Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/360 E. 2021/1730 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2018
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin damadının işe girmesi nedeniyle müvekkiline davalı tarafa 50.000,00.-TL teminat senedi düzenleyerek verdiği, daha sonra damadının işine davalı tarafça son verilmesi nedeniyle damadının çalıştığı yere vermiş olduğu zarar gerekçe gösterilerek verilen teminat senedinin icraya konulduğu gerekçesiyle, verilen bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; öncelikle eksik harç yatırıldığını, 50.000,00-TLlik senetten dolayı borçlu olmadığının tespitinin istenildiği ancak 17.572,60-TLnin harcının yatırıldığını, öncelikle harcın tamamlanmasını ayrıca davacının bonoyu damadı …’nin işe girmesi karşılığında kendisinden senet istediklerini, davacının da bu senedi verdiğini, davanın işten çıkarken vermiş olduğu zararlar nedeniyle senedin alındığını, protokol yaptıklarını bu nedenle davanın reddedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının damadı olan …’nin bir süre davalı firmada çalıştığı, firmaya verdiği zarardan dolayı işten çıkarıldığı, verilen zararın taraflarca birlikte tespit edildiği, bu zarara karşılık 50.000,00.-TL’lik teminat senedinin verildiği, davanın konusunu oluşturan hususun 17.491,97.-TL’lik zararın tahsili oluşturduğu, davacının da bu miktarda borçu olmadığına dair dava açtığı, harcın bu miktar üzerinden yatırıldığı, esasen taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan miktarında bu miktar olduğu, teminat senedi olarak verilen bononunda bu miktar için verildiği bu nedenle davalı tarafın harç tamamlattırılmasına yönelik talebin reddine karar verildiği, davacının davalıya 17.491,97.-TL borçlu olduğu, 17.572,60.-TL üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, müvekkilinin damadı olan …’nin davalı şirkete iş başvurusunda bulunduğunu, davalı şirket yetkililerinin …’yi işe alabileceklerini, ancak işe girmeden önce 50.000TL bedelli senet imzalaması gerektiğini şart koştuklarını, davalı şirket tarafından düzenlenen 50.000TLlik senedi imzaladığını, …’nin mobing ve baskıya maruz kaldığını, baskı altında içeriğini o tarihte tam olarak incelemesine müsaade edilmeyen bir takım belgelere imza attığını, ilerleyen süreçte bu duruma kayıtsız kalamadığını, iş akdini sonlandırdığını, davacı şirketin bu iddiaları kabul etmediğini ve senedin işyerine verilen zarar karşılığı alındığını iddia ettiğini, senedin üzerinde bulunan malen kaydının senet karşılığı bir mal satışı ya da teslimi olduğu anlamına geldiğini, ancak ne davalının ne de müvekkilinin mal teslimine dair iddiası ya da müvekkilinin bu doğrultuda beyanı olmadığını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72.maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davalı şirketin uğramış olduğu zararın teminatı olarak verildiği anlaşılan bononun ispat yükü kendi üzerinde olan davacı yanca karşılığının ödendiği hususunun ispat edilememiş ve sulh sözleşmesinin irade sakatlığı nedeni ile geçersiz olduğu yönünde iddia ve delil ortaya konulmamış olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”