Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/740 E. 2022/89 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2018
ESAS-KARAR NO :…

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili davada dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalının ürettiği dekoratif taşların davacı tarafça satıldığını, davacı tarafın davalıya vermis olduğu çeklerden 09/09/2014 keşide tarihli, 42.260TL bedelli çekin başka bir çek ile değiştirileceği konusunda anlaşma yapıldığını, ancak davalı tarafın bu çeki iade etmeyerek icra takibi başlattığı belirterek borçlu olmadığının tespitini, ayrıca davacı tarafın alacaklı olması nedeniyle takas beyanlarının kabulü ile davalı elinde bulunan toplam bedeli 60.000TL olan kıymetli evrakın mahsubu ile 41.907,32TL’nin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça bahse konu çekin ödenmediğini, davalının kendi hesaplarına göre davacıdan 38.676,91TL alacaklarının olduğunu davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı tarafın ticari defterlerine göre düzenlenen 40.134,23TL tutarındaki 3 adet faturanın davalı tarafça BA formu ile vergi dairesine beyan edildiği, dolayısıyla bu fatura içeriğinin teslim alındığının kabulü gerektiği, bu miktar dikkate alındığında davacı tarafın davalı tarafça takibe konulan çekten dolayı 26.457,32TL borçlu olmadığının belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacının davaya konu çek ve bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafça icra takibine konu edilen çekten dolayı 26.457,32TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın mahkemece belirtildiği gibi faturaya konu malları teslim almadığını, bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi taşımadığını, malların tesliminin ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, raporların çelişkili olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili ise; hükmün yanlış kurulduğunu, davalı elinde bulunan kıymetli evraklardan davacının borcu düştükten sonra kalan kısım yönünden alacak taleplerinin kabul gerektiği, mahkemece yanlış hesap yapıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının davalıya aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davalı tarafça ticari defterlerine kaydedilmeyen ancak BA formu ile vergi dairesine bildirilen faturalardaki malın teslim alındığının kabulü ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olmasına, bundan başka davacı tarafın davalıdan alacağının belirlenmemiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.743,38 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.719,14TL harcın mahsubu ile bakiye 5.024,24TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”