Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/726 E. 2021/2227 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : .. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya fatura karşılığı mal satıp teslim edildiğini, ancak davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili süresinde davaya cevap vermemiş, cevap süresi geçtikten sonraki beyan dilekçesinde özetle; Ankara Batı Mahkemelerinin yetkili olduğunu, cevap süresi dolsa dahi davalının ön inceleme duruşmasına kadar delillerini ortaya koyabileceğini, taraflar arasında herhangi bir sözleşme olmadığını, davacının cari hesaba dayanmadığı gibi faturaları rastgele işleme koyduğunu, davalının borcunun bulunmadığını, her ne kadar faturalara itiraz olmaması nedeniyle kabul karinesi oluşsa da ticaret hukukunda iade faturasının da söz konusu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda; yetki ilk itirazının cevap dilekçesi ile ileri sürülmediğinden yetki ilk itirazının yerinde görülmediği, tarafların ticari defterlerine göre davacının alacaklı olduğu, davadan sonra da ticari ilişkinin devam ettiği, bu nedenle söz konusu alacak kalemlerinin şüpheli alacak olarak değerlendirilmediği, davalı tarafından takibe konu miktarı aşar şekilde davadan önceki faturalar ve davadan sonraki faturalara ilişkin ödeme yapıldığının anlaşıldığı, yapmış olduğu ödemelerin takipten sonraki borç miktarından fazla olmasına göre ödemelerin takibe konu borçlar için de yapıldığının sabit olduğu gerekçesi ile itirazın iptali talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve icra inkar tazminatına hükmetmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin kanuna ve içtihatlara aykırı olduğunu, davalı dava açıldıktan bir süre sonra kendisini halen bir avukat ile temsil ettirmediği için davanın 8.000,00 TL’lik alacak kısmından feragat edildiğini ve bu feragatin davalı tarafın vekalet ücreti çıkmayacağı öngörüsüyle yapıldığını, sonradan davalı şirketin kendisini bir avukat ile temsil ettirmeye başlaması üzerine taraflarına yüklenen vekalet ücretinin hakkaniyete aykırı olduğunu, kısmi ödenen borç üzerine bu miktar ile ilgili yapılan feragatin kusur olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davadan sonra yapılan ödemelerin dava konusu borca ilişkin kabul edilmesine katılmadıklarını belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra takibi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, kararın verildiği tarih itibariyle davalının kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmasına, davalı tarafça yapılan ödemelerin TBK’nun 102. maddesi gereğince vadesi gelen ilk borca ilişkin olarak yapıldığının kabul edilmesine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye14,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 29/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”