Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/710 E. 2022/64 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
ESAS-KARAR NO …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili davada dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan … arasında bir servis aracının işletilmesi için ortaklılık kurulduğunu, ancak 3 ay sonra ortaklığın sona erdiğini, ortaklık sona ererken servis aracının davacıda kalmasına, 96.000TL’nin davalıya ödenmesine karar verildiğini, buna karşılık davalıya 60 adet bono verildiğini, bono bedellerinin ödenmesine ragmen davalı tarafça bonoların bi kısmının icra takibine konulduğunu belirterek menfi tespit isteminde bulunmuş, ayrıca fazladan ödenen 15.800TL’nin istirdadını talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar ayrı ayrı verdikleri çevap dilekçesinde özetle; daha önceden aynı konuda davacı tarafça açılan davanın reddedildiğini ve davanın kesinleştiğini, davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; davacı tarafça Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/546 Esas sayılı dosyası ile aynı ilişkiden kaynaklanan aynı taraflara menfi ve istirdat davası açıldığı, bu davanın reddedildiği ve kesinleştiği dolayısıyla ortada kesin hüküm olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce açılan menfi tespit davasının icra takibinden önce olduğunu, bononun alacaklı davalı …’a cira edildikten sonra tekrar bu davanın açıldığını, davanın açılmasında hukuki yarar olduğunu, ayrıca asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; öncelikle kesin hüküm dava şartının yerine getirilip getirilmediği, daha sonra ise davacının davaya konu bonolar nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde davacı tarafın davaya konu bono bedellerinin ödendiğini belirterek, menfi tespit ve istirdat talep ettiği görülmektedir.
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/546 Esas sayılı dosyası incelendiğinde, adı geçen dosyada davacının işbu davanın davacısı …, davalının ise işbu davanın davalılarından … olduğu görülmektedir. HMK’nun 114/1-i maddesinde aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK’nun 303/1. maddesinde bir davadaki kararın kesin hüküm teşkil etmesi için her iki davanın taraflarının dava sebeplerinin ve talep sonucunun aynı olması gerekmektedir.
Dava konusu olayda davalı olan …’a davaya konu bonoların hamili olduğundan bahisle dava yöneltildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla … ilk davanın davalısı değildir. Mahkemece bu durum gözetilerek, davalı … hakkında daha önceden verilen ve kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığı dikkate alınarak, deliller toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.a.4.maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/980Esas, 2018/986Karar sayılı ve 11/12/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 07/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”