Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2104 E. 2022/1035 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/2104 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1035

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019
ESAS NO : 2017/1280 E 2019/409 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin davalıdan sıfır km 10 adet ticari araç satın aldığını, alınan araçların 5 tanesinde motor arızası çıktığını, 3 adet aracın ücretsiz tamir edildiğini, ancak eksantrik milinde problem olduğu söylenen … ve … plakalı araçların tamir ve bakımından ücret talep edildiğini, ihtara rağmen taleplerinin reddedildiğini, araçlardaki ayıbın gizli ayıp bulunduğunu, davalının araç tamir bedelinden sorumlu olduğunu buna rağmen müvekkilinin talebinin karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … ve … plakalı araçların tamir bedeli olarak ödenen 5.000,00 TL’.nin temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davaya konu araçların eylül 2014 yılında satın alındığını, davanın ise 13/11/2017 tarihinde ikame edildiğini, TBK ‘nun 231.maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davaya konu araçlarda herhangi bir ayıp bulunmadığını, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece:… Plakalı Araç Yönünden Değerlendirme; aracın 23.09.2014 tarihinde satın alındığı, davanın ise 13.11.2017 tarihinde açıldığı, bilirkişi raporunda da … plakalı aracın ilk motor arızasının 05.06.2017 tarihinde satıştan 2 yıl 8 ay 12 gün sonra meydana geldiği, dolayısıyla davalının servise başvurarak yaptığı ayıp bildirimi ve 14.06.2017 tarihli ihtarnamesi 2 yıllık garanti süresinden sonra olup 2 yıl içinde hasarla ilgili servise başvuru ve davalıya ayıp bildirimi yapılmadığı, TBK 231.maddesine göre ayıp daha sonra ortaya çıksa bile zamanaşımı süresi satıştan itibaren 2 yıl içinde satıcının aracı ayıplı olarak devrinde ağır kusurlu olduğuna dair delil bulunmadığı, bilirkişi raporunda ihbar süresi geçtikten sonra alıcı ayıbı kabul etmişse, ayıp ihbarı olmasa da satıcının sorumlu olduğu belirtilmişse de, davalı-satıcının ayıbın giderileceğine dair taahhüdü olmadığı gibi, 23.06.2017 tarihli cevabi ihtarnamesinde ücretsiz onarımın söz konusu olmayacağını da bildirdiği, davanın 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı, … plakalı aracın onarım bedeli yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, … Plakalı Araç Yönünden Değerlendirme de ise ; araçtaki motor arızasının satıştan 2 yıl 8 ay 29 gün sonra meydana geldiği, motor arızasının başlangıcının 08.06.2016 tarihli iş emrinde “4. gözün emme subabında aşırı boşluk olduğu görüldü” ifadesinin yer aldığı, subap boşluğu aşınmasının motor değişimine varan sonuçlar doğurduğu, bu nedenle hasarın başlangıç tarihinin garanti süresi içinde olduğu, dolayısıyla davacı servise başvurmak suretiyle 2 yıllık süre içinde davaya konu motor arızası için davalıya ayıbı bildirdiği, TBK 231.maddesindeki “Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.” hükmü uyarınca söz konusu araç yönünden zamanaşımı gerçekleşmediği davalı vekilinin bu araca ilişkin zamanaşımı def’i yerinde görülmediği, bilirkişi raporuna göre … plakalı araçtaki motor arızasına ilişkin davaya konu ayıp, motor silindir kapağı açılarak tespit edilebileceği ayıbın gizli ayıp olduğu, ayıba konu arıza ortaya çıktığında servise başvurarak TBK 223.maddesindeki ihbar külfetini yerine getirdiği, TBK 227/3.maddesindeki seçimlik hakkını da ücretsiz onarım olarak kullandığı, … plakalı araç yönünden davanın kabulü ile 10.082,86 TL.nin; 5.000,00 TL.lik kısmının dava tarihinden, 5.082,86 TL.lik kısmının ıslah tarihi olan 28.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerinin ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-)Davacı vekili; davaya konu araçtaki ayıbın muayaene ile anlaşılamayacağını ayıbın gizli olup süresi içinde ihbar edildiğini davanın tamamen kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ağır kusur halinde zamanaşımı hükümlerinin uygulanmayacağını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili; garanti süresi dolduktan sonra araçtaki ayıptan müvekkili tedarikçinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin üretici olmadığını dolayısıyla sorumlu tutulamayacağını bildirerek ilk derece mahkmesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı tarafça onarımı yapılan ve davacıdan tahsil edilen onarım bedelinin iadesinin talep edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tacirler arası ayıplı mal satışı nedeniyle ayıplı olduğu ileri sürülen araçların tamir bedelinin davalı satıcıdan tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekili davalının davacıya sattığı on araçtan beşinin motor arızası verdiğini, üç aracın aynı tip arızası ücretsiz olarak tamir edilmişken … ve … plakalı araçlar için ücret talep edildiğini ileri sürerek ödenen tamir bedelinin iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili talebin zamanaşımına uğradığını, araçlarda ayıp olmadığını ileri sürmüştür.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından davalıya yapılan ödeme tarihi 23.09.2014 olup dava 13/11/2017 tarihinde açılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kabul kararı verilen aracın arızasının motora yönelik olduğu hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ayıbın gizli ayıp olduğu, benzer arızanın garanti süresi içinde de gerçekleştiği davacının tamir hakkını kullandığı ancak garanti süresinin sonunda da arızanın tekrar gerçekleştiği tespit edilmiştir. İki yıllık dava zamanaşımı süresi dolmuş ise de, alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere araçtaki motor arızasının üretim kaynaklı olduğu, bu durumda ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle davalının ağır kusurlu olduğu ve ayıbın hile ile davacıdan gizlendiğinin kabulü gerekmektedir.
Araçtaki gizli ayıp nedeniyle davalının ağır kusurlu olması durumunda BK’nın 231/2. maddesi uyarınca ağır kusur veya hile ile ayıbın gizlenmesi hâlinde zamanaşımı süresinden yararlanılması mümkün olmayıp davalının zamanaşımı def’î yerinde değildir…. Plakalı araç yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir. (HGK ESAS NO 2017/(19)11-3127 esas, 2021/1419 Karar, 16/11/2021)
Davaya konu … Plakalı Araç Yönünden Değerlendirme ise : Davanın, 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılmış olduğu, onarım bedeli yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde de oluşa ve dosya içeriğine göre yerinde olmuştur.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin ayrı ayrı istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL harçtan peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 688,76TL harçtan peşin alınan 172,19TL harcın mahsubu ile bakiye 516,57TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”