Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/278 E. 2021/1846 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE … … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2018
ESAS-KARAR NO ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan 12/10/2015 tarihli sözleşme kapsamında KDV Dahil 84.960,87 Euro karşılığında mal alımı yaptığını ve buna karşılık olarak döviz kuru 3,34 TL üzerinden 15/01/2016 keşide tarihli 113.385,38 TL bedelli ve 15/03/2016 keşide tarihli 170.078,06 TL bedelli iki adet çekle toplam 283.463,44 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin 7.3. Maddesinde yer alan “Türk Lirası ödemelerde ödeme tarihinde … efektif satış kuruna göre kur farkı faturası kesilecektir.” şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin 1. sayfasına tarafların ortak iradesi ve el yazısıyla ekledikleri “Satış kuru fatura tarihi dikkate alınacaktır.” şeklindeki özel düzenleme ile mülga edildiğini, davalı tarafça ürün teslimi ile birlikte taraflarına 19/11/2015 tarih ve …. seri numaralı 240.480,00 TL bedel + 43.286,40 TL KDV olmak üzere toplam 283.766,40 TL’lik fatura (açıklama kısmında EUR = 3,34 TL) yazılarak gönderildiğini, ancak fatura tanzim tarihinde EURO için … efektif satış kurunun 3,06 TL olduğunu, bunun üzerine, davalıya Ankara 40. Noterliğinin 13/04/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile 12/04/2016 tarih ve … seri numaralı 22.270,54 TL bedelli kur farkı faturasının gönderildiğini ancak ödeme yapılmaması üzerine davalı hakkında kur farkının tahsili için takip başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının kur farkından kaynaklanan herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının tek taraflı olarak sözleşmeye sonradan yapmış olduğu ilavenin kabulünün mümkün olmadığını, ticari teamüller gereği de yabancı para ile yapılan satışlarda ödeme tarihindeki kur üzerinden hesap yapılması gerektiğini, aksi halde ticaretin işlemesinin mümkün olmayacağını, beyanla, davanın reddine, icra takibinin kötü niyetli olması nedeniyle müvekkili şirket lehine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı tarafça, sözleşmenin 7.3. Maddesinde yer alan “Türk Lirası ödemelerde ödeme tarihinde … efektif satış kuruna göre kur farkı faturası kesilecektir.” şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin 1. sayfasına tarafların ortak iradesi ve el yazısıyla ekledikleri “Satış kuru fatura tarihi dikkate alınacaktır.” şeklindeki özel düzenleme ile mülga edildiğini iddia etmiş ise de, davalı yanca, “Satış kuru fatura tarihi dikkate alınacaktır.” ibaresinin davacı tarafça ve el yazısıyla (sözleşmenin davacıda bulunan nüshasına) eklendiği, tek taraflı bu beyanın kendilerini bağlamayacağını ileri sürdüğü, bu durumda, 12/10/2015 tarihli sözleşmenin ilk sayfasında yer alan ve el yazısıyla yazılan “Satış kuru fatura tarihi dikkate alınacaktır” ibaresinin davalının da onayıyla sözleşmeye eklendiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, sözleşmenin taraflarda bulunan ıslak imzalı nüshaları incelendiğinde, el yazısıyla sözleşmeye eklenen “Satış kuru fatura tarihi dikkate alınacaktır” ibaresinin davalı yanda bulunan sözleşme nüshasında bulunmadığı dolayısıyla davacının bu yöndeki iddiasını ispat edemediği, hal böyle olunca, taraflar arasındaki 12/10/2015 tarihli yazılı sözleşmenin 7.3. maddesi gereği Türk Lirası ödemelerde ödeme tarihinde … efektif satış kurunun dikkate alınarak var ise kur farkı faturasının tanzim edilebileceğinin ortada olduğu eldeki davada, davacı yanca davalıya ödemenin yapıldığı 12/10/2015 tarihindeki döviz kurunun 3,34 TL’nin dikkate alınması neticesinde davacının davalıya ödemesi gereken tutarın (84.960,87 TL x 3,34 TL =) 283.769,30 TL olduğu davacı yanın, da fatura tanzim tarihindeki döviz kuru olan 3,06 TL dikkate alınmak suretiyle davalı adına kur farkı faturası tanzim etmek suretiyle 22.270,54 TL alacak talebinde bulunamayacağı, dolayısıyla davalının davacıya kur farkı adı altında herhangi bir borcu bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine, davacının, davalıyla aralarındaki yazılı sözleşmeye el yazısıyla ekleme yaparak sözleşme hükümlerini tek taraflı olarak değiştirdiği ve buna dayanarak düzenlediği faturaya istinaden kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı % 20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkil şirket ile davalı arasında emtia alımına ilişkin 12.10.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı tarafından hazırlanan sözleşmenin 7.3 maddesinde “Türk Lirası ödemelerinde ödeme tarihinde … efektif satış kuruna göre kur farkı faturası kesilecektir” ibaresi, sözleşmenin 1. sayfasına tarafların ortak imzası-iradesi ve el yazısı ile “Satış kuru fatura tarihi dikkate alınacaktır” özel düzenlemesi ile mülga edildiği, sözleşmeye el yazısıyla konulan kaydın davalı tarafça kabul edilerek imzalandığını sözleşmeye sonradan el yazısıyla yapılan ilavenin davalı tarafından onaylanmasına rağmen davalı tarafından dosyaya sunulan sözleşme aslının taraflarına tebliğ edilmediğini, davalının isticvap edilmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; kur farkından kaynaklanan alacağın varlığının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı kur farkı alacağının tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, hükme esas alınan ve denetime ve hükum kurmaya elverişli olan bilirkişi raporundaki tespitlerde nazara alınarak davacı tarafın kur farkından kaynaklanan alacağının varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 15/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan…
e-imzalıdır