu fatura içeriğindeki malların teslim edildiği vakıasının davacı yanca ve davacının takibinde haksız olmasına karşın kötüniyetli olduğunun davalı yanca ispat edilememiş olmasına göre davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”