Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/759 E. 2021/2229 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
ESAS NO : …….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında temizlik malzemeleri alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını, davacı tarafça davalıya bu çerçevede 4 adet çek verildiğini, ancak davalının çeklere istinaden teslim etmesi gereken ürünleri zamanında teslim etmediğini belirterek, bu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu ürünlerin davacı tarafa belirtilen tarihlerde teslim edildiğini, çek bedellerinin ödenmediğini, davacının halen borçlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; davacı tarafın satım ilişkisine konu ürünleri zamanında teslim edilmediğini yazılı delillerle kanıtlayamadığı, bononun bedelsiz kaldığının ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça kanıtlanamadığı, kendisine hatırlatılan yemin delilinin davalı tarafça eda edildiği gerekçesi ile davacının davasının reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebininde reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ürünlerin belirtilen zamanda teslim edilmediğini, bu durumun davalı tarafça kabul edildiğini, mahkemece davacının ikrarının değerlendirilmediği belirterek, yerel mahkeme kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili ise; davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını belirterek, kararı istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya ve takibe konu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; çekten kaynaklanan menfi tespit tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafça, davacının taraflar arasındaki alım satım ilişkisine istinaden 4 adet çekin davalıya verildiği, ancak satım sözleşmesine konu malların zamanında teslim edilmediğini belirterek, menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, söz konusu satım sözleşmesine konu ürünlerin teslim tarihinden sonra teslim edildiğini iddia etmektedir. Ancak dosya içerisinde bu ürünlerin belirlenen tarihlerden sonra teslim edildiğine dair herhangi bir yazılı delil bulunmamaktadır. Aynı şekilde davacı tarafın ürünleri geç teslim aldığına dair ihtirazi kayıt içeren bir belge sunmadığı, davalıyı bu konuda temerrüte düşürmediği anlaşılmaktadır. Davalı taraf kendisine teklif edilen yemini eda etmiş, davacı tarafın istinaf ettiği gibi gerek duruşmada alınan beyanında, gerekse beyan dilekçesinde davaya konu malların zamanında teslim edilmediğine ilişkin ikrar sayılabilecek beyanda bulunmamıştır. Bu nedenle davacı tarafın istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı tarafın istinaf itirazlarına gelince; mahkemece karar tarihinde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücreti olan 2.725,00TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak menfi tespit davaları nispi harca tabi olan, sonucunda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gereken davalardandır. Bu nedenle davalı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları doğru görülmüştür.
Açıklanan bu nedenlerle davacı tarafın istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, davalı tarafın istinaf itirazları kabul edilerek, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilerek, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/511 Esas, 2019/37 Esas, 10/01/2019 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın REDDİNE,
b)Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
c)Alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 1.536,98 TL harçtan mahsubu ile 1.492,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
d)Davalı taraf kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince; 12.500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
e)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
g)Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30TL harcın peşin alınan 44,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”