Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2379 E. 2022/496 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2018
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin faturadan kaynaklı 8.048,0TL alacağını tahsil etmek amacı ile davalı hakkında başlatılan Ankara 28.İcra Müd.2016/20147 esas sayılı takibe davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının itirazının haksız belirterek itirazın iptaline,takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, 2016 yılına ilişkin 13.231,01 TL bedelli 8 adet fatura ve içeriğindeki ürünlerin davalıya teslim edildiği anlaşılmış olup takip tarihi itibariyle davacının (-2.189,57 + 13.231,01 – 7.560)= 3.481,44 TL alacaklı olduğu, icra takibinin bu miktar için haklı olup fazlaya ilişkin alacak iddiasının kanıtlanamadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 3.481,47 TL için iptaline, alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Davalı şirketin ticari defterlerine de dayanılmış olmakla, bu hususta İlk derece Mahkemesince de defter ibrazı için davalı şirkete usulüne uygun olarak ihtaratlı davetiye çıkarıldığı ancak davalı tarafından ihtarata rağmen defterlerin kesin mehil içerisinde ibraz edilmediği, müvekkilinin defterleri incelenmiş ve yasalara uygun tutulmuş olup, defterlerindeki kayıtların birbirini teyit ettiği raporla da tespit edildiği, davalının defterlerini ibraz etmemesi karşısında iddialarının ispatlandığı, davalıya TTK 83/2 maddesinin yollaması ile HMK 220. maddesine uygun açıklamalı ihtarlı bir davetiye gönderildiği ve yine de defterlerin ibraz edilmediği, bu nedenle müvekkilinin ticari defterlerindeki kayıtların lehine değerlendirilmesi ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiği, kaldı ki bilirkişi raporunda da davalı şirketten 8.048,00 TL alacaklı olduğu hususunun tespit edildiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının takibe konu alacak tutarının kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali isteğine iliştindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2016/20147 sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı … Şirketi aleyhinde 19.10.2016 tarihinde üzerinden başlatılan icra takibinde, cari hesaba dayalı olarak 8.048,0TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilinin istendiği, ödeme emrinin davalıya 20.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiş davalı süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde her hangi bir sebep bildirmeksizin borca ve ferilerine itiraz ettiğini açıklamıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda 2015 yılı için davalı tarafça defterler sunulmamışsa da BA formlarından davacı faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu , davacı defter ve kayıtlarından 2015 yılında davalı tarafça yapılan ödemeler sonucu davalı lehine 2016 yılı dönem başında davalının devreden 2.189,57TL alacak kaydının olduğu, 2016 dönem içinde davacı tarafça 17.797,61 TL bedelli toplam 11 adet faturaya karşılık 7.560,0 TL’lik ödemenin tenzili ile takip tarihi itibariyle davacının bakiye 8048,04TL alacaklı olduğu, bu 11 adet faturanın 8 adedinin sevk irsaliyesinde teslim olan kısmının imzalı olduğu 3 adedinde ise sevk irsaliyesi bulunmadığı, böylece mahkemece teslimi kanıtlanan 8 adet fatura tutarı esas alınmış buna 2015 yılından 2016 yılına devreden tutar da eklenerek 13.231,01TL irsaliyesi olan faturalar toplamı 8 adet, 2015 yılından bakiye -2.189,57TL ve 2016 yılı ödemesi 7.560,0TL indirilince bakiye 3.481,44TL tutara hükmedilmiş olması doğru olmuştur.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle denetime elverişli bilirkişi raporunda belirlenen tutarlara hükmedilmiş olmasına ve davacı tarafça bakiye tutarın ispatı yönünden yemin deliline de dayanılmamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 05/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”