Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2309 E. 2022/440 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalının müvekkili şirkete medikal malzeme satışından doğan borcunun bulunduğunu, bu sebeple Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/1322 esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, bu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalı tarafın davaya cevap vermemesi, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmaması ve itirazının kapsamına göre davacı tarafça hukuki ilişkinin usulünce ispatlanması gerektiği, bu çerçevede davacının dosyaya herhangi bir sipariş fişi, teslim fişi sunmadığı gibi açıkça mal alım ve satımına ilişkin formlara delil olarak dayanmadığı, yemin deliline açıkça dayanmadığı, salt kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların varlığına dayalı olarak alacaklı olduğunun kabul edilemeyeceği, davasını usulünce ispat edemediği gerekçesi ile Davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından; Davalı şirketin taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi reddettiğine dair dosyada hiçbir emare yokken, dolayısıyla bu konuda bir uyuşmazlık bulunmuyorken yerel mahkemenin davayı “hukuki ilişkinin varlığının ispat edilemediği” gerekçesiyle reddetmesinin isabetsiz olduğu, asıl uyuşmazlığın konusunu oluşturan, alacağın muaccel olup olmadığı hususunun taraflarınca ispatlanmış bulunduğu, davalının icra dosyasındaki borcun muaccel olmadığına ilişkin itirazının haksız olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219. maddesinin, tarafların belge ibrazı zorunluluğunu son derece açık şekilde düzenlediği, davalının ihtara ve yasal zorunluluğa rağmen ticari defterlerini sunmadığı, taraflarınca sunulan defter içeriklerini kabul etmiş sayılması gerekirken Yerel Mahkemenin davayı usulünce ispatlanmadığı gerekçesiyle reddetmesinin hukuka aykırı olduğu, bilirkişi incelemesine sunulan bu kayıtların da dava konusu alacağın varlığını ortaya koyduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borcun ispatı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Takibe konu Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2018/1322 esas sayılı takip dosyasında davacı … …Şirketi aleyhine 18 adet faturalardan(medical malzemeler) bakiye 12.365,53 TL alacak için 31/01/2018 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, 02.02.2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının süresinde itirazı ile takibin durduğu, davalının itirazında davacının muaccel hiç bir alacağı bulunmadığını bildirdiği, dayanak faturaların açık faturalar olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalının defterlerinin sunulmadığı için incelenemediği davacı defter ve kayıtlarına göre 31.12.2017 tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 12.365, 53 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının fatura içeriği malları davalıya teslim etmiş olduğunu yazılı belge ile kanıtlayamadığı gibi yemin delilini de bildirmemiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”