Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2215 E. 2022/437 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2019
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, … … müvekkiline iş birliği önerdiğini, … A.Ş’nin proje finansmanı ihtiyacından bahsettiğini ve müvekkilinin eski bankalar yeminli murakıbı olduğunu, muhtelif bankalarda üst düzey yöneticilik ve banka yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunduğunu ve finansman alanında uzman olduğunu, proje finansmanı konusunda %2 başarı primi ödenmesi kararlaştırıldığını, yani sağlanan kredi tutarının %2’sinin ödenmesinin taahhüt edildiğini, ayrıca … … tarafından proje finansmanı sağlanması halinde … A.Ş’nin sermayesinden %2 pay vermeyi taahhüt ettiğini, bu çerçevede müvekkilinin proje finansmanı ile ilgili olarak gerekli çalışmalarının muhtelif finansal kuruluşlar nezdinde başlatıldığını, bu süreç devam ederken müvekkilinin nakit sıkışıklığı nedeniyle … …’dan 34.500,00 Euro avans talep ettiğini, bu avansa karşılık müvekkili tarafından teminat senedi düzenlenmesi önerildiğini, daha sonra … A.Ş’nin proje finansmanı ihtiyacının müvekkili tarafından … A.Ş’den temin edildiğini, kredi tutarının 4.000.000,00 Euro civarında olduğunu, proje kredisinin … A.Ş Ankara … Şubesinden temin edildiğini, proje kredisinin kullanılmaya başlanılması ile müvekkilinin kararlaştırılan başarı primine hak kazandığını ve avans olarak aldığı 34.500,00 Euro düşünüldükten sonra mutabık kalınan rakam üzerinden 30.000,00 Euro artı KDV için 25/08/2005 tarihinde müvekkilinin firması … tarafından proje finansmanı … hizmet bedeli açıklaması ile fatura düzenlendiğini, söz konusu faturanın müvekkili tarafından … A.Ş’nin merkez muhasebesine teslim edildiğini ve ilgili şirket tarafından … A.Ş’ye gönderildiğini ve fatura tutarının … A.Ş tarafından Eylül ayında müvekkilinin firma hesabına aktarıldığını, proje finansmanı … hizmetinin müvekkili tarafından tamamıyla ifa edildiğini, bu işlem kapsamında avans olarak alınan dava konusu bono ile teminat altına alınan 34.500,00 Euro ile ilgili olarak 34.500,00 Euro artı KDV tutarlı proje finansmanı hizmet bedeli fatura düzenlendiğini ve şirketin merkez muhasebesine teslim edildiğini, daha sonra proje finansmanı … hizmetinin müvekkili tarafından tamamlanmasından sonra … … Grubu ile arasındaki iş birliğini sonlandırdığını ve senedin iadesini talep ettiğini, ancak davalı şirket yetkilileri senedi bulamadıklarını bildirdiğini, ancak senedin 2016 yılında Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2016/10919 esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, bu nedenle 01/03/2005 düzenleme tarihli 34.500,00 Euro bedelli bonoda tahrifat yapıldığının tespiti ile HMK 209.maddesi kapsamında senetteki yazıların müvekkiline ait olmadığının tespitine, müvekkilinin teminat sebebiyle düzenlendiği bono bedelinden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili, müvekkile ciro silsilesi ile geçmiş olan bononun teminat nedeniyle verildiğine ilişkin olarak açılmış olan davada, davalı müvekkilinin davacı yanın iddiaları ile ilgili hiç bir bilgisi bulunmadığını, iyi niyetli üçüncü şahıs vasfında olan müvekkili için davanın reddini talep etmiş ve davacı yanın iddialarının muhatabının müvekkilinin değil diğer davalı şirket olduğunu bildirmiştir.
Diğer davalı ayrıca cevap sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu olan bedelsiz kalan ve anlaşmaya aykırı olacak şekilde doldurulduğu iddia olunan teminat senedinde (bono) tahrifat yapılıp yapılmadığının tespiti ve senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemli davada kambiyo senetleri ile bunların düzenlenmesine temel teşkil eden asıl borç ilişkisinden soyut bir borç oluşturduğundan ve senedi elinde bulunduran kişinin ayrıca alt ilişkiyi ispatlamak zorunluluğu olmadığından davacı tarafça da iddia ispatlanamadığından davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Dava dilekçesindeki iddiaları tekrarlayarak, proje finansmanı ile ilgili olarak müvekkili tarafından gerçekleştirildiği, bu süreçte avans aldığı ve karşılığında dava konusu senedi düzenlediği … …, o zaman … A.Ş de gerekli fon olmadığı için avansı … … … Ve Tic. A.Ş firmasından ödediğini ve dolayısıyla teminat senedinin vadesiz olarak … … … Ve Tic.A.Ş. lehine düzenlenmesini istediği, daha sonra grup şirketleri arasında gerekli muhasebe kayıtlarının düzenleneceğini söylediği, davaya konu vadesiz teminat senedinin tanzim tarihinin 01.03.2005 olduğu, kendisinin edimini yerine getirdiği, … A.Ş’nin proje finansmanı ihtiyacının müvekkili tarafından başarılı bir şekilde … A.Ş.’den temin edildiği, kredi tutarı yaklaşık 4.000.000,00 € civarında bir rakam olduğu, bu proje kredisinin … A.Ş. Ankara … Şubesi aracılığıyla kullanıldığı, proje kredisinin … A.Ş. tarafından kullanılmaya başlanılması ile müvekkilinin kararlaştırılan başarı primine hak kazanmış ve avans olarak aldığı 34.500,00 € düşüldükten sonra o zaman mutabık kalınan rakam üzerinden bakiye 30.000,00 € artı KDV için 25.08.2005 tarihinde müvekkilinin o zamanki firması … … … Ltd.şti tarafından ‘proje finansmanı … hizmet bedeli’ açıklaması ile fatura düzenlendiği, söz konusu faturanın müvekkili tarafından … A.Ş.’nin merkez muhasebesine teslim edildiği ve ilgili şirket tarafından … A.Ş. ye gönderilmiş ve fatura tutarı … A.Ş. tarafından eylül ayında müvekkilimin firma hesabına aktarıldığı ,sonrasında teminat olarak verilen senedin iadesi gerekirken iade edilmediği ve 11 yıl sonra takibe konulduğu, bilirkişilerin, davalılara ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılabilmesi için müteaddit defalar ilişki kurulmaya çalışıldığını; ancak ulaşılamadığını belirttiği ve HMK’nın 219 ve 220. maddeleri gereğince Mahkemece karar verilmesi halinde görüş ve kanaat belirtebileceklerini bildirdikleri, Yerel mahkeme ise, tarafımıza davalılar aleyhinde suç duyurusunda bulunup bulunmadıklarını sorduğu, müvekkilinin talimatı doğrultusunda, taraflar arasındaki işbu ticari anlaşmazlığın çözülebileceği ve ticari hayatta yeniden karşılaşmaları olasılığı da dikkate alınarak suç duyurusunda bulunulmadığı beyanı sonrasında davanın reddine karar verildiği verilen kararın, usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senet nedeniyle davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 27. İcra Dairesinin 2016/10919 sayılı icra dosyasının incelenmesinde, alacaklının …, borçlunun … … San. Tic A.Ş ve … olduğu 104.880,00 TL asıl alacak 25.688,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 130.568,42 TL olduğu, 01.03.2014 tarihli 104.880,0TL tutarlı bonoya dayalı alacak için 24/05/2016 tarihinde kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığı, dayanak bononun düzenleme tarihinin 01.03.2005, vade tarihinin 01.03.2014 olduğu, rakamla 34.500 yazılı olduğu ve Türk Lirası çizilerek, parafsız E işareti konulduğu, yazıyla otuzdörtbin beşyüz euro olduğunun belirtildiği, düzenleyenin … (davacı), lehtarın davalı … … … Ticaret AŞ. lehtar sonrası cirantanın davalı … olduğu görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının senedin teminat olarak verildiği iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı gibi davacının yemin deliline de dayanmamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”