Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2264 E. 2022/602 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/2264 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/602

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/95 E- 2019/639 K

DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 28/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirket tarafından senetlere dayalı davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, taraflar arasında akdedilen protokol gereğince söz konusu senetlerin davalı şirkete verildiğini, ilk sipariş edilen ve teslim edilen mobilyalar için davalı şirket tarafından tanzim edilen 17.05.2016 tarih 12.312,00TL bedelli fatura düzenlendiğini, bu faturalarda belirtilen mallar ve mal bedelleri haricinde taraflar arasında başkaca herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, senetlerin tanzim tarihi olmaksızın davalı alacaklıya teslim edildiğini, söz konusu protokol ile teslim edilen senetlerdeki imzanın davalı şirket yetkilisi …’ın kardeşi …’a ait olduğunu, taraflar arasında dilekçe ekinde sundukları fatura dışında ticari ilişki olmadığından tarafların ticari defterlerinin üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda fatura bedelinin haricinde bir borçlarının bulunmadığının tespit edileceğini, takip dayanağı senetlerin taraflar arasında akdedilen protokol gereğince iyi niyetle verildiğini, davalı alacaklının kötü niyetle hareket ederek tüm senetler üzerinden takip yaptığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete takip tarihi itibarı ile 12.294,00TL borçlu olduğunun tespitine, Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/7330 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin 19.208,53.-TL kısmı yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, davalı alacaklının İİK 72. maddesi uyarınca haksız takibe konulan miktarın %20’si oranında tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili şirketin 07.11.2015 tarihinde … mah. … cad. … Sk. No: … Nilüfer/Bursa adresinde faaliyet gösteren … Mob. Teks. Oto. Ltd.Şti isimli işyeriyle yaptıkları anlaşma gereği toplam bedeli 17.842,00.-TL olan ürünleri satıp teslim ettiğini, bu satış sonucu ürünlerin eksiksiz olarak teslim edildiğine dair 07.11.2015 tarihli … seri … numaralı irsaliyeli fatura düzenlediğini, müvekkili şirket adına …’ın ödemeyi almak için adrese gittiğinde aynı adreste aynı kişilerin davacı adına … Mobilya isimli işyerini kurduklarını gördüğünü, işyeri yetkilisi davacının müvekkili şirkete şu anda ödeme yapamayacağını, fakat 12.312,00TL’lik mala ihtiyacı olduğunu bu mallar kendisine teslim edildiğinde toplam 30.000,00TL bedelli senetleri verebileceğini söylemesi üzerine müvekkili şirketin 12.312,00TL değerinde ürünleri davacıya eksiksiz olarak teslim ettiğini, buna dair 17.05.2016 tarihli … seri … numaralı irsaliyeli fatura düzenlendiğini, müvekkili şirketin … Mob.Teks Oto ltd.Şti’ne 07.11.2015 tarihinde 17.842,00.TL değerinde davacıya 17.05.2016 tarihinde 12.312,00.TL değerinde olmak üzere toplamda 30.154,00.-TL değerinde mal satıp teslim ettiğini, bunlara karşılık davacının bu iki borcu üstlenerek toplamda 30.000,00.TL değerinde 5.000,00.TL’lik 6 adet senet imzalayarak müvekkiline verdiğini, akabinde davacının senetleri ödememesi üzerine müvekkilinin Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/7330 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, daha sonra Bursa 7.İcra Müdürlüğünün 2017/2860 talimat sayılı dosyasıyla davacıya hacze gidildiğini, davacının borcu kabul ederek maaşının 1/4’ünün kesilmesine muvafakat ettiğini bildirerek davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında mobilya bağlantı sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme kapsamında davacının ilerde davalıdan teslim alacağı mobilyalara karşılık takibe konu her biri 5.000,00.’er TL bedelli 6 adet bonoyu davalıya verdiği, taraf ticari defter ve belgelerinden de anlaşılacağı üzere davalının davacıya 12.312,00.-TL’lik mobilya teslimini gerçekleştirdiği,davalının savunmasında belirttiği davacının dava dışı şirketin borcunu üstlendiğine ve dava konusu senetlerin dava dışı başka bir şirketin borcunu da kapsadığını kabul edilebilir herhangi bir yazılı belge ile kanıtlayamadığı, taraf defterlerine göre icra takip tarihi itibarıyla davacı vekilinin 09.07.2019 tarihli oturumda da kabullendiği üzere ilk 3 senedin vade tarihi itibarıyla davalının davacıdan 12.312,00.-TL asıl alacak ile 529,97.-TL’lik faiz alacağından oluşan toplam 12.841,97.-TL’lik alacağının doğduğu, oysaki davacının 31.402,53.-TL üzerinden takip yaptığı, takipten önce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle takipteki ihtiyati haciz vekalet ücreti ve giderinden de davacının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davacının davalıya asıl alacak ve fer’ileriyle birlikte 12.841,97.-TL’lik borcunun bulunduğu, takipteki talebe göre 18.560,56.-TL borçlu olmadığı, buna rağmen takip sırasında davacıdan 21.084,00.-TL bedelin tahsil edildiği gözetildiğinde davanın Kısmen Kabulü ile, Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/7330 E sayılı dosyasındaki takip ve bonolardan dolayı davacının davalıya 18.560,56TL borçlu olmadığının tespiti ile davalının davacıdan fazla tahsil ettiği 8.242,03TL’nin davalıdan istirdaden alınıp davacıya verilmesine, davalının kötü niyetli takip yaptığı kanıtlanamadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; Müvekkili şirketin mobilyaların … Mob.Teks, Oto, Ltd. Şti’ne 07.11.2015 tarihli satış ve teslim işleminden 3 gün sonra yani 10.11.2015 tarihinde davacı …’ın aynı işyerini aynı işkolunda yani mobilya satımında işletmeye başladığı, dava dışı … Mob. Teks. Oto, Ltd, Şti. ile … Mobilya-davacı … isimli işyerlerinin adreslerinin aynı olduğu, bilirkişinin davacı ile … Mob. Teks. Oto, Ltd. Şti arasındaki muvazaalı işyeri devrini görmezden geldiği, hem davacı …-… Mobilya hem de … Mob. Teks. Oto.Litd. Şti, müvekkil şirketin mobilya teslim ettiği Nilüfer/bursa adresinde mobilya satım işi ile iştigal etmekte iken hem de her iki firma … Mahallesi Bandırma/Balıkesir adresinde mobilya satış işi ile iştigal ettiği,birbirleri ile organik bağlantısı olmadığını iddia eden davacının dava dışı müvekkiline borçlu … Mob. Teks, Oto. Ltd. Şti. ile aynı adreslerde (Nilüfer/Bursa ve Bandırma/Balıkesir) aynı iş kolunda faaliyette bulunmasının davacı ile dava dışı … Mobilyanın birbirlerinin devamı olan şirketler olduğunu apaçık ortaya koyduğu, kaldı ki taraflar arasındaki muvazaa iddiası ispat edilememiş olsa bile; davacı her iki firmanın 6098 sayılı TBK 195. ve 196. maddesi gereği, müvekkili şirketin hiçbir çekince ileri sürmeksizin davacı borçlunun ifasını ve borcu üstlenmesini kabul ettiği, müvekkili şirketin alacağının imzası ikrar edilmiş kambiyo senediyle sabit olduğu, ayrıca takip aşamasında borçlu-davacı tarafından çalıştığı işyerinden maaş muvafakatı verilerek borcun kabul edildiği, davacı borçlunun, 01.12.2017 tarihli haciz tutanağı ile icra borcunu aynen kabul ettiğine ve ayrıca borca ve dayanak belgelere herhangi bir itirazı olmadığına dair maaş haczine muvafakat beyanı verdiğinden menfi tespit davası açamayacağı, mahkemece icra takip masraflarından sorumluluğu ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulamayacağı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının borçtan sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/7330 esas sayılı dosyasında; davalı Şirket tarafından davacı … aleyhine 30.000,00 TL asıl alacak, 874,83.-TL işlemiş faiz, 440,00.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 87,70.-TL ihtiyati haciz gideri olmak üzere toplam 31.402,53.TL’nin tahsili için 02.08.2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan davalı şirket adına imzalanmış protokol başlıklı belgenin incelenmesinden; davacı …’ın alacak olduğu mallara istinaden davaya konu 6 adet toplam 30.000,00TL bedelli senetleri davalıya verdiği, davalının malları hangi sürelerle teslim edileceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava ve takibe konu bonoların incelenmesinde; keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu, senet metinlerinde malen kaydının yer aldığı, senet vadelerinin 30.01.2017 ila 30.06.2017 tarihleri arasında ve her bir senedin 5.000,00.-TL bedelli 6 adet senet olduğu anlaşılmıştır.
09.07.2019 tarihli celsede davacı vekili, “bizim davalıya 12.312,00 TL borcumuz olduğu doğrudur asıl alacak olarak bu borcu kabul ediyoruz, diğer borçları kabul etmiyoruz, ayrıca takipte ihtiyati haciz vekalet ücreti ile ihtiyati haciz masrafları da takibe konu edilmiştir, ancak bu ihtiyati haciz kararı kaldırılmıştır, kaldırıldığı için bu masrafların takibe konu edilmesi ve bundan dolayı borçlu olmamamız doğru değildir, borcumuza ilişkin verilen bonolardaki vade tarihine göre biz faiz hesabını da kabul ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava dışı … Mobilya Tekstil Otomotiv İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 18.06.2014 ve 8593 sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yayımlanan ana sözleşme ile tek ortaklı “…” tarafından kurulmuş olduğu görülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda 5.000,00 TL bedelli 6 adet senedi davacı … … ticari defterlerine 07.05.2016 … nolu mahsup fişiyle kaydettiği; davalı … Ltd Şti. ticari defterlerinde kayıtlarına rastlanmadığı 31.12.2016 itibarıyla davacı … …’ın Ticari defter kayıtlarında … LTD Şti’den 17.688,00 TL alacaklı olduğu, davalı … Ltd Şti’nin 2017 … … cari hesabında 12.312,00 TL bedelli fatura tutarını; 03.11.2017 tarih ve … nolu yevmiye maddesiyle 5.755,00 TL , 12.11.2017 Tarih … yevmiye maddesiyle 6,557,00 TL olarak tahsil ettiği ve cari hesabın sıfır (0) olduğu; … şirkete … Ltd Şti tarafından 07.11.2015 tarih ve … nolu irsaliyeli fatura ile 17.842,00 TL tutarında mal sevkiyatı yapıldığı, bu malların teslim eden ve teslim alan kısımları imzalı olarak eksiksiz teslim edildiği, …’ın 17. 05.2016 tarih … nolu 12.312,0TL bedelli fatura bedeli düşüldükten sonra kalan 17.688,0 TL senet bedellerinin karşılıksız kaldığı buna göre kendisine iade edilmesi gerektiği, davacı asıl borcunun davacının davalıya verdiği her biri 5000 TL bedelli 6 adet senedin vade tarihleri gözetilerek 30.01.2017-28.02.2017 ve 30.03.2017 vadeli 3 senetten 12.312,0TL mahsup edilerek her bir senedin vade tarihinden takip tarihine kadar işleyen faizlerin yıllık yüzde 9.75 avans faiz oranından 333,36 TL olduğu bildirilmiştir.
Buna göre mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davalı şirket tarafından davacıya ait şirkete teslimi kanıtlanan tutarda borçlu olduğu, takipte fazlası tutardan sorumlu olmamasına, dava dışı … Şirketine teslim edilen mallar yönünden davalının iddiasını yazılı kanıtlayamamasına ve istinaf itirazını karşılamak için davacı yanın 01.12.2017 tarihli haciz tutanağında menfi tespit davası açma hakkını saklı tuttuğunun anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan alınması gereken 1.267,87 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 316,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 950,91‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”