Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2271 E. 2022/389 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2019
ESAS-KARAR NO ……
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinin dayanağı olan beş adet bonoda davacı adına atılı olan imzaların davacının eli ürünü olmadığını belirtip, davalıya borçlu olmadıklarının tesbitine, takibin davacı yönünden iptaline ve kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, alacaklarının dayanağı olan bonoların ciro yolu ile kendilerine verildiğini, davacı keşideciye ait imzanın doğruluğunu araştırma yükümlülüklerinin olmadığı belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davanın konusunu oluşturan bonolar nedeni ile alacak talep eden davalının bonolarda yer alan ve davacıya ait olduğu ileri sürülen imzaların kesin olarak davacının eli ürünü olduğunu kanıtlaması gerekli olup, alınan rapor ile imzaların davacının kesin olarak eli ürünü olduklarının tesbit edilemediği belirtilerek davacının dava konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının kabulüne, takibin davalı yönünden iptaline, davalı bonoları ciro yoluyla devir almış olup, imzaların davacının eli ürünü olmadığını araştırması ve tespit etmesi mümkün olmadığı için davacının koşulları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; Her ne kadar yerleşik yüksek yargı içtihatlarında bu gibi belirsizlik hallerinin borçlu lehine yorumlanması gerektiği belirtilse de bu davada yeterli inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olup mahkeme tarafından “incelenen belge sayısı ve kullanılan yöntemler itibari ile raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmasının kabul edilebilir olmadığı, ancak kötüniyet tazminatının koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının tazminat isteminin reddine ilişkin kararın yerinde olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetlerden dolayı davacının borçlu bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2018/2595 esas sayılı icra takip dosyasında, davalı … … … Şirketi tarafından 22.02.2018 tarihinde keşideci davacı …, lehtar … ve … aleyhinde toplam 36.013,47TL alacak için kambiyo takibi yapıldığı, takip dayanağı olan keşidecisi davacı …, lehtarı … olan, … … … … Sistemleri üretici bayi … tarafından davalı … … … Alüminyum şirketine ciro edilen 08/04/2017 düzenleme tarihli ve 6.700,00’er TL bedelli, 10/07/2017, 10/08/2017, 10/09/2017, 10/10/2017 , 10/11/2017 ödeme tarihli senetler olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece… Başkanlığından alınan bilirkişi raporunda; … … … adına atfen atılı bulunan imzaların kişiye atfedilebilecek kaligrafik ve karakteristik özelliklerden yoksun çizgisel çekilişlerden ibaret taklidi kolay basit tersimli imzalar olduğu kanaatine varıldığı; … adına atılı bulunan imzalar ile … … mukayese imzaları arasında belirtilen sebepten dolayı adı geçenin eli ürün olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Davacı … senetlerde keşideci konumunda olup davalı senetleri ciro ile alan hamildir.
Bilirkişi raporunda imzanın basit tersimli olması nedeniyle keşideciye aidiyetinin tespit edilemeyeceği belirtilmiş, davacı yan bilirkişi raporuna itiraz etmiş, davalı taraf da istinaf itirazında bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, yeniden rapor alınması gerektiğini bildirmiştir.
Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve istinaf denetimine elverişli bir raporla kesin bir şekilde ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.

Öyle ise mahkemece davacı yanın imza inkârı yönünden mahkemece kesin kanaat içeren … Fakültesinden konusunda uzman olan yeni bir bilirkişi kurulundan yukarıda açıklanan usule göre düzenlenmiş, denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınması gerekirken bu yönün göz ardı edilerek inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/706 Esas, 2019/818 Karar ve 30/09/2019 tarihli kararının esası incelenmeden KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma nedenine göre istinafa başvuranın istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Peşin olarak alınan istinaf harçlarının istek halinde yatıranlara iadesine,
5-Taraflara karar tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 18/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……