Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/766 E. 2022/188 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
ESAS-KARAR NO ….

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan … … Ltd. Şti arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu bayilik sözleşmesi çerçevesinde imzalanan protokole göre davacı lehine davalı şirkete ait taşınmazın üzerinde intifa hakkı verilmesinin taahhüt edildiğini, davalı şirkete 1.000.000USD nin ödendiğini, ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini belirterek, cezai şart ve davalıya ödenen hizmet bedelinin iadesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ödenen hizmet bedelinin sözleşme gereğicne ödendiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, intifa şerhinin kaldırılması için davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek,davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; taraflar arasıda kurulan bayilik sözleşmesi gereğince davalı lehine verilen intifa hakkının terkin edilmeden davanın açıldığı, bu hususda davalı tarafın davacıya vekalet verdiği, ancak davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, davacı tarafça davalıya çekince koymadan uzun süre … verildiği, bu süre geçtikten sonra yeterli miktarda … alınmadığından bahisle dava açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince ödenen hizmet bedelinin iadesi gerektiği, bunun intifanın terkini şartına bağlı tutulamayacağını, fesih sebebiyle istenilen cezai şart talebinin haklı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden davalıya ödenen hizmet bedelinin iadesi ve sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacının cezai şart talep etmesinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı, eldeki dava ile … Kurulunun 12.03.2009 tarihli genelge ile haksız … kapsamında değerlendirdiğinden anlaşmaları 5 yıl süre ile sınırladığı gerekçesi ile fazla süreye ilişkin önceden yapılan ödemelerin iadesini talep etmiştir.
Davacının dava açmaktaki yararı hukuki olmalıdır: Hukuki yarar dava açıldığında var olmalıdır; ilerideki yarar yeterli değildir. Bu nedenle, muaccel olmayan alacak için dava açılamaz; açılırsa dava hukuki yarar yokluğundan (usulden) reddedilir.
Taraflar arasında 12/09/2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 yıl süreli intifa hakkı tesisine ilişkin sözleşme düzenlendiği, bu sözleşme kapsamında davalı şirketin maliki bulunduğu taşınmazın tapu kaydına davacı lehine 12/09/2007 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıl süreli intifa hakkının tescil edildiği ve dava tarihi itibariyle intifa hakkının kaldırılmadığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı eldeki dava ile taraflar arasındaki dikey anlaşmanın … Kurumunun 12.03.2009 tarihindeki genelgesi doğrultusunda; öngörülen süreden önce sonlandırılması nedeniyle, davacı lehine davalı şirketin taşınmaz kaydında tesis edilen intifa hakkı süresi nazara alınarak, davacı yanca yapılmış olan hizmet bedelinin geçersiz kalan süreye isabet eden tutarının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncellenmiş miktarının tahsilini talep edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı 12/09/2007 tarihinde 15 yıl süre ile tesis edilmiştir. Talep, … Kurumu kararı nedeni ile sona eren intifa hakkı süresi için davacı tarafından davalı bayi adına yapılan bayilik hizmet bedelinin bakiyesinin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili istemli açılan dava 30.07.2013 tarihinde açılmış olup, intifanın terkini ise henüz yapılmamıştır. Bu durumda, davanın açıldığı tarihte, davacının intifa hakkı devam etmekte olduğundan, bayilik sözleşmesinin feshinin bu hakkın kullanımı yönünden bir etkisi bulunmamaktadır. O halde dava tarihi olan 30/07/2013 itibariyle intifa hakkının terkin edilmediği ve sebepsiz zenginleşme olgusu gerçekleşmediğinden, davacının intifa bedeli ve semereleri yönünden talep edilebilir bir hakkı bulunmamaktadır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/04/2021 Tarih, 2020/5020Esas, 2021/3459 Karar sayılı ilamı).
Taşınmaz üzerindeki intifa hakkı davacı tarafından davanın açıldığı tarih itibariyle terkin edilmemiştir. Bu durumda intifa hakkı terkin edilmeden sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak, davanın açılmayacağı zira her davanın açıldığı tarihteki koşullar gözetilerek erken açılan davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Aynı şekilde davacı tarafın uzun çekince koymadan ifaya devam edip fesih ile birlikte cezai şart istemesi dürüstlük kuralına aykırı olduğundan, davacı tarafın bu yöndeki talebinde reddinde usulsüzlük bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 24/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”