Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/2103 E. 2022/793 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
ESAS-KARAR NO : …

DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin yüklenicisi olduğu inşaatta kullanılmak üzere ihtiyaç duyduğu yaklaşık 200.000 m2 alçı levhayı üç farklı tedarikçiden temin ettiğini, davalı ….. ürettiği … ve .. marka olan ürünlerden toplam 29.700 m2 alçı levhanın davalıdan satın alındığını, ürünlerin 2015 yılı mayıs-eylül ayları arasında kısım kısım şantiye alanına fabrikadan direk sevk edildiğini, bekletilmeksizin montaj ekibince montajlarının yapıldığını, montajı yapılan ürünlerin bir kısmında sonradan sarkma ve sehim oluştuğunu, durumun ihtarname ile davalılara bildirilerek o tarihte 6000 m2 ayıplı ürün ve montaj bedelinin talep edildiğini, davalıların cevabı ihtaname ile talebi reddediklerini, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/5 D:İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, tespit bilirkişi raporunda 18.600 m2 ürünün sorunlu olduğu, standartlara uygun olmadığı, bu ürünler için 85.859,92-TL ödendiği, montaj-demontaj bedelinin ise 465.000-TL olduğunun bildirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.600 m2 ayıplı ürün bedeli ile bu ürünün montoj-demontaj bedelleri toplamı olan 550.859,92-TL nin 25/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … San. ve Tic. A.Ş. vekili ; ayıp ihbarın süresinde yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından üretilen satışa arz edilen ürünlerde imalat hatası bulunmadığını, teknik yetkililerce davacı tarafın şantiye alanında yapılan incelemede alçı levha kargaslarının kutu profil olduğu ve levha taşıyıcı profil aralıklarının 60 cm olarak uygulandığının tespit edildiğini, tespiti esnasında derz ve saten alçılarının hala yapılmadığı alanların mevcut olduğunun görüldüğünü, montajı yapılan üç marka levhalarda sorun yaşandığının görüldüğünü, otonomi şantiyesinde bulunan kapalı alan zemin şaplarının alçı levha montajı sonrasında döküldüğü, kapı pencere camlarının açık olması sebebiyle hava koşullarından yoğun olarak etkilendiği, montaj sırasında profil aralıklarının üretici firmaları olarak önerilen 40 cm olması gerekirken 60 cm olarak bırakıldığı, montajdan sonra uzun süre derz ve saten alçı uygulaması yapılmadığı, şantiyede bulunan ve stoklanan mahallerin rutubetli olmasının hasarın başlıca nedeni olarak belirlendiğini, davacı şirketin taleplerinin 04/04/2012 tarihlerinde ihtarname ile reddedildiğini, bunun üzerine davacı tarafça, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/5 D.iş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, 27/04/2017 tarihinde sunulan bilirkişi raporu kabul etmediklerini, taraflarınca da … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/6 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, bilirkişi raporunda alçı levhalarda gözlenen sehimlerin üretici firma ayrımı yapılmaksızın montaj sonrası bekleme sürecine bağlı olduğu, uygulama hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … Ltd. Şti vekili; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından satılan ürünlerin parça parça teslim edildiğini, en son fatura tarihinin 02/09/2015 olduğunu, ayıp ihbarının ise 25/03/2016 tarihi olduğunu, satıcı olan müvekkilinin sadece malzemelerin sevkiyatından ve tesliminden sorumlu olduğunu, üretim aşamasında denetleme yetkisinin bulunmadığını, malzemenin hatalı teslim edildiğinin ileri sürülmediğini, müvekkiline yüklenecek herhangi bir yükümlülük bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece: Benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının, davalı taraftan satın aldığı alçı levhaların montajının davacı tarafça gerçekleştirildiği, dava konusu alçı levhalarda montajdan sonra sehim ve sarkmalar meydana geldiği anlaşılmışsa da söz konusu ayıpların imalat hatasından kaynaklandığına ilişkin bir delilin dosyada bulunmadığı, dosya kapsamına göre alçı levhalardaki sehimin montaj hatasından ve montajdan sonra hemen derzinin yapılmayıp alçı sıvasının yapılmamasından (uygulama hatasından) kaynaklandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; mahkemenin gerekçesinin eksik ve yetersiz olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkilinin aynı yerde 200.000m2 alçıpan uygulama işi ,çin farklı markalarda üreticilerden mal temin edildiğini, ancak diğer ürünlerde sorun yaşamazken davalıdan satın alınan ürünlerde seyim meydana geldiğini, bu hususun raporda eksik değerlendirildiği gibi gerekçeli kararda çekişme konusu olarak irdelenmediğini, yargılama öncesi davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğunun kabul edildiğini, montj ve demontaj bedeli hususunda anlaşmaya varılmadığını, bilimsel verilere dayanmayan bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; satıma konu malın ayıplı olup olmadığı ayıbın üretimden mi yoksa davacı tarafından uygulama aşamasından mı kaynaklandığı hususunda yapılan araştırma ve incelemenin hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile davalı … … Ltd. Şti arasında satım sözleşmesi mevcut olduğu, davacının alıcı, davalını ise satıcı olduğu, diğer davalı … San. ve Tic. A. Ş. satılan alçı levhaların üreticisidir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, hükme esas alına teknik bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda satıma konu malzemelerin ayıplı olduğunu gösteren bir olgunun tespit edilemediği, meydana gelen olayın uygulamadan kaynaklandığının tespit edildiğinin anlaşılmış bulunmasına göre dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 07/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”