Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2253 E. 2022/348 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından aralarında davacının da bulunduğu borçlulara karşı kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağı olan bonoda davacı cirantalardan biri olup asıl borçlu için protesto düzenlenmeden icra takibi başlatıldığını, keşideci protesto edilmediği için keşideci dışında bono üzerinde ve arkasında cirosu olan kişilere kambiyo senedinden kaynaklanan başvuru hakkının düştüğünü belirtip, icra takibi ve dayanağı olan bono nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının kabulüne ve bu güne kadar bu icra takibi nedeni ile davacının yaptığı ödemelerin takip alacaklısı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı, alacağının dayanağı olan bonoya dayanarak davalı hakkında icra takibi başlattığını, davacı ile varılan anlaşma uyarınca borcun ödenmesi amacı ile taksitlendirme yaptıklarını, davacı borçlunun ödemeler yapmaya başladığını, bu anlaşma ile davacının borcunun varlığını kabul ettiğini, bu aşamadan sonra açılan davanın iyiniyetli olmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı müracaat borçlusu olup, keşideci olan dava dışı kişi için protesto düzenlenmeden davacıdan kambiyo senetlerine dayanılarak talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, keşideci protesto edilmediği için kambiyo senetlerinden kaynaklanan müracaat hakkının lehtar ciranta olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu nedenle keşidecisi protesto edilmeyen bonoya dayanılarak davacı hakkında kambiyo senetlerinden kaynaklanan müracaat hakkı ortadan kalktığı için davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü yöntem ile icra takibi yapılamayacağı için ve sadece bu nedenle davacının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi ve dayanağı olan kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının kabul edildiği, davalı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibi ve dayanağı bonodan dolayı borçlu olmadığının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı; Karara yetersiz olduğundan itiraz ettiğini, insanı duygular ve iyi niyetle keşideci ve davacıya protesto çekilmeyip, icra memuru önünde borç ikrarı ile evraklar tanzim edilerek karşılıklı olarak davacı ile anlaşıldığını, zaten davacının borçlu olmadığını değil kambiyo senedi yönünden borçlu olmadığından bahsettiği, aksi takdirde senet üzerinde … … imzasını nereye konulacağı ve hiç bir anlam yüklenmemesinin adalet algısını zedeleyeceği, dolayısıyla usul ekonomisi açısından tespit kararının dar tutulduğu sadece kambiyo senetlerine mahsus usulü işlem gerçekleşmediği için tamamen borçlu olmadığı anlamına gelecek algıyı önlemek için mahkeme açıkça borç ikrarları göz önüne alarak karara, davacının sözleşmeye bağlı Borçlar Kanunu açısından borçlu olduğu tespitini karara dahil etmesi gerektiği, aksi halde yeni bir tespit davası, yeni bir icra işlemleri başlatılacağından gereksiz maliyet oluşacağı, Mahkeme kararına “senet bedeli tutar için 60.000,0TL davacı … … alacaklı …’a borçludur.” ifadesi veya aynı manayı içerir ifadenin net olarak karara dahil edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece verilen kararın isabetli olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 1.İcra Dairesinin…. esas sayılı dosyası ile davalı -hamil … tarafından davacı-lehdar … … ve keşideci- … aleyhine 01.10.2014 tarihinde 26.000,0TL senet ve 4.145,93TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.145,93TL alacak için (25.06.2013 vadeli 25.01.2013 keşide tarihli lehdar … …, keşideci … olan 60.000,0TL, …’a ciro etmiş olduğu) kambiyo takibi yapılmıştır.
Dava konusu senette davacı lehtar ciranta, davalı ise ciro ile senedi alan hamil konumundadır.

Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu senette davacı müracaat borçlusu- lehdar-ciranta, davalı hamil olup, TTK’nun 730. maddesi gereğince, senet hamili (davalı) tarafından, dava dışı keşideciye protesto çekilmeden takip konusu bonoya dayalı olarak şekli anlamda davacı lehdar aleyhinde takip yapamayacağına, protestonun çekilmemesinin müracaat hakkının kaybına yol açacağına, takibe konu olan senedin protesto edilmediğinin dosya kapsamından anlaşılmasına ve kararda talep gözetilerek hüküm kurulması gerekmesine, taraflar arasındaki temel ilişkiye dayalı talebin ayrı dava konusu olabileceğine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.124,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.973,95‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 14/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”