Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/613 E. 2021/2027 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE :…. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2018
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, dava dışı … ve dava dışı … … isimli şahıslarla kafe işletilmesi amacıyla ortaklık kurduklarını, ancak davacı müvekkilinin ve …’ın devlet memuru olması nedeniyle şirket ortaklığını çocukları ile kurduklarını, 18.08.2016 tarihli ,,, yapılması amacıyla şirketin kurulduğunu, işin kurulumu sırasında yanlar arasındaki sözleşmenin imzalanması ve işin yapılması amacıyla üç adet bononun düzenlendiğini birinci bononun müvekkili tarafından ödendiğini, diğer bonoların ise şirketin işleyişi konusunda anlaşmaya varılamadığından ortaklığın sonlandırıldığını, daha sonra karşılıklı olarak … ….. kızı üzerinde bulunan %60’lık hissenin …. devrini ve şirketin işleyişinden itibaren almadıkları kazanç paylarına karşılık verilen bonoların borç bedellerinin dava dışı ortak … tarafından ödenmesine karar verdiklerini, Davacının şirket %60 lık hisse devrini ortak … oğlu …. üzerine yapmaları nedeniyle … tarafından davalı elinde bulunan toplam 25.000TL bedelli bono borçlarına karşılık 18.08.2016 tarihli sözleşmeyi ortadan kaldıracak yeni bir sözleşme yapılarak 25.000,00TL bedelli müvekkili bonolarına karşılık 35.000,00TL bedelli bonoların davalıya teslim edildiğini, eski bonolar talep edildiğinde ise bonoların yanında olmadığını ve kendisine güvenmeleri gerektiği bildirilip iadesinin gerçekleştirilmediğini ancak daha sonra bu bonoların takibe konu edildiğini, senet alacaklısı ile karşılaşıldığında davalı tarafından yeni alınan 35.000,00 TL’lik senetlerin … tarafından ödenmediği ve bu borçluya başvurunun sonuçsuz kalması nedeniyle takibe konu edilen bonoların işleme konulduğunu, oysa borcun yenilenmesi anlamında kendilerine yapılan takibin haksız olduğunun bu senetlerin tamamen bedelsiz kaldığını ileri sürüp, Ankara 12. İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin durdurulmasını ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının müvekkiline iş yaptırdığını ve karşılığında takibe konu bonoları verdiğini bu bonoların zamanında ödenmemesi üzerine, takibe konu edildiğini, yapılandırma iddiasının gerçek dışı bulunduğunu, senetle ispatı gerektiğini, tanık dinlenilmesine muvafakat etmediğini, davacı ile eski ortağı arasındaki ticari faaliyetin sona ermesinin senetlere konu borçta iç ilişkiden kaynaklanan sorunların kendilerini ilgilendirmediğini, kişisel ilişkiden bağımsız senedin nakden verilen ve sebepten mücerret bir kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, nitekim malen verilen bir senet olmadığını bildirerek davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, sözleşmenin taraflarca inkar edilmediği ancak sözleşmeye konu işin yapılmadığının da ileri sürülmediği, senetlerin teminat kapsamında düzenlenmediği, bu yönün davacı tarafça yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı gibi borç karşılığı düzenlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmakla borcun yenilenmesi olgusunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, davacının imzaladığı bu senetler karşılığında bir başkası hesabına iş karşılığı borç yükümü altına girdiği, nitekim davada tanık dinlenilmesine muvafakat edilmediği, tarafların karşılıklı beyanının uyum içerisinde olduğu ve bu durumdan yararlanan üçüncü kişiler olsa dahi davacının tedbirli davranarak bir başkasının yararlanacağı iş için bono niteliğindeki belgeleri imzalayarak borçlanması kendi inisiyatifinde olmakla aksi kanıtlanamayan davanın REDDİNE, Davacı yanın takibin durdurulması yönünde bir tedbir uygulamadığından davalının tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; iddiaları tekrarlayarak davalı …’ın, davacı müvekkilin iptal edilen bonolarını işleme koyduğunun öğrenildiği 11.09.2017 ve 14.09.2017 tarihlerinde davalı … ve davacı müvekkil arasında geçen whatsapp yazışmalarında davalı …’ın aynı işten dolayı hem davacı müvekkilin iptal edilen bonolarını ve hem de asıl borçlu …’ın bonolarını işleme koyduğu, davalı …’ın avukatına vermiş olduğu talimatta bonolardan biri ödendiğinde diğerinin iade edileceğinin belirtildiği, iade etmediği hususunda tanıklarının beyanları alınması gerektiği, yenileme iradesi ile takibe konu bonoların bedelsiz kalmasını müteakiben borcun kısmen veya tamamen ödenmesi yükümlülüğünün ortadan kalktığı, ayrıca bedelsiz senedin kullanılmasının suç teşkil ettiği, bu sebepledir ki yenileme iradesi ile bedelsiz bırakılan senedin takibe konulduğunun ve davalı karşısında davacı müvekkilin borcunun bulunmadığının tespiti için elimizde bulunan ve delil başlangıcı niteliğine haiz içeriklere dayanılarak tanık dinletebilmeleri gerektiğini bildirmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 12.İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında; davalı alacaklı … tarafından davacı borçlu … aleyhine 21/07/2017 tarihinde 18/08/2016 tanzim tarihli 30/11/2016 ve 30/12/2016 vade tarihli 12.500,00’er TL bedelli bonolar dayanak yapılarak işlemiş faiz ve komisyon bedeli dahil 26.559,90 TL’nin tahsili için kambiyo senedine mahsus yolla takibe geçildiği, ödeme emrinin davacı borçluya henüz tebliğ edilemediği; takibe dayanak bonoların incelenmesinde keşidecinin …, lehtarın … olduğu nakden ihdas nedenli düzenlendiği görülmüştür.
Ankara 12. İcra Müdürlüğünün… sayılı takip dosyasında da davalı alacaklının 04/01/2017 tanzim ve 30/03/2017 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli bono ile yine 04/01/2017 tanzim 10/04/2017 vade tarihli 15.000,00 bedelli senetler nedeniyle borçlu … aleyhine toplam 30.159,07 TL’nin tahsili için 13.04.2017 tarihinde kambiyo takibine geçtiği, 17.04.2017 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği; takibe dayanak bonolarda …’ın keşideci …’ın lehtar olduğu nakden ihdas nedenli düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının, dava dışı kişilerle ortaklığı nedeniyle verilen dava konusu senetleri gerçekte dava dışı …’ın ödemesi gerektiğini, bu bonolara karşılık başka bonoların adı geçen tarafından düzenlenerek davalıya verildiğini, ancak …’ın ödememesi nedeniyle kendisine iadesi gereken, bedelsiz kalan senetlerin takibe konulduğunu ileri sürmüşse de iç ilişkinin davalı lehdara ileri sürülemeyeceğine, senetlerin illetten mücerret olmasına göre bedelsizlik iddiasının da yazılı kanıtlanamadığı gibi, davacının yemin deliline de dayanmadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.