Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2368 E. 2022/786 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili firmanın 04/11/2015 tarih ve …. sıra nolu irsaliyeli fatura ile davalıya motorin satıp teslim ettiğini, fatura bedelinin istenilmesine rağmen ödenmediğini, bu nedenle Ankara 11.İcra Müdürlüğünün 2016/18670 sayılı takip dosyasında icra takibi yapıp ödeme emri düzenlendiğini, faturanın davalı kayıtlarına geçmesine rağmen ödeme yapılmayıp takibe itirazın haksız olduğunu bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, fatura konusu ürünün tesliminin yapılmadığını, bu nedenle fatura bedelini ödeme yükümlülüklerinin de doğmadığını, davacının akaryakıt satışı yapma yetkilerinin bulunmadığını, dağıtıcı lisansı bulunmayan bir firmadan akaryakıt alınmasının da mümkün olmadığını, teslimin kanıtlanması gerektiğini bildirmiş, davacı aleyhine tazminata karar verilerek davanın reddine hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, teslime dair ispat yükünün davacıda bulunduğu ve söz konusu fatura dayanağı irsaliyede davalı elinden çıkma bir isim veya imzanın yer almadığı ve davacının ispatı bu noktada kanıtlayamadığı öncelikle örnek yargı kararlarının bir gereği olarak kabulü gerekir ise de; davalı yanın lisanssız olarak nitelediği davacıdan en az iki yıldır motorin ve benzeri ürünleri temin ettiği, bu teminin yasaya uygunluğunun mali denetimle ve vergisel yükümlülük anlamında mahkemenin görevi dışında değerlendirildiği, alım satımın yanlar arasında müteaddit kereler yüksek bedelli faturalar ile süregeldiği, faturanın davalı tarafça kabul görerek ve sonrasında da iadeye konu edilmeden kabullenildiği, bununla da kalmayıp vergi iadesi kapsamında maliyeye bildirildiği anlaşıldığından resmi kayıtlara geçen ve kabul gören faturaya konu ürünün alındığına karine teşkil ettiği, bu durum karşısında davalının yemin teklifi hakkı olabileceği değerlendirilmiş ise de davalının sair deliller başlıklı delil ifadesinin yemin hakkını kapsamadığı, alacak likit bulunduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği, diğer yönden davalının yasal koşulları gerçekleşmeyen tazminat talebinin ise reddi gerektiği belirtilerek;
-Davanın kabulü ile davalının itirazının 117.056,00 TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar için devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, Kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 23.411,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Davacı şirket dava konusu faturada yer alan motorinin teslimine dair hiçbir yazılı belge sunamadığı, dava dilekçesinde “ .. irsaliyeli fatura ile motorin satıp teslim ettiğini…” açıklamasının, ancak, düzenlediği irsaliyeli faturada müvekkili şirketin imzasının bulunmaması gözetildiğinde davacının yanıltıcı iddia ile haksız kazanç elde etme niyetinde olduğunu ortaya koyduğu, faturanın müvekkili şirket defterinde yer alması,muhasebe koşulu olup hiçbir şekilde teslime delalet edemeyeceği, davacının düzenleyip vergi dairesine verdiği BS formunun ise, satış konusu emtianın teslim edildiğini ispat edecek nitelikte belge olmadığı, kaldı ki mal ve hizmet satışlarına ilişkin olarak düzenlenen BS formu, tek taraflı olup fatura tarihinden sonra olduğu, sonuçta davacı yanın fatura konusu motorini davalı şirkete teslim etmediği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 11.İcra Müdürlüğünün 2016/18670 sayılı takip dosyasında; davacı … Ltd.Şti vekili tarafından davalı … Ltd.Şti aleyhine 29/09/2016 tarihinde 04/11/2015 tarihli 117.056,00TL miktarlı irsaliyeli faturaya dayalı yapılan ilamsız takipte ödeme emrinin davalı şirket yetkilisine 10/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı şirketin 14/10/2016 tarihli itiraz dilekçesinde borcun tamamına itiraz ederek ödeme emri ekindeki faturada mal teslim alan ve edenin imzaları, taşıma irsaliyesi olmadığı, çünkü kendilerine akaryakıt gelmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Takibe dayanak irsaliyeli faturada; 04/11/2015 tarih …. nolu 117.056,00TL miktarlı davacı … Şirketi tarafından davalı … … Şirketi adına, motorin ürünü için düzenlendiği, teslim eden ve teslim alan kısmının imzalı olmadığı görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; davalının 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemede 2015 yılında toplam 13 faturaya bağlı 1.430.277,60 TL’lik alım satımın görüldüğü, 2016 yılında 3.553.747,00 TL’lik 16 adet faturaya bağlı işlem gerçekleştirildiği, irsaliyeli faturaya bağlı olduğu açıklanan dava ve takibe konu faturanın davalı kayıtlarında işlendiği, teslim alan bölümünde imza ve ismin yer almadığı belirtilmiş, akabinde davalının BA kayıtlarının incelenmesi sonrasında dava konusu 117.056,00 TL’lik faturanın davalı tarafça vergi iadesi kapsamında maliyeye sunulduğu ve ibraz edildiği bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davaya konu faturanın davalı taraf ticari defter kayıtlarında yer aldığı, bu durumun malın alındığına karine teşkil ettiği, mal alınmadığının ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının bu hususu yazılı delillerle ispat edemediği gibi davaya konu faturanın davalı şirket tarafından BA formu ile bağlı olduğu vergi dairesine bildiriminde de yer aldığı, böylece davalı şirketin faturaya konu malları teslim aldığı hususunun davacı tarafça kanıtlandığı; ancak davalı tarafın ödemeye dair yazılı belge sunmadığı, davalı tarafın delil listesinde yemin deliline de açıkça dayanmadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Kanunu gereğince alınması gereken 7.996,09 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.000,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.996,09 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 06/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”