Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2324 E. 2022/846 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
ESAS-KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10413 E. sayılı dosyası ile davalı tarafından müvekkili aleyhine takibe konu edilen senede ilişkin olarak senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının senetteki imzaların kendisine ait olmadığı yönündeki iddiaları kabul etmediğini bildirerek, davanın reddi ile kötü niyetli davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının tatbiki imza örneklerinin bulunduğu Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/11374 Soruşturma sayılı dosyası ile davacı tarafça bildirilen yerlerden imza örnekleri celp edilerek, dava konusu bono üzerinde davacı ….sorumlu kılan bir imzanın bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönünden …. Laboratuvarından alınan raporda inceleme konusu senedin ödeyecek hanesinde atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının belirlendiği, her ne kadar davalı, davacının belge tanzim tarihi olan 2007 yılı öncesi tatbiki imza örneklerinin temin edilerek imza incelemesi yapılması gerektiği yolunda alınan rapora itiraz etmiş ise de; taraflarca davacının belge tanzim tarihi öncesi imzasının bulunduğu herhangi bir yer bildirilmediğinden ve mahkemece tanzim tarihi öncesi davacı imzası temin edilemediğinden davalının itirazı yerinde görülmeyerek alınan bilirkişi raporu ile talep konusu bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı belirlendiğinden, rapor yeterli görülerek;
-Davanın KABULÜ ile, davacının Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2015/10413 Esas sayılı dosyasına konu düzenleme tarihi 01/12/2007, ödeme günü 30/12/2007, alacaklısı “….”, keşidecisi “…” olan, 17.200,0TL. değerindeki bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı yönünden takibin iptaline, davalının kötü niyeti ispatlanmadığından davacı yararına haksız takip tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; İlk derece mahkemesi her ne kadar savcılık dosyasında alınan raporu hükme esas alarak söz konusu senetteki imzanın davacıya ait olmadığını belirterek hüküm tesis etmiş ise de bu kararın açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, somut davada davacının imza örneklerinin huzurlarında alınmadığı gibi davacının savcılık dosyasında vermiş olduğu imzaların hangi şartlarda alındığının da belli olmadığı, davacı tarafın imza örnekleri alınmadığı gibi dosyadan da rapor alınmadığı, savcılık dosyasında alınan rapor ile hüküm kurulduğu, savcılık dosyasında alınan raporun da hüküm kurmaya elverişli olmadığı, imza incelemesinin Adli Tıp Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yapılması gerektiği, imza incelemesine esas alınan mukayese imza örneklerinin tamamı da taraflar arasında düzenlenen bonodan sonraki döneme ait olduğu, mahkemece hükme esas alınan raporun hüküm kurmak için yeterli olmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetten dolayı davacının sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2015/10413 Esas (eski 2008/672 esas) sayılı dosyasında; davalı … tarafından dava dışı … ve davacı … aleyhine 01.12.2007 tanzim tarihli 30.12.2007 vade tarihli 17.200,0 TL bedelli bonoya dayalı olarak 10.01.2008 tarihinde kambiyo takibi başlatıldığı, takibe dayanak bononun incelenmesinde davacı …’in keşideci, dava dışı …’in lehtar, davalının da hamil olduğu görülmüştür.
Mahkemece alınan … Laboratuvarınca düzenlenen 05/04/2019 tarihli raporda inceleme konusu senedin ödeyecek hanesinde atılı bulunan söz konusu imzaların … eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilindiği üzere imza inkarı hususunda yapılacak inceleme teknik bir inceleme olup keşide tarihinden önceki ve keşide tarihine yakın imza asılları getirtilerek usulüne uygun imza incelemesi yapılması gerekir.
İmza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise borçlunun duruşmada alınan medarı tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celp edilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda imza incelemesinde yukarıdaki ilkeler gözetilerek dava konusu senedin keşide tarihinden önceki ve keşide tarihine en yakın imza asılları getirtilerek mukayese belgeleri oluşturulmuş değildir.
Mahkemece davacı taraftan belgelerin temin edileceği yerlerin bildirilmesi istenilerek, gerektiğinde tapu müdürlüğü, İl/İlçe Seçim Müdürlükleri, seçmen kütükleri, bankalar gibi yerlerden imzaların temini ile ondan sonra bilirkişi incelemesi için dosyanın gönderilmesi ve kesin kanaat içerir rapor alınması sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davaya konu bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespitiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin gerçeğin ortaya çıkması için görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla inceleme yaparak, davacı yanın imza inkârı yönünden mahkemece kesin kanaat içerir uzman bilirkişiden yukarıda açıklanan usule göre düzenlenmiş, denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınması gerekirken bu yönün göz ardı edilerek yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi tarafların dayanmış olduğu tüm delillerin toplanarak değerlendirilmesi zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/892Esas, 2019/644Karar ve 24/09/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”