Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2260 E. 2022/784 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö … G E A D … İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….
T Ü R K M İ … … E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2019
ESAS-KARAR NO…
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan … marka … tipinde … plakalı aracı 26/11/2015 tarihinde satın aldığını, satın alınan aracın ilk kullanımında motor ve trigerden aşırı ses gelmesi nedeniyle aracın 30/11/2015 tarihinde servise götürüldüğünü, servisin sesin aşırılığını doğrulayarak, bu model araçlarda bunun genel bir şikayet olduğunu, konuyu İngiltere’ye aktardıklarını ancak bir yanıt alamadıklarını yeniden yazı yazılacağının söylendiğini, 04/12/2015 tarihinde müvekkiline hitaben yazılan yazıyla “sesin normal seviyede” olduğunu herhangi bir arızadan kaynaklanmadığının” bildirildiğini, taraflarınca Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/588 D.İş. sayılı dosyasıyla yaptırılan incelemede bilirkişi tarafından “araç üfleme sisteminin ekranda gösterildiği gibi çalışmadığı” aracın motor kısmında bu standartlara sahip bir araçta olmaması gereken ve normal sesinden farklı bir uğultunun geldiği” motor sesinden farklı düzgün olmayan imalat kaynaklı bir hatadan kaynaklanan uğultu sesinin geldiğinin” belirlendiğini, uğultunun kaynağı belirlenemediğinden henüz kusur oranında indirim bedelinin belirsiz olduğunu, araçtaki motor ve triger kayışının sesinin fazlalığının dikkat çekici seviyede olduğunu, lüks sınıf bir araçta beklenen limitlerin üstünde bir duyum alındığını, rahatsız edici seviyede bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, aracın iadesine,mümkün olmaması halinde ayıp oranında indirim bedeline karşılık şimdilik 10.000,00-TL’nin davalıdan bu alacağa işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiliyle karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekilinin 16/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile “…. Aracın alındığı günden itibaren pek çok arıza yaptığının sürekli olarak parça ve sistem değişikliğine gidildiğinin…. Bu arızalarının tamamının devam eden ses problemi hariç garanti kapsamında giderildiğini, parça ve sistem değişimleri yapıldığını…Bu arızaların kullanım hatasından kaynaklanmadığının davalının garanti kapsamı çerçevesinde ücretsiz değişim ve onarımından anlaşılacağını, garanti yönetmeliğinin 9. Maddesinde ayıplı malın değişim şartlarının belirlenmiş olduğunu, ücretsiz onarım hakkının kullanılmasından sonra malın garanti süresi içerisinde tekrar arızalanması halinde bedel iadesi ayıp oranında bedel indirimi veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcıdan talep edilebileceğine hükmedildiğini, satılan aracın sürekli arıza çıkarmakta olduğunu…Aracın sürüş halinde iken aniden kilitlendiğini, takla atma tehlikesi geçirildiğini…. Belirtilen nedenlerle ayıplı aracın iadesi ile bedelinin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilinin mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel tahsilini…”Talep ettiği davacı vekilinin 09/04/2018 tarihli dilekçesi ile de “…Yaptırmış oldukları tespitle ilgili masrafların yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasını talep” ettikleri görülmüştür.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili,davacının yasal ihbar ve muayene yükümlülüğüne uymadığından yasadan kaynaklanan hakları kullanma hakkını kaybettiğini, davacının delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğinden davacının sunacağı delil listesinin kabul edilmemesini, davacının delillerine itiraz ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, ayıp olarak nitelendirilen hususların kullanım hatasına veya müşteri memnuniyetsizliğine dayandığını, davacının araçtan yararlanmasını engelleyen veya güçleştiren bir kusur veya ayıbın söz konusu olmadığını, aracın satın alındığı tarihten itibaren kullanıldığını, aracın bakımlarının yapıldığını, ilgili şikayetler doğrultusunda kontrol edildiğini, gerekli parçaların değiştirildiğini, araçtan faydalanmanın sağlandığını, her şeyden önce aracın yetkili servise girmiş olmasının aracın mutlaka ayıplı olduğu anlamına gelmediğini, iş emrine geçen şikayetlerin her zaman gerçeği yansıtmadığını, üretimden kaynaklanan bir arızası bulunmadığının tespit edildiğini ve araç üzerinde gerekli incelemeler yapılarak aracın onarıldığını, sorunun kullanımdan kaynaklandığını, delil tespitinin gıyapta yapılmasının usul ve yasaya aykırı olup taraflarınca rapora itiraz edildiğinden bu dosyada delil niteliği bulunmadığını, ilgili yasa ve Yargıtay içtihatları ile açıkladığı, tespit raporunun hiçbir teknik ve bilimsel incelemeye dayanmamakla birlikte yüzeysel bir incelemeye dayalı olduğunu, hukuki bir geçerliliği bulunmadığını, yorum yolu ile uğultu sesinin imalattan kaynaklı olduğu sonucuna ulaşıldığını, araçta herhangi bir ayıp olmadığı gibi aracın satıcıya fiilen iade ve teslim edilmeden araç bedeline faiz hükmedilemeyeceğini açıklayarak, davanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, 30 günlük ihbar yükümlülüğüne uyulmaması nedeniyle davanın reddine, davanın ve faiz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı tarafça davalıdan 26/11/2015 tarihinde sıfır km araç alındığı, 30/11/2015 tarihinde motordan geldiği belirtilen uğultu sesi şikayeti ile davacının servise müracaat ettiği, aracın anahtarsız çalıştırma ünitesinde meydana gelen arıza nedeniyle davacının 23/02/2016 tarihinde servise müracaat ettiği, sorunun fark edilmemesi nedeniyle 17/03/2016 tarihinde yolda arızalanan aracın kurtarıcı yardımı ile servise getirildiği, aracın anahtarsız çalıştırma sistemi kontrol ünitesinin değişiminin yapıldığı, süspansiyon arızası nedeniyle süspansiyon kompresörünün değiştirildiği, bu arızaların aracın elektronik sistemlerinden kaynaklı imalat hatalı ayıp niteliğinde olduğu, bu arızalarda sürücü davacının kusur ve ihmalinin bulunmadığı, aracın alınmasından sonra garanti süresi içerisinde yaşı ve zamanla ortaya çıkan faydalanmayı engelleyen bu ayıpların bedel indirimi yapılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmış olmakla Borçlar Kanununun 227/1 maddesi uyarınca davacının terditli davasının bedel indirim olarak kabulü ile, ıslahın bir kez yapılabileceği ilk ıslahtan sonra ikinci ıslah yapılabilmesinin mümkün olmadığı davalı tarafın tespit talebi yönünden dikkate alınarak davacının terditli davasının bedel indirim olarak kısmen kabulüne, 9.020,43-TL’nin dava tarihi olan 23/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından; Davanın yetkisiz olan Ankara Mahkemelerinde açılıp sonuçlandırıldığı, davalı müvekkilinin ikametgâhının Küçükçekmece sınırları içinde olduğu, davaya bakmaya yetkili olan Mahkemenin, Asliye Ticaret Mahkemeleri Bakırköy Mahkemeleri olduğu, davacı tarafın, kanunda öngörülmüş yasal ihbar ve muayene yükümlülüklerine uymadığından yasadan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanamayacağı, aracın 30.11.2015 tarihinde teslim alındığı ve dava dilekçesinde aracın ilk kullanımından itibaren arızası olduğunu belirttiği halde davanın 23.09.2016 tarihinde açıldığı, öte yandan, Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun menkul mal satımına ilişkin hükümleri çerçevesinde konuya bakılması gerektiği, buna göre, dava konusu satım ilişkisinin ticari nitelik taşıdığı kabul edilecek olursa, TTK.m.25 madde hükmü ile BK. m.207 hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, denetime elverişsiz kök ve ek rapora dayanarak hukuka aykırı hüküm kurulduğu, Mahkemece bilirkişiler tarafından ulaşılan indirim bedeline hükmedilmesi davacı tarafın sebepsiz olarak zenginleşmesine yol açtığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Satıma konu ayıbın değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yan aracın iadesine, olmazsa ayıp oranında indirim bedeli olarak şimdilik 10.000,0TL talep etmiştir.
Davacı Yılkanur Şirketi tarafından 26.11.2015 tarihinde … Şirketinden 601.361,96TL …2015 model sıfır araç satın aldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan dava konusu araca ait iş emirlerinden; 30.11.2015 tarihinde “motordan ses geliyor” şikayeti ile servise götürüldüğü, davalı şirket tarafından teknik inceleme sonucunda motorun normal sesi olduğunun bildirildiği, 23.02.2016 tarihinde motor stop etmesi, fren kilitlenmesi vs; 17.03.2016 tarihinde aracın çekici ile servise gelmesi, anahtar okumuyor şikayeti; 21.09.2016 tarihinde ön cam hasarı; 22.09.2016 tarihinde bakım +cd çalar cızırtılı; 23.09.2016 tarihinde anahtarsız çalıştırma ünitesi değişimi,12.12.2016 tarihinde süspansiyon arızası vermesi, klimanın çalışmaması şikayeti ile başvurulduğu, en son göstergede süspansiyon arızasının görülmesi kompresör değişimi, motor yönetimi ecu ayarının yüklenmesi vs işlemlerinin yapıldığının iş emirleri ile tespit edildiği, aracın anahtarsız çalıştırma ünitesinde meydana gelen arıza ve bu arızaya bağlı olarak 23.02.2016 tarihinde 17.03.2016 ve 23.09.2016 tarihlerinde yetkili servise başvuru yapıldığı yetkili servisçe 23.02.2016 tarihli incelemede sorunun fark edilmemesi nedeniyle 17.03.2016 tarihinde aracın kurtarıcı yardımı ile yetkili servise geldiği söz konusu arızanın en son 23.09.2016 tarihinde giderildiği, o tarihten sonra aracın bu hususta başka bir şikayeti bulunmadığı belirlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nin 23.maddesi; “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır…
c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
TBK madde 223; ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. “
Ayıptan sorumluluk ana başlıklı 219.maddede; “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
Alıcının seçimlik haklarının düzenlendiği 227.madde; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükümleri değerlendirilerek;
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu aracın 26.11.2015 tarihinde satın alındığı, araçtan aşırı ses gelmesi üzerine 30.11.2015 tarihinde ilk olarak servise götürüldüğü, böylece ayıbın bildirilmiş olduğu, 23.09.2016 tarihinde en son arızanın giderildiği ve davanın da 23.09.2016 tarihinde açıldığı, mahkemece belirlenen tutarda bedel indiriminin yapıldığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri ve istinafa gelenin sıfatı dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Kanunu gereğince alınması gereken 616,19 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 155,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 461,19‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”