Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1963 E. 2022/854 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı … şirketleri ile ayrı ayrı bayilik sözleşmeleri imzaladığını, bu şirketlerin müvekkili şirketin bayisi olarak faaliyete başladıklarını, ancak zaman içerisinde davalı şirketlerin akaryakıt alımlarından ve sözleşmelerden doğan borç ve yükümlülüklerini yerine getirmede temerrüde düştüklerinden tüm … şirketleri ile müvekkili şirket arasında 24/03/2010 tarihli protokol yapılarak borçların tasfiyesine ilişkin esasların belirlendiğini, ancak davalı şirketlerin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmede temerrütlerinin devam etmesi üzerine 27/09/2010 tarihinden borçların yeniden yapılandırıldığını, netice alınmaması üzerine taraflar arasında bu defa 26/12/2011 tarihinde tekrar bir protokol düzenlendiğini, protokol hükümlerine göre 20/01/2012 tarihinden itibaren taksitler halinde ödenmesi gereken 9 adet çeke ilişkin borcun gününde tam olarak ödenmediğini, davalı şirketlerin sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkili tarafından bayilik sözleşmesinin feshedildiğini belirterek taraflar arasındaki 26.12.2011 tarihli protokole konu dokuz adet çeke ilişkin olarak, davalılarca protokolde açıkça kabul edilmiş bulunan, 1.188.000 TL anapara borcundan protokol tarihinden sonra ödenmiş bulunan 600.000 TL’nin mahsubu neticesi bakiye anapara 588.000,00 TL’nin iş bu protokole mahsuben davalı yanca yapılan son ödeme tarihi olan 04.10.2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, taraflar arasındaki 26.12.2011 tarihli protokole konu dokuz adet çeke ilişkin olmak üzere, davalıların protokol tarihi itibariyle mevcudiyetini açıkça kabul ettikleri faiz borçları 515.000,00 TL’nin davalı şirketlerin bayilik sözleşmelerinin feshinin ihbarına ve tüm borçlarının ödenmesine ilişkin olmak üzere … tarafından keşide edilen 31.05.2012 tarihli ihbar/ihtarnamelerin davalı şirketlere tebliğinin tamamlandığı 02.06.2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, taraflar arasındaki 26.12.2011 tarihli protokole konu dokuz adet çeke ilişkin olmak üzere protokol tarihinden iş bu protokol gereği son ödemenin yapıldığı 04.10.2012 tarihine kadar gerçekleşen ve protokolün 2. maddesi gereğince hesap edilen faiz/vade farkı karşılığı olmak üzere (26.12.2011-04.10.2012 tarihleri arası için) hesaplanan, 122.900,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … …, muavin defter kayıtlarında görünen, 1.320.860,27 TL borcunun, yukarıda belirtilen alacaklarının dışında kalan kısmını teşkil eden cari hesap borç tutarı 217.860,27 TL’nin, davalı şirketlerin bayilik sözleşmelerinin feshinin ihbarına ve tüm borçlarının ödenmesine ilişkin olmak üzere … tarafından keşide edilen 31.05.2012 tarihli ihbar/ihtarnamelerin davalı şirketlere tebliğinin tamamlandığı 02.06.2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … …’in muavin defter kayıtlarında görünen cari hesap borcu 88.039,41 TL’nin davalı şirketlerin bayilik sözleşmelerinin feshinin ihbarına ve tüm borçlarının ödenmesine ilişkin olmak üzere … tarafından keşide edilen 31.05.2012 tarihli ihbar/ihtarnamelerin davalı şirketlere tebliğinin tamamlandığı 02.06.2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … … muavin defter kayıtlarında görünen cari hesap borcu 131.125,67 TL’den, bu şirketin Taşıt Tanıma Sisteminden kaynaklı ve muavin defter kayıtlarında yazılı 5.184,05 TL alacağının takas ve mahsubundan sonra bakiye 125.941,63 TL’nin davalı şirketlerin bayilik sözleşmelerinin feshinin ihbarına ve tüm borçlarının ödenmesine ilişkin olmak üzere … tarafından keşide edilen 31.05.2012 tarihli ihbar/ihtarnamelerin davalı şirketlere tebliğinin tamamlandığı 02 06.2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkilleri aleyhine Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/519 esas sayılı dosyasında açmış olduğu sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davasında söz konusu sözleşmelerin rekabet mevzuatından kaynaklanan sebeplerle sona erdiğini beyan etmesine rağmen huzurdaki davada sözleşmeye aykırılık sebebiyle sözleşmelerin feshedildiğinin iddia edilmesinin çelişkili olduğunu, davaya dayanak olarak gösterilen protokol hükümlerinin kayıtsız şartsız borç ikrarı taşımadığını, bu protokole dayalı alacak talebinde bulunulamayacağını, davalıların dava konusu borçtan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulamayacaklarını, müvekkillerinin davacıya yapmış oldukları ödemeler haricinde cari hesap borcu da dahil olmak üzere herhangi bir borcu olmadığını, 26/12/2011 tarihli protokol ile 9 adet çekin müvekkiline iade edildiğini, davacı tarafın müvekkilleri aleyhine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/533 Esas, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/518 Esas ve Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/519 Esas sayılı dosyalarında açmış olduğu davalarla huzurdaki davanın mükerrerlik gösterdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalılar arasında ayrı ayrı bayilik sözleşmeleri imzalandığı, taraflar arasında borcun ödenmesine yönelik protokoller yapıldığı, protokol hükümlerinin ihlal edilmesi nedeniyle davacının davalılar ile arasında olan bayilik sözleşmesini ayrı ayrı feshettiği ve iş bu alacak davasını açtığı, protokolden kaynaklanan alacağın bilirkişiler tarafından usulüne uygun belirlendiği, açılan davanın mükerrer dava olmadığı, bilirkişi raporunda belirtilen miktar kadar davacı alacağı olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalılar vekili tarafından;
Mahkemece 515.000,00 TL faiz borcuna yönelik davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olmadığı, söz konusu alacağın mükerrer olarak hesaplandığı, daha önce davalı şirketlere peyderpey fatura edilen vade farklarına ilişkin sonradan 515.000,00 TL’lik yeni tek bir fatura düzenlendiği, müvekkilleri tarafından bu faturanın iade edildiği, eğer toplam borçtan ayrı olarak böyle bir borç olsa idi, ayrı bir ödeme planı bu borç için de düzenlenmesi gerektiği halde düzenlenmediği, taraflar arasındaki 26.12.2011 tarihli protokolün kayıtsız şartsız bir borç ikararı niteliğini taşımadığı, bu yönde eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği, davacı yana ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda düzenlenecek rapor ile karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile karar verildiği,
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Taraflar arasındaki 26.12.2011 tarihli protokol kapsamındaki son ödemenin 04.10.2012 tarihine kadar gerçekleşen ve protokolün 2. maddesi gereğince hesap edilen faiz ve vade farkı karşılığı hesaplanan alacağın 122.900,00 TL olmasına karşın mahkemece bu kalem yönünden eksik hesaplama ile 66.346,21 TL hükmedildiği, hesaplamaya rapora itirazlar sırasında da itiraz edildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasında bayilik sözleşmeleri kapsamında borçların tasfiyesi için düzenlenen protokolün eksik ifası nedeniyle davacı alacağının kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, borç yapılandırma protokollerinin ihlal edilmesi ve bayilik sözleşmelerinin feshedilmesi nedeniyle 26/12/2011 tarihli protokole dayalı olarak açılan alacak davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle taraflar arasındaki 26.12.2011 tarihli protokolde 515.000,00 TL’lik faiz borcunun davalı yanca kabul edilmesine, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki faiz/vade farkı alacağının hesaplamasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2.a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 109.337,12TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 8.794,91TL harcın mahsubu ile bakiye 100.542,21TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”