Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2214 E. 2022/969 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …..

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
……
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2019
ESAS-KARAR NO :…..
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalının 2017 Eylül-Ekim aylarında 2018 sezonu için 184.506,60TL bedel karşılığında 840 çift ayakkabı üretimini istediğini, sözleşme uyarınca edimini yerine getirerek ayakkabıları ürettiğini ancak davalının teslim almaktan kaçındığından noter ihtarının keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen ürünlerin teslim alınmadığını, sözleşme gereği malların toplam bedeli olan 184.506,60TL’ nin ödenmemesi nedeniyle yoksun kalınan kar miktarı olan 33.600,0TL müspet zararın kar kaybının oluştuğunu ileri sürerek, 33.600,0TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyen en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, ürünlerin iş yerinin davacı tarafından “… …” olarak düzenlendiğinde satın alınacağını, bu koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle satın almanın gerçekleşmediğini, davacının müşteri talebi az olan ürünleri satmaya çalıştığını, davacının ürünlerinin satıldığı birçok iş yeri bulunduğundan bunların sadece davalı için üretilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında satış sözleşmesinin bulunduğuna ve bu sözleşme uyarınca satın almanın gerçekleşmediğine dair bir çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın, satış sözleşmesinin ademi ifasının kimin kusurundan kaynaklandığı, davalı/işverenin kusurundan kaynaklanmakta ise davacı/yüklenicinin bu nedenle kar kaybının oluşup oluşmadığı hususunda olduğu, davacının dava dilekçesine ekli olarak sunduğu 08.09.2017 günlü ve 0053 ile 0054 numaralı belgede ürün siparişleri bulunup, “Not: … … olduğu zaman sipariş revize edilecek mevcut adetlere (…) renk ilave edilecektir” yazılı olduğu; yine 06.10.2017 günlü ve … ile … numaralı belgede ürün siparişleri bulunduğu, davacı tarafından davalıya keşide edilen 24.07.2018 günlü Beyoğlu 59.Noterliği’nin ihtarnamesinde tebliğden itibaren üç iş günü içerisinde üretimi istenilen ürünlerin teslim alınmasıyla bedelin ödenmesinin istendiği, davalının Ankara 23.Noterliği’nce 31.07.2018 günü düzenlenen yanıt ihtarnamesinde işyerinin “… …” olarak dönüştürülmesi koşuluyla ürünlerin alındığı bu hususun yerine getirilmediğinin belirtildiği, TBK’nın 170.maddesinde de açıklandığı üzere sözleşmelerin kurulması sırasında hüküm ifade etmesi gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir olguya bırakılabileceği, bu halde sözleşme, ancak koşulun gerçekleşmesiyle hüküm ifade edeceği, somut olayda, davacının dayandığı belgeler ile davalının noter ihtarı birlikte değerlendirildiğinde ürün siparişinin davalı iş yerinin davacı tarafından “… …” olarak dönüştürülmesi koşuluna bırakıldığının anlaşıldığı, taraflarca böyle bir olgunun yerine getirildiğinin ileri sürülmediği, dolayısıyla satış sözleşmesinin yerine getirilmemesinde davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, TBK’nın 170. ve 480. maddeleri dikkate alındığında davacının isteminin yerinde görülmediği gerekçesi ile davanın REDDİNE
karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından; Sözleşme gereği sipariş edilen ayakkabıların hazır olduğu ve ayakkabıların teslim alınması hususunun karşı tarafa ihtar edildiği, davalının temerrüde düşürüldüğü, ayakkabıların teslim alınmadığının da sabit olduğu, sözleşmenin davalı yanca yerine getirilmemesinden kaynaklanan kar kaybının 33. 553,25TL olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği, ancak gerekçeli kararda Mahkemece 08.09.2017 günlü ürün siparişleri bulunan … numaralı sipariş belgesindeki; “…… … olduğu zaman sipariş revize edilecek, mevcut adetlere ilave size(beden) ve renk ilave edilecektir..” dip notundan bahisle belirtilen gerekçe ile dava reddedilmişse de sipariş formundaki ; “…… … olduğu zaman sipariş revize edilecek, mevcut adetlere ilave size(beden) ve renk ilave edilecektir..” ibaresinden, halihazırda verilmiş olan siparişlerin bir koşula bağlandığı sonucuna bağlandığı kanaatine nasıl varıldığının anlaşılamadığı, sipariş formuna not olarak düşülen ibarede açık ve net şekilde kastedilenin davalıya ait dükkan … … olarak düzenlendiğinde, ilave yeni siparişler verileceği olduğu, davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının alacak talebinin değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı alacak istemine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamından taraflar arasında satıma dair yazılı sözleşme olmadığı, taraflar arasında 08.09.2017 günlü ve 0053 ile 0054 numaralı ve yine 06.10.2017 günlü ve 0074 ile 0075 numaralı belgede ürün siparişleri bulunduğu, sipariş belgesinde “Not: … … olduğu zaman sipariş revize edilecek mevcut adetlere size(beden) ve renk ilave edilecektir.” şeklinde ibarenin yazılı olduğu görülmektedir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 24.07.2018 günlü Beyoğlu 59.Noterliğince düzenlenen ihtarnamede tebliğden itibaren üç iş günü içerisinde üretimi istenilen ürünlerin teslim alınmasıyla bedelin ödenmesinin bildirildiği; davalı tarafça gönderilen Ankara 23.Noterliğince 31.07.2018 günü düzenlenen cevabi ihtarnamede ise işyerinin “… …” olarak dönüştürülmesi koşuluyla ürünlerin alındığı bu hususun yerine getirilmediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket, davalı şirkete karşı açmış olduğu eldeki dava ile 2018 yaz sezonu için firma tarafından verilen sipariş ve aralarındaki sözleşmeye dayanılarak üretilen 840 çift … marka ayakkabının davalı tarafça teslim alınmaması üzerine 33.600,0TL yoksun kalınan kar miktarı olan müspet zararı talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin ticari defter kayıtları 31.12.2018 tarihli gelir tablosu incelenerek davacı şirketin, davalının teslim almadığını iddia ederek dava konusu ettiği 108.506,60TL bedelindeki ayakkabılardan dolayı kar kaybının 33.553,25TL olması gerektiği bildirilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerin değerlendirilmesinde; taraflar arasında düzenlenen sipariş formunda not olarak … … olduğu zaman sipariş revize edilecek mevcut adetlere beden ve renk ilave yapılacağının belirtilmesi; davacının “… …” olmama halinde ilk siparişlerin iptalini değil, siparişin devam ettirileceğini ifade etmektedir. Mahkemece bu ifadenin farklı değerlendirilerek davanın belirtilen gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenle bilirkişi tarafından belirlenen yoksun kalınan kar tutarı olan 33.600,0TL’ nin talep gibi dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerekmiş olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/599 Esas, 2019/668 Karar ve 09/09/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2- a)Davanın KABULÜNE,
33.600,00TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.295,21TL karar ve ilam harcından peşin alınan 573,81TL harcın mahsubu ile bakiye 1.721,40TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafça yapılan 35,90TL başvuru harcı, 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 78,50TL tebligat ve 67,00TL giderinden oluşan 1.181,4‬0TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d) HMK 333.madde gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
e)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
f)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan 50,00 TL istinaf posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6–HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 07.07.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”