Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/643 E. 2021/2290 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018
ESAS NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin elektronik posta yolu ile müvekkili şirkete malzeme siparişi verdiğini, malların teslim edildiğini, 27.02.2014 ve 28.02.2014 tarihli iki fatura düzenlendiğini, faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalının teslim edilen mallarla gönderilen faturaları, itiraz etmeden kabul ettiğini, 27.02.2014 tarihli faturanın net 41.062,73€ malzemelerin bedeli, 1.610,62€ navlun ücreti olmak üzere toplam 42.673,35€, 28.02.2014 tarihli faturanın net 60.917,88€ malzeme bedeli, 2.389,38€ navlun ücreti olmak üzere toplam 63.307,26€ olduğunu, malzemelerin siparişle birlikte %30 peşin, kalanın teslimatta ödemeli özel şartıyla satıldığını, davalı şirketin ödemelere ilişkin özel şart gereğince 07.11.2013 tarihli sipariş tarihinden 11 gün sonra, her iki fatura bedelinin (navlun ücreti hariç) % 30’u 30.594,18€’yu (41.062,73€+60.917,88€=101.980,61€ %30 = 30.594,18€) müvekkili şirketin…. hesabına havale ettiğini, 27.02.2014 tarihli faturadan bakiye 12.318,819 €, 28.02.2014 tarihli faturadan ise bakiye 45.031,896 € bakiye alacak kaldığını, bakiye borcun teslim tarihinde ödeneceği belirtilmişse de davalı şirketin, müvekkili şirketin hesabına 13.02.2014 tarihinde 30.615,49 €, 06.08.2015 tarihinde ise 4.770,94€ olmak üzere toplamda 35.386,43€ daha havale ettiğini, bu ödemelerden sonra 28.02.2014 tarihli fatura ile ilgili 40.000,00€ tutarında bakiye alacaklarının kaldığını, ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin 07.11.2013 tarihinde, …’ye malzeme siparişi verdiğini, tarafların karşılıklı olarak anlaştıklarını, ancak, davalının 07.03.2014 tarihinde teslim alınan sipariş konusu malların ayıplı olduğunu tespit ettiğihi, bu hususu gecikmeksizin davacıya bildirdiğini, bu kapsamda, tarafların … tarafından söz konusu ayıplı mallara ilişkin olarak herhangi bir bedel ödenmemesine karar verdiklerini, davalının, 40.000,00 Euro tutarındaki ayıplı mallar hariç olmak üzere, mutabık kaldıkları tüm bedelleri, davacıya zamanında ve eksiksiz olarak ödediğini, …’in, 28.02.2014 tarihli faturaya konu olan malzemelerin ayıplı olması nedeniyle, 40.000,00Euro’yu ödemekten çekindiğini belirterek; davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, takip dayanağı fatura ve içeriğindeki ürünlerin davalıya teslim edildiğinin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, davalı teslim edilen ürünlerden bir kısmının ayıplı olduğunu, ayıbın derhal satıcıya ihbar edildiğini, ayıplı ürün bedeli olan 40.000 Euro’nun ödenmemesi konusunda tarafların mutabık kaldıklarını ancak davacının mutabakata aykırı hareket ederek ayıplı ürün bedeli olan 40.000 Euro için icra takibi başlattığını savunduğu, davacı taraf ayıp iddiasına ve ayıbın süresinde kendisine bildirildiği iddiasına karşı çıktığı, ispat yükünün davalıda olduğu, davalı teslim aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığını kanıtlamakla yükümlü olduğu, davalının ayıp iddiasında bulunduğu ancak verilen süreye rağmen herhangi bir kanıt sunmadığı, davalının süresi geçtikten sonra ayıp iddiasına dayanak bir takım belge ibraz ettiği, davacının muvafakatının olmadığı, HMK m 145/1 uyarınca tarafların kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremeyeceği, bu nedenle süresinden sonra ibraz edilen delillere mahkemece itibar edilmediği, aldırılan bilirkişi raporu ile faturalara konu malların 07.03.2014 tarihi itibariyle teslim alındığı, davalının muayene ve kontrol yükümlülüğünü de yerine getirmediğinin tespit edildiği, davalının ihbar yükümlülüğünü de yerine getirdiğine ilişkin herhangi bir delil ibraz etmediği, davalının ayıbın varlığı ve süresinde ihbar edildiğine ilişkin davalı beyanlarına itibar edilmediği, davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğüne ilişkin dosyada herhangi bir kanıt bulunmadığı, davalının temerrüt tarihinin kesin olarak kanıtlanamadığı gerekçesiyle işlemiş faiz yönünden talebin reddi ile itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini, davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğüne ilişkin dosyada herhangi bir kanıt bulunmadığını ve temerrüt tarihinin kesin olarak kanıtlanamadığını, işlemiş faiz yönünden talebin reddi ile itirazın iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verildiğini,
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan takipte 40.000,00-Euro asıl alacak ve fatura tarihinden takip tarilhine kadar 3.026,85.-Euro işlemiş faiz talep ettiklerini, mahkemece davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir kanıtın sunulmadığı, davalının temerrüt tarihinin kesin olarak kanıtlanamadığı gerekçesi ile işlemiş faiz yönünden talebin reddi ile davacının 40.000,00-Euro asıl alacak üzerinden iptaline karar verildiğini, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda davalının fatura konusu malları teslim almadığına dair bir iddia ileri sürmediği, fatura konusu malların ithalat yolu ile yurda giriş yaptığını ve … Beyannamesi ekinde faturalarında olduğunu, fatura konusu malların Gümrükten çekildikten sonra teslim alınmadığına ilişkin iddialarının kabul edilemeyeceğini, malların 07.03.2014 tarihinde teslim alındığını,27.02.2016 takip tarihine kadar faiz talep edilebileceğini ve tutarın 2.995,29-Euro olduğunun tespit edildiğini, ödemeye ilişkin koşulların “siparişle birlikte %30 peşinat, gerisi teslimatta ödeme” yapılacağının da açıkça belirtildiğini, kesin vadenin söz konusu olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının takibe kadar işlemiş faiz yönünden kaldırılarak davanın kabulü ile itirazın iptaline, borçlunun %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, işlemiş vaiz talep koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede ödeme yükümlülüğüne ilişkin özel bir belirleme bulunmamasına karşın düzenlenen faturadan teslim biçiminin uluslararası ticarette kullanılan terim olan “…” olduğunun ve ödemenin % 30’luk kısmının siparişle peşin, geri kalan kısmının ise teslimatta ödeneceği anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre ödeme için bakiye kısmının teslimatta ödeneceğinin satımın uluslararası olması ve sözkonusu uluslararası ticaret terimi olan “…” satım usulünden anlaşılması karşısında belirli bir vadenin belirlenmiş olduğunun kabulü ile mahkemece alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre işlemiş faize de hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenle davacı yanın istinaf itirazının kabulü ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki biçimde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/59 Esas 2018/957 Karar sayılı 12/12/2018 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİ İLE,
Davalının Ankara 11.İcra Dairesinin 2016/4554 takip sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, 40.000,00.-EURO asıl alacak, 2.995,29.-Euro işlemiş faiz üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Asıl alacak tutarı olan 40.000,00.-EURO’nun takip tarihindeki ,,, Bankası efektif satış kuru karşılığının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
c-Davanın reddedilen bölümü için davalının kötü niyet tazminatının reddine,
d-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 11.875,21.-TL harçtan peşin alınan 2.274,48.-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.600,73.-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
e-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı, 2.274,48.-TL peşin harç ile 4,60.-TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan 3.000,00.-TL bilirkişi ücreti, 161,00.-TL tebligat, müzekkere ve posta giderinden oluşan toplam 3.161,00.-TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 3.158,68.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın üzerinde bırakılmasına,
g-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 20.465,07.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ı-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 51,13.-TL istinaf posta giderinden, davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 51,09.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1.maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”