Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2231 E. 2021/1208 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2017
ESAS-KARAR NO :….

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 19/11/2014 tarihli bayilik sözleşmesi yapılması için protokol imzalandığını, ancak davalının protokol hükümlerine aykırı hareket ettiğini, bu nedenle protokol’ün feshedildiğini belirterek, kredi iade alacağı, cezai şart ve mahrum kalınan karın ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında bayilik sözleşmesinin davacının kusuru nedeniyle kurulamadığını, protokol hükümlerinin ihlal edilmediğini, teminat vermemenin protokol uyarınca yükümlülüklerin değil, nakdi kredinin şartı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı tarafın protokol gereğince vermesi gereken teminat mektuplarını vermediğini, bu nedenle protokolün feshinin haklı olduğu, fesih nedeniyle davalının cezai şart ve kredi iade alacağını istemekte haklı olduğu, ancak kar mahrumiyeti talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı tarafın kusuru nedeniyle istasyonun çalışmaya başlayamadığını, feshin haklı olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili ise; davacının talebinin kar mahrumiyeti değil, zararın tazmini olduğunu, davalıya ödenen kredinin haksız olarak davalıda kalması nedeniyle davacının zarara uğradığını, ayrıca faizin başlangıç tarihinin yanlış hesaplandığının belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan protokol gereğince davacının taleplerinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde davacı tarafın taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerine davalı tarafın aykırı davrandığını belirterek, protokolün feshedildiğini, bundan dolayı cezai şart, kar mahrumiyeti ve ödenen kredi alacağının iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 19/11/2014 tarihli protokolün amacının bayilik sözleşmesi imzalanması olduğu, protokolün 15. maddesinde davalının 550.000USD ve 1.240.000TL bedelli banka teminat mektubunu davacıya vereceğini kabul ettiği, 23. maddesinin bu protokol hükümlerinden herhangi birinin ihlal edilmesi durumunda davacının sözleşmeyi feshedebileceğini, 24. maddede feshin sonucu olarak davacının kar mahrumiyeti, uğradığı zarar ve 53.000USD cezai şart ile ödediği krediyi geri isteyebileceği düzenlendiği görülmektedir. Davalı tarafın protokole göre vermesi gereken teminat mektuplarını davacıya vermediği konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafın protokolü feshetmesi ve feshin sonucu olarak talepte bulunması hukuken haklıdır. Bu nedenle davalı tarafın davacıya yönelik olarak davacının kusuru ile sözleşmenin kurulmadığı yönündeki istinaf itirazları Dairemizce yerinde görülmemiştir. Davalı taraf vermesi gereken banka teminat mektuplarını vermediği için davacı taraf sözleşmeyi feshetmekte haklıdır ve protokol gereğince 53.000USD cezai şartı talep edebilecektir. Bundan başka davacı tarafça ödenen krediden kalan 6.643USD’nin de davalı tarafça geri ödenmesi gerekmektedir.
Ancak davacı taraf kredinin davalı tarafça kullanılması ve bundan dolayı bu paranın davacı tarafça işletilmesinden mahrum kaldığından bahisle zarar talebinde bulunmuş ise de davacı tarafın bu yönde munzam zararı oluştuğunu ispat edememesi karşısında bu tazminat isteminin reddi doğru olmuştur. Bu nedenle davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Bununla birlikte davacı taraf istinaf dilekçesinde faizin başlangıç tarihlerinin yanlış hesaplandığını bildirmiş ise de, cezai şart için hesaplanan faizin ihtarnamenin tebliğinden itibiaren 3 gün sonra 24/07/2015 tarihi ile hesaplanması aynı şekilde kredi alacağının da ihtarnameden sonra teminat mektuplarının paraya çevrilmesi ile çevrildiği son gün olan süre dikkate alınarak faizin hesaplanması doğru olduğundan davacının bu yöndeki istinaf itirazlarının da reddi gerekmektedir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.322,05 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.111,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.210,13 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….