Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/669 E. 2022/94 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
ESAS-KARAR NO …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili davada dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşma çerçevesinde davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiği, ancak davalının yerine getirmediğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini, fesih tazminat bedeli ve fatura gecikme bedeli olarak kesilen faturanın davacı tarafça ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğinibelirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşmadan 3 ay sonra davalının ekonomik sıkıntıya girdiğini, bunun üzerine davacının teminat mektubunu nakde çevirdiğini, sözleşmeyi feshin haksız olduğunu, fesih iradesinin tebliği edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; taraflar arasındaki sözleşmenin devamı sırasında bir kısım faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine teminatın nakde çevrildiği, ardından davacının sözleşmeyi feshettiğini ihtar ettiğ, ancak sözleşmeye göre 3 günlük teminat mektubu sunması için mehil vermediği, bu nedenle fesih tazminatı ve sözleşme sona erdiğinden gecikme tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.2. maddesine göre yapılan fesih bildiriminin usulüne uygun olduğunu, davalının sözleşme hükülerini yerine getirmediğini, basiretli bir tacir olan davalının sözleşme ile bağlı olduğunu, sözleşmenin 15. maddesine göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshi nedeniyle davacının gecikme bedeli ve fesih tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı noktalarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesinden kaynaklı olarak davacı tarafça düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça icra takibine itiraz edilmesi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince sözleşmenin ifası devam ederken davalı tarafın bir kısım fatura bedelini ödememesi üzerine davacının, sözleşme kapsamında bulunan davalıya ait teminatı nakde çevirerek, fatura bedellerini tahsil ettiği ve hemen peşinden 27/04/2015 tarihine göndermiş olduğu ihtarname ile sözleşmenin 14/2. maddesi gereğince sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği görülmektedir.
Sözleşmenin 14/2. maddesinde ise “taraflardan birinin iş bu anlaşmanın herhangi bir hükmünü ihlal etmesi ve diğer tarafın yazılı ihtarına rağmen 3 iş günü içerisinde ihlale son vermemiş olması halinde ihtarda bulunan taraf anlaşmayı ve/veya ticari uygulama protokollerini derhal feshetmek hak ve yetkisine sahip olacaktır.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda bahsi geçen ihtarnamede 30/04/2015 tarihine kadar davalıdan kesin teminat mektubu istenilmiş, ancak mahkemece de belirlendiği gibi sözleşmenin 14/2. maddesinde belirtilen 3 iş günü sürenin verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşmenin ilgili hükümleri gereğince usulüne uygun bir şekilde feshedildiğinden söz edilemeyecektir. Kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin fesih ihbarından sonra uygulanmadığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,90TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”