Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2317 E. 2022/264 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2018
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi dava. vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; taraflar arasındaki 22/13/2011 tarihli protokol ve 16/12/2013 tarihli bayilik sözleşmesi ile….parsel sayılı taşınmazda 5 yıl süre ile bir akaryakıt bayilik ilişkisi kurulduğunu, davalının sözleşmenin asgari ürün alımı taahhüdü başlıklı 8.m göre 5 yıllık süre içinde 1600 m3 beyaz ürün ve 5 ton madeni yağı davacı taraftan satın almayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 9.mde sözleşmenin feshi halinde satın almadığı ve her m3 beyaz ürün için 116,00 USD ve her ton madeni yağ için 2.000 USD cezai şart ödemesinin kararlaştırıldığını, protokolün 10.m.de”protokol sözleşme ve bunlara uygun olarak akdedilecek bayi sözleşmelerin satış taahhüdü dışındaki hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi halinde bayi … 59.600 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmünün bulunduğunu, davalı bayinin 26/06/2014 tarihinde ürün alımına son verdiğini, 2015 yılı başında istasyonu başka bir şirkete devir ettiğini, bayinin vermiş olduğu 100.000 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiğini, bayinin borcundan mahsup edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asgari ücret ürün alım taahhüdünden kaynaklı 25.11,63 USD’nin USD cezai şartın ayrıca sözleşmenin haklı nedenlerle feshi nedeniyle 59.600 USD cezai şartın 25/01/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi kurulduğu, 16/12/2013-26/06/2014 tarihleri arasında ticari ilişki olduğu, 26/06/2014 tarihinden sonra davalı tarafın akaryakıt alımını durdurması üzerine davacı tarafça 21/01/2016 tarihli ihtarname ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davacı tarafın sözleşme uyarınca almayı taahhüt ettiği 5 ton madeni yağ tutarını hiç almadığı, almayı taahhüt ettiği 1600 m3 beyaz üründen ise 387,567 metreküpünü davacı tarafta satın aldığı, davacının eksik alınan beyaz ürün miktarından kaynaklanan 140.642,23 USD ile eksik alınan madeni yağ miktarından kaynaklanan 10.000 USD cezai şart ile sözleşmenin feshinden kaynaklanan 59.600 USD maktu cezai şart alacağı bulunduğu, davalıya ait teminatın paraya çevrilmesi nedeniyle karşılığı olan 11.832,97 USD’nin mahsubu sonucu davacı tarafın davalıdan 198.409,26 USD alacak talep edebileceği, ihtarın 22/01/2016 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, ödemede bulunmayan davalının 26/01/2016 tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, asgari alım taahhütünden kaynaklanan 25.111,63 USD cezai şart alacağı ile sözleşmenin haklı nedenlerden feshinden kaynaklanan 59.600 USD cezai şart alacağı olmak üzere toplam 84.711,63 USD’nin 26/01/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca devlet bankaları USD cinsinden açılmış 1 yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu protokolün imzalanmasından sonra öngörülemez maddi kayıpları ve şirket bünyesinde çıkan yangın sonucunda tasfiye sürecine girdiğini, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, dosyada aldırılan raporlar arasında ciddi tutar farklılıkları olduğunu, yerel mahkemece bu durumun dikkate alınmadığını, çelişkinin giderilmesi gerektiğini, hükme esas raporu kabul manasına gelmemek kaydı ile, yapılan hesaplamada, ticari ilişkinin devam ettiği dönemde, ödemiş olduğu fatura bedelleri ,söz konusu hesaptan düşülmediğini, çıkan yangında tüm belge ve verilerinin zayi olduğunu, dosyada hakkaniyet indirimi yapılmadığını, usulü eksiklikler olduğunu, usulüne uygun tebliğ yapılmadığını belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, cezai şarttan hakkaniyet indiriminin yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshine bağlı olarak asgari alım taahhüdüne aykırılık ve haklı fesih nedeniyle cezai şart alacağına ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle asgari alım taahhütlerine uyulmadığının sabit olması karşısında feshin haklı nedene dayandırılmış olmasına, cezai şarttan ancak, cezai şartın mahfına neden olacağı yönünde iddia ve delil ortaya konulmuş olması halinde indirim uygulanabileceğine, davalı yan ise cezai şartın mahfına neden olacağı yönünde her hangi bir iddia ve delil ortaya koymamış yalnızca cezai şarttan hakkaniyet indirimi yapılmasını talep etmiş olması karşısında mahkemece cezai şarttan hakkaniyet indirimi yapmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 16.557,35.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.139,33.-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.418,02.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 04/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”