Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2329 E. 2022/779 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2019
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, icra takibine davalı tarafça arada hiçbir ticari ilişki olmadığı ve herhangi bir mal almadığı belirtilerek itiraz edilmiş ise de davalının müvekkili firmanın borçlu firmaya sattığı malların Kıbrıs’a gönderildiği ve mallardan bir kısmını davalı firmanın bozuk olduğu iddiasıyla tamirini yaptırmak için müvekkili firmaya geri gönderdiğini malların gümrük kayıtlarının borçlu firma vekilinin iddialarının yalan olduğunu ortaya koyduğunu, müvekkili firmanın yetkilisi …’nın elden verdiği borca istinaden aldığı bonolara dayanılarak yapılan icra takibinin Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2011/5771 esas sayılı dosyası ile ilgili de davalı firma yetkilisinin eşi olan … vekili olarak davalı vekili Ankara 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/ 584 esas sayılı dosya dosyasında delil olarak gümrük kayıtlarından bazılarını sunduğunu bu kayıtlardan da müvekkili firmadan aldığı malların bir kısmını borçlu firmanın vekiline iade ettiğini, bu nedenle itirazının gerçek dışı olduğunu Ankara 32. İcra Müdürlüğünün …. ve yukarıda belirtilen icra hukuk dosyasının incelenmesinin de bu hususun aydınlatılması için yeterli olduğunu ileri sürerek, Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2011/5770 esas sayılı dosyasına davalının itirazın iptali ile takibin devamına ve en az yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davacı yan 17.12.2012 tarihli dilekçesinde bu tutarın asıl alacak kısmının 32.250,0TL’den feragat ettiğini, asıl alacak olarak 18.627,0TL üzerinden devam etmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili,…’nın sahibi olduğu şirketin … Cumhuriyeti’nde bulunan … … sahibi … ile ticari ilişkileri sonucu … … şirketine 57.000,0 TL değerinde mal gönderme karşılığında 25.000,0TL tutarında çek ile ödeme alarak anlaştığı ve bu ticari ilişkide bakiye 32000,0 TL için müvekkili … kefil olarak gösterilmek istenerek ödeme tarihi ve ödeme tutarı boş bırakılan teminat niteliğinde üç adet senet imzalatıldığını söz konusu malzemelerin listesini gösteren faturaların üzerinde … şirketinden malzemeleri … … sahibi …’ın imza karşılığı teslim aldığının açıkça görüldüğünü, müvekkili şirketin ortaya çıkan krizi arabuluculuk yaparak davacı şirketin gerçekte …’a gönderdiği malları davacıya iade ettiğini nitekim müvekkilinin eşi olan … ile müvekkilinin … … Şirketi ile yapılmış hiçbir anlaşmasının olmadığını, alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği 3 adet faturaya müvekkili şirket yetkilisi tarafından atıldığı iddia olunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını müvekkili şirketin yetkilisi olan …’ın alacaklı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisi dahi olmadığını borcu da bulunmadığını 3 adet fatura da bulunan imzaların … … sahibi …’a ait olduğunu kendilerinin sadece arabuluculuk yaptıklarını, faturaların aleyhlerine sahte olarak düzenlendiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının sunduğu …, …. Dairesi’nin 05.07.2011 günlü ve … sayılı yazısından ithal edilen yedi adet makinenin arızalı olması nedeniyle davalı tarafından davacıya iade edildiği, …. Müdürlüğü’nün 29.05.2018 gün ve ….-170.01.02 sayılı yazısının ekinde de aynı nitelikte belgelerin gönderildiği, dolayısıyla davacı ile davalı arasında bir ticari ilişkinin var olduğunun kanıtlandığı, Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2011/5011 sayılı dosyasında davacının, davalı hakkında üç adet faturaya dayanarak 50.877,0TL asıl alacak ve 6.200,03TL olmak üzere toplam 57.077,03TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile durduğu, bilirkişi kurulunun düzenlediği 07.12.2018 günlü raporda, davacı defter kayıtlarında davalıya satılan ve iade edilen ürünlere ilişkin olarak faturaların bulunduğu, davacı şirket kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi yararına delil niteliği taşıdığının belirtildiği, davalı-borçlu hakkında yapılan icra takibinin haksızlığına ilişkin bir kanıt sunmadığı, başka bir deyişle, davacı-alacaklının davalı borçlu hakkında başlattığı takibin yerinde olduğu, takibin davacının 17.12.2012 günlü dilekçesi de dikkate alınarak 18.627,00TL üzerinden devamının doğru olduğu gerekçesi ile;
-Davanın Kısmen Kabulü ile itirazın kısmen iptali ile takibin 18.627,00TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak belirli ve likit olduğundan asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.725,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Yapılan icra takibi ve davanın husumet yönünden yanlış ve hukuka aykırı olduğu, gönderilen malzemelerin listesini gösteren faturaların üzerinde … …. den malzemeleri … … sahibi …’ın imza karşılığı teslim aldığı açıkça görüldüğü, … … şirketine ait … numaralı 26.08.2010 tarihli fatura ile müvekkili şirketin değil de … … sahibi …’ın sipariş ettiğine ve 14.09.2010 tarihinde bizzat kendisi gümrükten teslim aldığına yönelik faturaların olduğu, … … ve … … şirketleri arasındaki ticari ilişkinin müvekkili şirket ile bağlantısının malların iadesinde müvekkili şirketin aracılık etmiş olmasından kaynaklı olduğu, bu sebeple müvekkili … ile … … şirketi arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı, davalı firma yetkilisi …’ın eşi …’a senetlerin baskı ile imzalatıldığı, …, Şubat 2011 tarihinde Ankara da otelde kaldığı sırada … nın gönderdiği bazı kişiler tarafından tehdit ve baskı altına alınmış ve kendisine senet imzalatıldığı, eksik inceleme neticesinde lehlerine olan delillere ilişkin değerlendirmeler yapılmadığı ve bu değerlendirmelerin gerekçeli kararda belirtilmediği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2011/5770 esas sayılı dosyasında; … … Ltd.Şti. tarafından … Ltd.Şti. aleyhine 50.877,0TL asıl alacak 6.200,03 TL olmak üzere 57.077,03TL alacak için 10.06.2011 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, borcun sebebi olarak “toplam 3 fatura” şeklinde yazıldığı, borçlu tarafından 29. 06.2012 tarihli sunulan itiraz dilekçesinde “3 adet faturaya müvekkili şirket yetkilisince atıldığı iddia olunan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını şirket yetkilisi olan …’ın alacaklı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını böyle bir borçlarının da bulunmadığını ancak alacaklı şirketin … … ile ticari ilişkisinin olduğunu ve 3 adet faturadaki imzaların … … yetkililerine ait olabileceği kanaatinde olduklarını söz konusu faturaların şirket aleyhine sahte düzenlendiğini” bildirmiştir.
Takibe dayanak faturaların incelenmesinde 26.08.2010 tarihli .. .. nolu faturanın 12.775,0TL tutarlı olup davacı … Limited Şirketince, davalı … şirketi adına düzenlendiği, …. nolu faturanın aynı tarihli olup 12.220,0TL tutarlı olduğu diğer 4984 no’lu faturanın da 25.882,0 TL tutarlı olduğu irsaliye numara ve tarihlerinin belirtildiği görülmüştür.
Gümrük beyannamesinden; 31.08.2010 tarihinde … Şirketince … … Şirketine fatura 26.08.2010 yazılı 3 adet gönderim yapıldığı, ekinde de dava konusu faturaların bulunduğu; 27.07.2011 tarihli beyannamede de; … … Şirketince … … Şirketine 32.250,0TL tutarlı faturadan bahisle iade yapıldığı… Müdürlüğüne sunulan 05.07.2011 tarihli yazıda 7 adet makinenin arızalı olması nedeniyle … … Şirketi tarafından Türkiye’ye iade edilmesinde sakınca olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı şirket tarafından Kıbrıs’ta bulunan davalı şirkete satıldığı ifade edilerek bu şirket adına kesilen makinelere ilişkin faturaların toplam tutarının 50.877,00TL olup, 02.08.2011 tarihinde ise davalı şirket tarafından alınan emtialardan 32.250,0TL’ sinin iade edildiği, alınan emtiadan kalan 18.627,0TL lik kısmının ise ödenmediği, yine davalı şirket tarafından kesilen 32.250,00 TL tutarlı iade faturasının da davacı kayıtlarında yer aldığı, davalı şirkete satıldığı ifade edilen makinelere ilişkin toplam 50.877,00TL olan fatura bedelinden, bizzat davalı şirket tarafından yine bu satış ilişkisi kapsamında düzenlenen 32.250,00 TL tutarlı iade faturasının bedelinin tenzili sonrasında, davacı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle davalı şirketten 18.627,00TL alacaklı olduğu bildirilmiş, Mahkemece bilirkişice belirlenen tutara hükmedilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan alınması gereken 1.272,41 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 318,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 954,31‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”