Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2234 E. 2022/780 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
ESAS-KARAR NO…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında farklı tarihlerde sözleşmeler imzalandığını,müvekkili tarafından davalıya gönderilen ve 03.04.2017 tarihinde faturalandırılan alacağın ihtara rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili için Kayseri 3.İcra Müdürlüğünün 2017/8278 E.sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının davaya konu faturayı müvekkilinin mail adresine gönderdiğini, müvekkilinin noter aracılığıyla faturaya itiraz ettiğini, takibe dayanak yapılan fatura içeriği malların teslimine ilişkin hiçbir belge sunulmadığını, söz konusu malların müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddine, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, faturaya dayalı alacağın ispatının kural olarak davacıya ait olduğu, davaya konu takip dayanağı faturanın iade faturası olduğu, davacı tarafın söz konusu iade faturasına konu ürünleri davalıya teslimine ilişkin ne sözleşmesel ilişkiyi, ne de fatura konusu malların davalıya teslimini yazılı belgelerle ispatlayamadığı, bunun üzerine dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanan davacı vekiline yemin hakkı hatırlatıldığı, davacı vekili verilen kesin süre içinde davalı tarafa yemin teklif ettiği, davalı şirketin şirket temsilcisinin 18.04.2019 tarihli duruşmada usulüne uygun şekilde yemin ettiği, bu nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiği, davalı tarafın davacının takibi yapmakta kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine, şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Yapılan yargılama içerisinde başvurulan bilirkişi raporlarında, müvekkili ile davalı tarafın ticari ilişkilerinin detaylarına yer verilmediği, karşılıklı ödemeye ilişkin fatura ve belgelerin de gösterilmediği, bu durumun bilirkişi raporunun denetime elverişliliğini ortadan kaldırdığı, bahsi geçen faturanın ayıplı mallara ilişkin iade faturası olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmede, ayıplı malların tesliminin zorunlu olmadığının hükme alındığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı müvekkilinin, malların iadesine ilişkin bir belgeye ulaşılamadığının belirtildiği, bilirkişinin, taraflar arasındaki sözleşmeyi göz önünde bulundurmadan eksik ve hatalı değerlendirmede bulunduğu, bilirkişi raporunda taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri incelenmediği gibi mahkemece de bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamayacağı, davalı tarafından yerel mahkeme dosyasında müvekkili şirkete borcunun olmadığı ve kendisine malların tesliminin yapılmadığı iddialarında bulunduğu, davalı tarafından ileri sürülen iddiaların aksini ispat için dinlenmesi talep edilen tanıkların dinlenmediği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borçtan davalının sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Kayseri 3.İcra Müdürlüğünün 2017/8278 esas sayılı takip dosyasında; davacı … Şirketi tarafından davalı … aleyhine 03.04.2017 tarihli ayıplı mal iadesi konulu e-fatura alacağının tahsili talebiyle 20.06.2017 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, takibe dayanak faturanın salıncak, kamp koltuğu gibi ürünleri içeren 63.717,40TL tutarlı iade faturası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı şirketle davalı şirket arasında 2016 yılından beri süre gelen bir ticari ilişki olduğu, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu takibe konu iade faturası muhteviyatı malzemelerin davalıya teslimine dair belgelerin bulunmamasından hareketle davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davacının davalıya 29.011,10 TL borçlu olduğunun tespit edildiği; davalının ticari defterlerinde yapılan incelemede takip dayanağı faturanın davalı defterlerinde herhangi bir muhasebe kaydının olmadığı, davalı defterlerinde takip dayanağı faturaya dayalı davacı alacağının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı yanın yemin teklifi üzerine davalı şirket temsilcisi tarafından; “…davacıya üretip sattıkları mallardan hiç birisinin iade gelmediği ve faturaya konu malların da iade edilmediği, ayrıca ürün iade edilmediği için ayıplı ürün bedeliyle ilgili davacı tarafa siz faturayı kesin biz bedelini ödeyeceğiz şeklinde bir taahhütlerinin de olmadığını…” bildirir yemini eda etmiştir.
Buna göre Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava ve takibe konu fatura içeriğinin davalı tarafa teslimi hususunun davacı tarafça kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”