Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/765 E. 2022/1039 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/765 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1039 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018
ESAS NO : 2015/101 E 2018/1020 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirkete mal sattığını ve teslim ettiğini, bunun karşılığında 22.10.2013 tarih, 1.102,01 TL bedelli; 30.10.2013 tarih, 30.041,40 TL bedelli; 18.12.2013 tarih, 2.094,50 TL bedelli faturaların düzenlendiğini, davalı şirketin fatura bedellerini müvekkiline ödemediğini, teslim edilen mallar için tek taraflı olarak iade faturası keserek müvekkiline tebliğ ettiğini, tarafların anlaşmalarında mal iadesi söz konusu olmadığını, aynı zamanda herhangi bir ayıbın da bulunmadığını, davalı şirketin iadesinin sebepsiz olduğunu, müvekkilinin ihtarname ile faturaları iade ettiğini ve fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, ancak davalı şirketin fatura bedellerini ödemediğini belirterek; 33.237,91 TL’nin fatura tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının, iade faturası kesilmesine rağmen iade konusu malları taraflarına göndermediğini iddia ettiğini, iade faturası içeriğindeki söz konusu malların 17.12.2013 tarihinde müvekkili şirketten teslim alındığını bildirerek davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; dacının davalıya yönelik 22/10/2013 tarihli 1.102,02 TL’lik, 30/10/2013 tarihli 30.041,10 TL’lik, 18/12/2013 tarihli 2.094,50 TL’lik olmak üzere toplam 33.237,61 TL’lik fatura düzenlediği, her ne kadar davalının malları iade ettiğine dair iddiası mevcut ise de davacının kayıtlarında iade faturaların yer almadığı, yargılama aşamasında bizzat davalı vekilinin yazılı beyanlarında malların dava dışı … firmasına iade edildiği belirtilmiş ise de … firmasının davada taraf olmadığı, ticari ilişkinin davanın tarafları arasında gerçekleştiği, dava konusu edilen malların iadesine ilişkin kayıtların … firmasından temini hususunda davalının ispat koşulunu yerine getiremediği, dava dışı firmanın mahkemece yazılan müzekkerelere yanıt vermediği, bu kapsamda esas alınan davacı ticari defter kayıtlarına göre, davalının iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 33.237,91 TL alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 30/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; mahkemece vade aşımı adı altında alacağın varlığı davacı yanca ispat edilmemişken kabul edilmesinin hatalı olduğunu, fatura muhteviyatı malların iade edildiğine ilişkin tanık delililine dayandıklarını ancak tanığın dinlenmediğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu faturalardan kaynaklanan alacağın varlığının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesi kapsamında faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı yan tarafından davalı adına tahakkuku yapılan fatura muhteviyatı alacağın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece taraf defterlerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde tarafların ticari defter kayıtlarında mal satışına ilişkin iki adet davacının davalıya yönelik 22/10/2013 tarihli 1.102,02 TL, 30/10/2013 tarihli 30.041,10 TL bedelli 2 adet faturanın kayıtlı olduğu ancak 18/12/2013 tarihli 2.094,50 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde yer almadığı ve vade aşımı adı altında tahakkukunun yapıldığı vade farkı alacağına ilişkin olduğu, diğer faturaların ise mal satışı nedeni ile düzenlendiği belirlenmiştir.
Davalı mal satımına yönelik düzenlenen fatura muhteviyatı malları iade ettiğini savunmuş ise de bu husus usulüne uygun delillerle kanıtlanamamıştır.
Mahkemece; tarafların ticari defter kayıtları incelenerek davacının davalıya yönelik 22/10/2013 tarihli 1.102,02 TL’lik, 30/10/2013 tarihli 30.041,10TL’lik, alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde oluşa ve dosya içeriğine göre bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte vade farkına yönelik olarak taraflar arasında bir anlaşma ya da fiili uygulamanın bulunduğunun ispat edilemediği hususu gözetilmeden vade aşımı adı altında düzenlenen faturaya yönelik alacağın kabulü hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vade aşımına yönelik istinaf isteminin kabulü ile yapılan hata yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmemesi nedeni ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/101 Esas 2018/1020 Karar sayılı 25/12/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
b-31.143,12TL alacağın temerrüt tarihi olan 30/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
c-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 3.989,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
d-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 2.094,79TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 1.354,80TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranında hesap edilen 1.269,41TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa tarafa ödenmesine,
f-Davalı tarafından yapılan 81,63TL yargılama giderinin 5,14TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-HMK’nun 333 Maddesi gereğince Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatırana yana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere,07/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”