Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2366 E. 2022/669 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2366 – 2022/669

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/2366 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/669

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/588 E, 2019/759 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında (GES) Santral için fotovoltaik panel montaj sistemi tedarik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu malzemelerin müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini, malzemelerin kullanıldığı D.Bakır ve Ş.Urfa’da inşa edilen GES’lerin 08.01.2018 tarihinde … tarafından kabullerinin yapılarak faaliyete başladığını, karşılıklı mutabakat neticesinde hemfikir olunan 604.203,80 USD cari hesap bakiyesinin ödenmemesi üzerine Ank.8.İcra Müdürlüğünün 2018/8730 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe gerekçe göstermeden itiraz ettiğini, 26.07.2018 tarih 56416 nolu ihtarname ile akdi ilişkiyi kabul ettiğini, fatura ve fatura konusu malzemeleri kabul ettiğini, gerçeğe aykırı ve bu ihtarnameye kadar ileri sürülmeyen ayıp ihbarında bulunduğunu, sözleşmenin işin kontrolünü düzenleyen 4.maddesi, uygulama süresi ve teslimini düzenleyen 8. madde ve kesin kabulü düzenleyen 9.madde karşısında dinlenemeyeceğini, alacağın varlığına ilişkin delil olarak münhasıran davalının ticari defterlerine dayandıklarını belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemişse de davacı delil kısmında münhasıran davalının ticari defterleri, sözleşme, icra dosyası, ihtarname, cari hesap ekstreleri, yemin vs olarak delillerini belirtmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 02.10.2017 tarihli sözleşmede proje bedeli olan 621.860 USD olan sözleşme bedelinin tamamının ödendiğini, sözleşme tonajının 450 ton olup bu tonajın üzerindeki gönderimin sebebinin gönderilen malların ayıplı olması nedeniyle davacı tarafından yeniden mal gönderimi yapılmış olduğunu ancak gönderilen bu mallarında kullanılamaz halde çıktığını müvekkili şirket tarafından ayıplı olan bu malların davacıya iade edilmek istenmesine rağmen davacının kabul etmediğini bunun üzerine müvekkilinin elinde kalan bu malları hurdaya çevirmek zorunda kalıp hurdaların satışına dair fişlerin dosyaya sunulduğunu, davacının 450 tonu aşan gönderimini fatura etmemesi gerekirken kendi ayıplı malları dolayısıyla yaptığı artışla toplamda 487.020 kilogram mal üzerinden faturalandırma yaptığı bu durumun fark edilmesinin ardından uzlaşmacı bir tutum sergilenerek noterden 26.07.2018 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davacının ayıp nedeniyle gönderdiği mallar için toplam 64.000 dolar tutarındaki bedeli parça parça kesilen faturaları kısım kısım ekleyerek ve bu artışın hangi mala ilişkin olduğunu belirtmeyerek kötü niyetli bir şekilde müvekkilinin karışıklık sebebiyle faturaları şirket defterine işlemesini sağladığını, ürünlerin üretim hatalarına karşı 2 yıl garantili olduğu paslanma ve korozyona karşı da 10 yıl garantili olduğu hükmünün yer aldığı birçok ürünün tamir ettirmek zorunda kalındığı paslandığı ve bedellerinin de taraflarınca karşılandığı, ürünlerin zamanında teslim edilmediği bu gecikme nedeniyle cezai tazminat talebi hakları bulunduğu sözleşmenin 6. maddesinde alüminyum ücreti olarak belirtilen 5000 USD tutarındaki ürünün davacıya iade edildiği ancak bu ürünlerin bedelinin şirketlerin iade edilmediği faturaya itiraz edilmemesinin sadece fatura içeriğini kabul anlamına gelebileceği yoksa fatura bedelinin istenebilir olduğu sonucuna ulaşılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının ve davalının ticari kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, davalının mali müşavir bilirkişi marifetiyle incelenen ticari kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıya takip tutarı kadar borçlu gözüktüğü, alacağın dayanağı olan 13 adet faturada belirtilen ürünlerin davalıya tesliminin yapıldığı, teslim edilen ürünlerle ilgili yapılan bir kısım ödeme düşüldükten sonra davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın 64.203,80 USD olduğu, bu yönü ile alacağın varlığının ve miktarının taraflar arasında tartışma konusu olmadığı, davalı vekili her ne kadar davacı tarafından teslim edilen çelik konstrüksiyon malzemenin bir kısmının ayıplı olup buna ilişkin olarak davacıya süresinde ayıp ihbarı yapıldığını, ayıbın varlığının davacı tarafından kabul edilerek ayıplı ürünlerin yerine yenilerinin yani ayıpsız ürünlerin gönderildiğini ve fakat ayıplı ürünlere ilişkin faturaların kayıtlardan çıkarılmadığını bu nedenle alacak iddiasının doğru olmadığını savunmuşsa da; bu iddiların davacı tarafça reddedildiği gibi davalı tarafın bu iddialarının kendi kayıtları ile de örtüşmediği, kural olarak ayıplı olan ve iadesi gereken ürünlerin bir iade faturasına bağlanarak davacıya iadesi gerektiği, davalının ise ayıp iddiasına rağmen ayıplı olduğunu belirttiği ürünlerin faturalarına kayıtlarında yer verdiği ve inceleme tarihine kadar her hangi bir iade faturası düzenlemediği böylelikle iddiasının dayanağı olmadığı gerekçesi ile ;
-Davanın Kabulüne Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8730 sayılı takip dosyası ile ilgili olarak itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Müvekkili tarafından sözleşme bedelinin tamamı ödenmiş olup defterlerinde borçlu görünme sebebinin davacının ayıplı malların yerine gönderdiği malların bedelini de parça parça kesilen faturalara eklemiş olmasından kaynaklandığı, taraflar arasında imzalanan 02.10.2017 tarihli Sözleşme’nin 7. maddesi uyarınca toplam sözleşme bedeli (KDV dahil) 621.860,00 USD’dir. Müvekkil şirket, toplam tutarı 251.460,00 USD olan 4 ayrı çek ve 370.400,00 USD banka havalesi ile birlikte toplamda 621.860,00 USD olarak Sözleşme bedelinin tamamını ödemiş olup bu ödemeye ilişkin belge ve dekontlar ile sözleşme bulunduğu, sözleşme tonajı 450 ton olup, bu tonajın üzerindeki gönderimin sebebi davacının gönderdiği malların ayıplı çıkmış olması sebebiyle davacı tarafından yeniden mal gönderimi yapıldığı, davacının 450 tonu aşan gönderiminin fatura edilmemesi gerekirken, davacı kendi ayıplı malları dolayısıyla yaptığı artışla toplamda 487.020 kg mal üzerinden faturalandırma yaptığı, faturaların geç ve parçalı olarak kesildiği için 64.000 usd tutarındaki fatura karışıklık sebebiyle müvekkilin defterlerine işlendiği, davacıya iade edilen alüminyum malların bedelinin müvekkili şirkete iade edilmediği, sahalarda keşif yapılarak, kullanılan malzeme tonajının hesaplanması ve tamir edilerek kullanılan ayıplı malzemelerin bilirkişilerce tespiti talebinin reddedildiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 8 İcra Müdürlüğünün 2018/8730 E, sayılı takip dosyasında; alacaklının … Metal Ltd. Şti, borçlunun … Tük. Ltd. Şti olduğu; 13 adet e-faturadan kalan bakiye 64.203,80 USD için davalı borçludan takip tarihinden itibaren %19,5 avans faizi ile tahsilinin talep edildiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Takip dayanağı “05.02.2018(1adet), 01.02.2018(1adet), 06.02.2018(1 adet) tarihli 23.02.2018 (11adet), faturadan ödenmeyen bakiye 64.203,80USD karşılığı 310.252,02TL” gösterilerek 17.07.2018 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalıca borca ve ferilere itiraz edildiğinin 26.07.2018 tarihli dilekçe ile bildirildiği görülmüştür.
Davacı ve davalı arasında düzenlenmiş olan 02.10.2017 tarihli “malzeme satın alma sözleşmesi”nde; sözleşmenin konusu işverene ait Diyarbakır Urfa ili Merkez ilçesi mevkiinde inşa edilecek fotovoltaik santral için Panel Montaj sistemi tedarik malzemelerini teslimi ödemesi ve garanti şartlarına kapsadığı; 4.maddede imalatın her aşamasında denetleme koşullarını üreticinin işverene sağlamakla sorumlu olduğu işin sözleşme yasağı ve nizamlar ile fen ve sanat kurallarına uygun olmak üzere yapılıp yapılmadığının işverenin teknik sorumlusu tarafından kontrol edileceği; İşin başlangıç tarihinin 03.10.2017 sözleşme bedelinin 1160 USD/ Used To Used To ton USD ton olduğu, aliminyum ücretinin 5000 USD + KDV olduğu, 7. maddede ödeme hususunun düzenlendiği sözleşme tonajını yaklaşık 450 ton olduğu; 8. maddede sözleşmenin uygulanması süresi ve malzeme teslimi hususunun düzenlendiği işveren ve üretici arasında imzalanacak sözleşmenin ardından üreticinin ekte yer alan sözleşme kapsamındaki malzemeleri bir ya da daha fazla partiler halinde galveniz fabrikasından teslim edeceği galveniz fabrikasının kantarları tonaj için kabul edilip faturalandırmaya esas sayılacağı nakliyenin işverene ait olduğu; 9.maddede kesin kabul hususunun düzenlendiği, geçici kabul 29.01.2018 tarihli olup, kesin kabulün yapılmadığı … Genel Müdürlüğünce bildirildiği
anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davacı şirketin cari hesap ekstresinde 64.203,80 USD alacaklı olduğu,davalı kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirketten 12 adet fatura ile 686.063,80 USD bedelle 487.020 kg çelik konstrüksiyon profili, 1 adet alüminyum klips, 3000 adet L parça, 1 adet sehpa, 1980 adet Galvaniz Profil, 4050 adet Aşık ekleme parçası teslim aldığı, davalı şirketin yevmiye defteri kayıtlarına göre, davacı şirkete takip tarihi itibariyle 64.203,80 USD borçlu olduğu, bu tutarın takip talepnamesindeki ile aynı olduğu, davacı şirketin sunmuş olduğu 2018 yılı cari hesap ekstresine göre, 17/07/2018 tarihi itibariyle davalı taraftan 64.203,80 USD alacaklı olduğu, taraflar arasında hesap farkları bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda takibe konu faturaların davalı taraf defterine kaydedildiği, ayıp iddiasına yönelik iade faturasının defterlerinde kayıtlı olmaması belirlenmiş olup ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan alınması gereken 21.193,31 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.331,62‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 15.861,69 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 13/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”