Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/435 E. 2022/283 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/435 – 2022/283

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/435 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/283 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2018
ESAS-KARAR NO : 2017/919 E 2018/798 K

DAVACI :

DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalılar tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalılar aleyhine yapılan icra takibinde, davalı …’nin takibe konu çeki …’tan olan alacağına karşılık aldığını, çekin sahte olduğunu bilmediğini, kimseye borçlu olmadığı gerekçesi ile icra takibine ve borca itiraz ettiğini, davalı …’nin ise çekteki imzasının sadece taraflar arasındaki ticari ilişkiye tanık olması olduğunu, çekin sahte olduğunu bilmediği, kimseye borçlu olmadığı gerekçesiyle icra takibine ve borca itiraz ettiğini, takibe konu çekin … tarafindan ciro cdilerek müvekkili şirkete verildiğini, müvekkili şirketin takibe konu çeki bankaya ibraz ettiğinde çekin sahte olduğunun anlaşıldığı ve … hakkında bilişim sistemleri banka ve ya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılmış yapılan yargılama neticesinde …’ın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, davalı borçluların itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davalı borçlular tarafından Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/8421E sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptaline, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı …, davaya konu çekin abisine alışveriş neticesi … isimli keşideci tarafından teslim edildiğini, ticari hayatın karmaşıklığı ve hızı nedeniyle aynı zamanda ödeme aracı olan bu çekin … isimli firmanın pazarlama sorumlusu … isimli şahsa verildiğini, diğer davalı abisinin mobilya dükkanı açtığını, çekin sahte çıkması nedeniyle ciddi zararlarının olduğunu, mağdur olduklarını, çek nedeniyle sorumlu olmadığını, ihtarname gönderilmeden aleyhine takibe girişilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davaya konu çekin kendisine alışveriş neticesi … isimli keşideci tarafından teslim edildiğini, bu çekin kendisince davacı … isimli firmanın pazarlama sorumlusu olduğunu bildiği … isimli şahsa verildiğini, çeki teslim ettiği dönemde mobilya dükkanı açtığını, çekin sahte çıkması nedeniyle bir daha kendisine mal gönderilmediğini, bu nedenle çok ciddi zararının olduğunu, mağdur olduğunu, kendisine ait olmayan çek nedeniyle sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, çekin sahte olduğunun ceza yargılamasında belirlendiği, ancak bu çekin taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak verildiğinin davalılar tarafından ceza dosyasında ikrar edildiği, davalıların bu çek karşılığında ürün satın aldıkları ancak çekin sahte çıkması nedeniyle bedelini ödemedikleri anlaşıldığından davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki 8.900,0 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran;
1-Davacı vekili tarafından; Kararda lehlerine vekalet ücretinin takdir edilmemesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
2-Davalılar da; Davalı … yönünden davaya konu çekin abisi …’e alışveriş sonucu … isimli keşideci tarafından teslim edildiği, bu çekin … isimli firmanın pazarlama sorumlusu … isimli şahsa verildiği abisinin … ilçesinde mobilya dükkanı açtığı, bu süreçte davacı firma tarafından mal verilmesinin durdurulduğu için zarara uğradığı buna rağmen bankadan … hesabına 7.000,0 TL yatırdığı, yine 13.500,0TL daha aynı kişiye ödediği çekin sahte çıkmasında kendisinin kusuru olmadığı, çekteki imzanın kendisine ait olmadığından sorumlu olmadığı mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığı çeki … adlı kişinin keşide ettiği zaten adı geçenin ceza da aldığı, aksi halin düşünülmesinde de çek nedeni ile ciro zincirinden sorumlu olduğu düşünülürse bile ciranta olması nedeniyle tarafına ihtarname gönderilmesi gerektiği bu olmadan takibe girişilmesinin hatalı olduğu davanın reddi gerektiği, davalı … açısından da aynı iddiaları tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetten dolayı davalıların borçlu bulunup bulunmadığı, vekalet ücreti uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedi nedeniyle takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/8421 Esas sayılı dosyasında; alacaklı davacı vekili tarafından …-…- …- … aleyhine çeke dayalı olarak 44.500,00 TL çek ve 10.686,40 TL avans faizi olmak üzere toplam 55.186,40TL alacağın tahsili amacıyla 29.08.2017 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalıların takibe “çekteki imzasının sadece taraflar arasındaki ticari ilişkiye tanık olması olduğu, sahteliği bilmediği” şeklinde davalıların süresinde itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Takibe konu çekin 30.04.2015 keşide tarihli … tarafından keşide edilen …’nin lehtar olduğu 44.500,0TL tutarlı çek olduğu, çekin lehtar … tarafından …’ye onun tarafından da … … isimli kişiye, adı geçen tarafından da davcı şirkete ciro edildiği …’a keşide tarihinde ibrazı üzerine çekin sahteliği şerhi işlem yapılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/04/2017 tarih ve 2016/105 E. – 2017/154 K. Sayılı karar ile; şüpheli … hakkında bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının aracı kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda;sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, dolandırıcılık suçundan dolayı da neticeten 2 yıl 6 ay hapis, 83.320,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 01.11.2017 tarihinde kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu edilen sahte olduğu belirlenen çek kambiyo senedi niteliğinde değildir. Bu nedenle uyuşmazlık kambiyo hukuku ilkelerine göre değil temel ilişkiye dayalı olarak çözümlenmelidir.
Temel ilişkinin incelenmesinde ise; davacı çeki ciro ile alan hamil olup, çekin lehdarı ve ilk cirantası olan diğer davalı ile aralarındaki ticari bir ilişkinin varlığının kanıtlanması gereklidir. Bu kapsamda davacı tarafça sunulan cevaba cevap dilekçesinde çeki ciro eden … adlı kişinin davacı firma çalışanı ya da pazarlamacısı olmadığını, kendi nam ve hesabına faaliyet gösterdiğini, bu hususun çek üzerindeki kaşe ve cirosu ile sabit bulunduğunu beyan etmiştir. Dava dışı … de ceza yargılaması sırasında … ve …‘nin müşteri adayları olduğunu, mobilya istediklerini, bunun karşılığında kendisine çek verildiğini, daha sonra malları aldığı davacı şirket yetkilisi …’a ciro edip verdiğini beyan ettiği, böylece …’nin kendi nam ve hesabına çalıştığı, davacı çalışanı ya da pazarlamacısı olmadığına göre davalılar ile davacı arasında ticari bir ilişki olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Davacı ancak kendi ticari ilişkisi bulunduğu dava dışı …’den temel ilişkiye dayalı olarak ayrıca talepte bulunabilir.
Açıklanan nedenle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir. Kararın niteliği gereği davacı vekilinin istinaf başvurusunun da HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/919 E 2018/798 K ve 18/10/2018 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a)Davanın REDDİNE,
b)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 942,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 862,1‬0 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d)HMK 333.madde gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
e)Davalılar kendisini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti konusunda karar vermeye yer olmadığına,

İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalı yana iadesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf eden taraflarca yapılan masrafların takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip