Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2232 E. 2022/976 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/2232 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/976 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019
ESAS-KARAR NO : 2007/11 E- 2019/370 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin daha önce bayisi olan davalılardan … Ticaret Turizm Limited Şirketinden müvekkili tarafından satılan ve teslim edilen ancak bedelleri ödenmemiş akaryakıt karşılığı olarak müvekkilinin cari hesap ilişkisinden kaynaklanan 2.621.087,13YTL alacağının tahsili amacıyla Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2006/10499 esas sayılı dosyası ve yine Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2006/10691 esas sayılı dosyası üzerinden de 34.769,34 YTL’ lik alacağın tahsili için ilamsız icra takiplerine girişildiğini, davalı borçlunun İİK 45. maddesi uyarınca yapmış olduğu itiraz üzerine takiplerin durduğunu, anılan davalının bayilik sözleşmesi uyarınca doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık diğer davalı …’ın taşınmazlarını ipotek vermesi nedeni ile İİK 45 maddesi uyarınca davalı borçlunun itirazı yerinde olduğu görülerek gerek asıl borçlu gerekse ipotek veren aleyhine üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiğini, davalıların borca ve takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek Ankara Gayrimenkul Satış(22.) İcra Dairesi’nin 2006/1164 esas sayılı dosyasına vaki itirazların iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin koşulların oluşmadığını, davacı tarafın aynı alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmadan önce Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2006/10499 sayılı dosyasında ilamsız takip yaptığını, dosyanın derdest olduğunu, davacının aynı alacak için ilamsız takip ya da ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipten birini tercih etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı şirketin Türkiye’deki en büyük bayisi olduğunu, aralarında var olan bayilik sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı nedenlerle tek yanlı olarak feshedildiğini, feshin haksız olduğunun belirlenmesi ve muarazanın önlenmesi açısından Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacı alacaklı ile müvekkili arasında mutabakata varılmış bir borç olmadığını, takibe konu ipoteklerin borçla ilgisi olmayan 3.kişi durumundaki … tarafından verilmiş teminat amaçlı ipotekler olduğunu, takipten önce ipotek borçlusuna ihtar gönderilmesi şart olup dava dilekçesinde tebliğ edildiği ileri sürülmüşse de …’a tebliğ edilmediğini, davaya konu alacak miktarının likit alacak olmayıp icra inkar tazminatı talebinin yasal olmadığını savunarak davanın reddine, İİK 72. maddesi gereği kötü niyetle icra takibi yapan davacının asıl alacağın %40’ından az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı ve davalı şirket arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin teminatı olarak diğer davalı … tarafından maliki bulunan taşınmaza ipotek tesis edildiği, davacı tarafından cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Ankara Gayrimenkul Satış (22.) İcra Müdürlüğünün 2006/1164 E sayılı icra takip dosyası ile icra takibine girişildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının vade farkı ile promosyon ve bardak bedellerini talep edebileceği, davacı alacağının 2.649.896,65TL olarak tespit edilmiş ise de yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde sevk irsaliyelerinde grafolojik yönden uyum saptanamayan sevk irsaliyelerine ilişkin davacı defterlerindeki kayıtlı … seri nolu – 19.044,61 TLbedelli , … seri nolu – 52.046,66 TL bedelli , … seri nolu – 63.865,85 TL bedelli, … seri nolu – 55.441,84 TL bedelli, … seri nolu – 70.715,10 TL bedelli faturalar toplamı 261.114,06 TL ile faturalar içeriği davalıya teslim edilmediği yeminle ıspat olunan … seri nolu – 49.052,64 TL bedelli, … seri nolu – 47.612,92 TL bedelli, … seri nolu – 46.573,93 TL bedelli, … seri nolu – 23.741,99 TL bedelli, … seri nolu – 71.318,85 TL bedelli, 293567 seri nolu – 61.208,55 TL bedelli, … seri nolu – 66.049,23 TL bedelli 7 adet fatura toplamı 365.558,11TL’ nin tespit edilen alacak miktarından mahsubu sonucu davacı alacağının 2.023.224,48TL ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla davanın KISMEN KABULÜ ile davalıların Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2006/1164 E sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 2.023.224,48TL üzerinden devamına, hüküm altına alınan miktarın %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve davalıların kötü niyet tazminat istemlerinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran;
1)-Davacı vekili tarafından; Yerel mahkemece, taraflar yemin deliline dayanmamasına rağmen mahkemece yemin teklif edip etmeyecekleri hatırlatılarak karşı tarafa yemin ettirilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
2)-Davalılar … Ticaret Tur. Ltd. Şti. – … vekili tarafından da; Müvekkili şirketin, uzun yıllar davacı … AŞ.’nin hem perakende hem de toptan satışlarda bayiliğini yaptığı, müvekkili şirketin bayilik ilişkisi çerçevesinde faaliyet gösterirken diğer müvekkili … tarafından müvekkili … Ltd.Şti.’nin davacı ile imzaladığı bir kısım sözleşmelerden doğan borçlarına teminat olmak üzere davacı lehine ipotek verildiği, gerçekte tüm bu ipoteklerin ürün alımı için değil, Söğütözü İstasyonu’nun kurumsal … kimliğinin devamı ve şirketin olağanüstü ürün satışı nedeniyle kazanacağı primler için verildiği, … Ltd. Şti. … ile olan ticari ilişkisi süresince binlerce ton ürün alımı yaptığı ancak teminat vermediği, davacı tarafın, İİK 45. maddesine aykırı biçimde önce Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2006/10499 ve 2006/10691 sayılı dosyalarda icra takibi yaptığı bu takiplere itiraz edilmesinden sonra bu sefer ipoteğin paraya çevrilmesine dayalı ilamsız icra takibi yapmıştır ki bu durum başlı başına yasaya aykırılık teşkil ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere SGK kayıtları ile birlikte ele alındığında müvekkili şirket ile hiçbir ilgisi olmayan kişiler yakıt almış gibi gösterilmiş ve yakıt alan şirket adı olarak … Ltd. Şti.nin gösterildiği, herhangi bir depodan yakıt alabilmek için ilk önce yapılacak işin, talep formu doldurulması ve …’ye teslim edilmesi olduğu, bayilik sözleşmelerinde vekaletname olmaksızın ürün teslimi yapılmayacağının da yazılı olduğu, davacı tarafın bu formların ya da vekaletnamelerin aslını mahkemeye ya da bilirkişiye ibraz edemediği, bu formların müvekkilinde olmasının mümkün olmadığı, Yerel Mahkemenin uzun süren yargılama süreci nedeniyle olsa gerek, sanki davaya konu yüzlerce faturadan sadece 7 tanesine itiraz edilmiş gibi karar verdiği yargılama aşamasında da sadece bu 7 fatura için yemin kararı verdiği, oysa iki bilirkişi raporu arasında dahi 1.519.307.-TL. fark bulunduğu, eksik inceleme yapıldığı, davacının kayıtlarında görünen ve müvekkilinin defterlerinde görülmeyen faturaların tek tek belirlenmesi bunların ayıklanması, bunların durumunun raporlarda ve kararda tartışılması gerekirken bunların hiçbirisinin yapılmadığı halde 7 tane faturaya itiraz varmışcasına karar verilmesinin yasa ve usule aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiği, uygulanması gereken faiz konusunda da bir karar verilmemesinin hatalı olduğu, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu borcun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesine dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında 04.03.2002 tarihli … ortaklığı bayilik anlaşması düzenlenmiştir.
Davanın dayanağı olan Ankara Gayrimenkul Satış (22) İcra Müdürlüğünün 2006/1164 sayılı icra takip dosyasında; … AŞ tarafından davalı borçlular … Tic. Turz. Ltd. Şti ile … aleyhine 07.11.2006 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiği, 2.655.856,47TL alacağın 25.12.2002 tarihli, 25/12/2002 tarihli 2 adet ipotek belgesi dayanak yapılarak talep edildiği, davalıların takibe ve ferilere ilişkin süresinde yaptıkları itiraz üzerine takibin durduğu; ipotekli icra takibinin dayanağı resmi senet örneklerinin incelenmesinde; … ili … Köyü … parselde kain tarla 1.765.000,00 TL bedelle 26/12/2002 tarih/… yev.no ile; aynı bölgedeki … parselde kain tarlanın tamamı 26/12/2002 tarih/… yev.nolu işlem ile malik … tarafından … Ltd. Şti’nin gerek …. ve gerekse …’nin yönetici ortağı olduğu … ortaklığı ile aralarındaki protokol, taahhüt ve anlaşmalardan kaynaklanan borç ve taahhütleri ve cezai şartlar ile şirketin her şekilde doğmuş ve doğacak olan alacaklarının teminatı olmak üzere …. lehine 1. derecede ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2006/10499 E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; … tarafından davalı borçlu … Tic. Turz. Ltd. Şti. aleyhine 14.09.2006 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, 2.621.087,13TL alacağın fatura bedellerinin ödenmemesinden doğan-cari hesap ekstresi dayanak yapılarak tahsilinin talep edildiği, davalının “cari hesaptan doğan takibe konu alacak iddiası … ile daha önce yapılan sözleşme ve yazışmalar gereğince gayrimenkul ipoteği ile karşılanmış olup, takibe konu olan borç olmadığı gibi ipotek değerinden dolayı müvekkil şirketin alacağı bulunmaktadır.” itirazı üzerine İcra Müdürlüğünce 22/09/2006 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara 38. Noterliğinin 04.09.2006 tarihli ihtarnamesi ile; … şirketi … Şirketine sözleşmenin feshedildiği bildirilip tüm verilenlerin iadesinin istenildiği, 14.09.2006 tarihli ihtarname ile de davacı … şirketi, davalı … Şirketine bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini 2.621.087,13TL alacağın tebliğ günü mesai bitimine kadar ödenmesini istediği; Ankara 38. Noterliğinin 29/09/2006 tarih/… yev.no’su ile davacı şirket davalılar adına keşide edilmiş olan ihtarnamede muaccel 2.655.856,47 TL borcun bulunduğu ve ödenmediği, …’ın … Tic. Turz. Ltd. Şti’nin borç ve taahhütlerinin teminatını teşkil etmek üzere ipotekler verildiği, tebliğden itibaren 1 gün içinde borcun ödenmesinin aksi halde ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçileceğinin bildirildiği, ihtarnamenin … Tic. Turz. Ltd. Şti’ne 30/09/2006 tarihinde , …’a ise 30/09/2006 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. … adına aynı işyerinde çalışan yeğeni … adlı kişiye 30.09.2006 tarihinde tebliğ şerhi düşülmüştür.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından 20/01/2006 tarih …, 20/01/2006 tarih … , 15/02/2006 tarih …, 21/02/2006 tarih …, 21/04/2006 tarih …, 05/05/2006 tarih … , 09/06/2006 tarih …, 15/07/2006 tarih … ve 15/07/2006 tarih … nolu sevk irsaliyeleri ve sevk irsaliye ekindeki bayi talep formları ile bu sevk irsaliyelerinin bağlandığı faturaların davalı şirket yetkilisine gönderilerek sevk irsaliyesinde veya bayilik talep formlarındaki imzaların şirket yetkilisine veya çalışanına ait olup olmadığı konusunda şirket yetkilisinin isticvabına ilişkin çıkartılan davetiye üzerine 17.01.2012 tarihli oturumda dinlenen şirket yetkilisi sevk irsaliyelerine yönelik olarak çok sayıda çalışanları olduğu için imzaların adı geçen şahıslara aidiyeti konusunda bilgisi olmadığını, bir kısım imzaların birbirine benzemediğini, malların teslim alınmadığını beyan ettiği, 19.07.2011 tarihli imza sirküsüne göre davalı … Şirketi’nin yetkilisinin davalı … olduğu münferiden süresiz imza ile yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davalı tarafça itiraz edilen sevk irsaliyeleri yönünden Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanından alınan 27.01.2014 tarihli raporda imza yönünden imzası kabul edilen sevk irsaliyeleri gözetilerek yapılan inceleme sonucu Mahkemece ilk bilirkişi raporunda belirlenen 2.649.896,65 TL tutardan sevk irsaliyelerinde grafolojik yönden uyum saptanamayan sevk irsaliyeleri tutarları olan 261.114, 06 TL ile faturalar içeriğinin davalıya teslim edilmediği yeminle ispatlanan toplam 7 adet fatura tutarı 365.558,11 TL mahsup edilerek bakiye 2.023.224,48 TL yönünden dava kabul edilmiştir.
Karar taraflarca istinafa yukarıda belirtilen sebeplerle getirilmiştir.
Mahkemece davacıya yemin delili hatırlatılarak teslim olgusu kabul edilmeyen bir kısım sevk irsaliyeleri yönünden davalı tarafa teslim edilmediğine dair yemin ettirilmiştir. Davacı taraf delil listesinde yemin deliline dayanmamıştır. Bu nedenle yemin edası doğru olmamışsa da faturaya konu malların teslim edildiği hususunun davacı tarafça kanıtlanması gerektiğinden bu husus yazılı delille kanıtlanamadığından sonucu itibariyle yemine konu miktarın hesaplanan alacak tutarından düşülmesi de doğru olmuştur.
Davalı taraf mahkemece faiz konusunda bir karar verilmediğini istinaf itirazı olarak ileri sürmüşse de; davalı takibe işleyecek faiz oranı yönünden itiraz etmiş olup, mahkemece verilen kararda dosya kapsamından asıl alacak olarak belirlenen tutara hükmedildiği, faizle ilgili karar verilmediği, davacı tarafça bu hususun açıkça istinafa getirilmediği görülmekle, davalı her ne kadar faiz hakkında mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini ileri sürmüşse de istinafa getiren davalının sıfatı gözetilerek aleyhine karar verilemeyeceğinden faiz ve oranı ile ilgili kararda bir düzeltme yapılmamıştır.
Diğer taraftan dosya içeriği ve toplanan delillere göre davalının tüm; davacının açıklanan nedenle istinaf itirazının gerekçe yönünden HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince kısmen kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2007/111 Esas, 2019/370 Karar ve 25/04/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalıların Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1164 E sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 2.023.224,48 TL üzerinden devamına,
Hüküm altına alınan miktarın %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin ve davalıların kötü niyet tazminat istemlerinin şartlar oluşmadığından reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 138.206,46 TL karar ve ilam harcından, 22.574,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 115.631,56 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, bilirkişi masrafı toplamı 4.230,75 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.222,97 TL yargılama gideri, 13,10 TL başvurma harcı ile 22.574,90 TL peşin harç toplamı olan 25.810,97 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan posta, tebligat masrafı toplamı 75,00 TL nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 17,87TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, kalanın davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 80.548,37 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 39.255,28 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan alınması gereken 138.206,46 TL karar ve ilam harcından, istinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 34.552,00TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 103.654,46 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
6-Duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Tarafların yokluğunda, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …