Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/746 E. 2021/2204 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında fayans işleri ve su tesisatının onarımı için anlaşma yapıldığını, bu kapsamda müvekkili tarafından davalıya 3 adet her biri 1.000,00 TL bedelli olan bonolar verildiğini, 30/11/2017 tarihli 1.000,00 TL bedelli bononun ödeme gününün ve bedel kısmının tahrif edilerek Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22780 E. sayılı dosyasında takibe konu edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin teminatsız ya da uygun görülecek bir teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; dava konusu takibe dayanak bono fotokopisinin incelenmesinden 22/02/2017 tanzim 30/11/2017 vade tarihli 13.000,00 TL bedelli bononun davacı tarafından davalı lehine keşide edildiğinin tespit edildiğini, dava tarihinden sonra kesinleşen icra takibi sırasında yapılan esas haciz tutanağında davacı yanca ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin borç kabul edilerek ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, davacının kabul beyanının yer aldığı tutanağın ihtiyati haciz tutanağı olmadığından ve borçluya ödeme emri tebliğ edildiğinden haciz işleminin yapılacağının davacı tarafından önceden bilinmesi nedeniyle söz konusu beyanın manevi cebir altında verildiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine ve kötüniyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından talebin reddine dair karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin raporundaki tespitte ileriye gitmediğini ve yeterli araştırmayı yapmadığını, müvekkilinin hacizden korktuğu için ihtirazi kayıt ileri sürmeyi dahi akıl edemediğini, müvekkilin vermiş olduğu taahhüde istinaden borcunun tamamını ödediği ancak bu ödemelerin gerçekten borcu olduğu için değil haciz sırasında korktuğu ve iradesi fesada uğratıldığı için yapıldığını, yerel mahkemece eldeki davanın istirdat davasına dönüşmesi talebine gerekçeli kararın hiçbir yerinde yer verilmediğini ve istirdat davasının sonuçlarına uygun bir karar verilmediğini belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının düzenlemiş olduğu bonodan dolayı borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davacı tarafça 28/02/2018 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında borcun kabul edilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”