Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2265 E. 2022/436 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2019
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı ile 15.12.2017 günü düzenlenen konsinye tesellüm sözleşmesiyle 7 adet tablonun teslim edildiğini, müzayedede satılan eserlere ait bedellerden bir kısmının ödemesinin yapıldığını kalan bedelin ödenmediğini, bakiye bedel için Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2018/10498 sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, konsinye tesellüm Sözleşmesi’nin 8. maddesi hükmünde ödeme günü olarak yer alan düzenleme uyarınca her durumda 45 gün içinde ödeme yükümlülüğü bulunmadığı ödeme tarihinin hesabına esas alınması gereken tarihin tahsilat tarihi olduğundan davacının ödeme şartlarına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı,17.madde uyarınca İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu, ayrıca 26.02.2018 tarihli konsinye tesellüm sözleşmesi düzenlenen kişi ile davacının aynı kişinin aynı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davalının ticari defterleri uyarınca davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı olduğu kanıtlandığı, alacağın likit olduğu gerekçesi ile itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Davada yetkili mahkemenin, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, bilirkişi incelemesinin eksik ve hatalı olduğu, karşı tarafın gerçek kişi olup, ticari faize hükmedilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemenin görevi öncelikli uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, konsinye satış sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.

Ankara 28. icra dairesinin 2018/ 10498 esas sayılı dosyasında … tarafından beyazart müzayedecilik pazarlama … Şirketi aleyhine 36300 TL asıl alacak için 11.09.2018 tarihinde cari hesap alacağı açıklaması ile 15.12.2017 tarihli müzayede konsinye tesellüm sözleşmesi eklenerek 7 adet tablo içerikli ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı şirket tarafından süresinde borca itiraz edildiği görülmüştür.
Davacı tacir olmadığını bildirerek konsinye satış sözleşmesine konu tablolardan ikisinin davalı tarafça satılmasına rağmen eksik bedel ödendiğini bildirerek yapılan takibe itirazın iptalini istemiştir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3.maddesinde, “Türk Ticaret Kanunun da düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu” belirtilmiş, aynı yasanın 4.maddesinde ise, “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanunun da düzenlenen uyuşmazlıkların ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı ” düzenlenmiştir.
TTK’nın 5. maddesinde ise, “(1)Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda davaya ticaret mahkemesi tarafından bakılmışsa da davacı gerçek kişi olup, dosya kapsamından tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Öte yandan ortada mutlak bir ticari dava da bulunmadığı gibi nispi ticari dava olması için de davacının tacir olup olmadığının usulüne uygun şekilde araştırılması sonucuna göre mahkemece görevli olunup olunmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gereklidir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece görev hususunun değerlendirilmesi için mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/770Esas, 2019/724Karar sayılı ve 23/09/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”