Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1916 E. 2022/764 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili firmanın Kütahya’da bulunan tavuk çiftliğinde fason broiler (etlik) tavuk yetiştiriciliği yaptığını, müvekkilinin de yetiştiricilik faaliyeti yaptığı söz konusu broiler tavuk çiftliklerinin, yetiştirilen türünün çok nazik bir yapıya sahip olması ve koşullarındaki en küçük değişiklikte ölme ihtimali çok yüksek olması sebebiyle tamamen elektronik sistemle dizayn edildiğini ve ürünün yetiştirildiği ortamın koşullarını korumaya programlandığını, elektrik bulunmadığında tavuğun ölebileceğini, 24.06.2017 tarihinde saat 07:00 sıralarında müvekkilinin çiftliğinde elektrik kesintisi yaşandığını ve bir süre de gelmediğini, çalışanların kümese baktıklarında havasız kalan 4250 adet tavuğun öldüğünü fark ettiklerini, hala söz konusu sorunun devam etmekte olduğunu, elektriğin aralıklarla gidip geldiğini, fason tavuk yetiştiriciliği için … firmasının müvekkilinin tavukların kilosuna göre prim ödemesi yaptığını, yaşanan toplu ölüm sebebiyle müvekkilinin dönem sonu olan 28.06.2017 tarihinde … firmasına eksik tavuk verdiğinden, 4250 adet tavuğun yetiştirme bedelini alamadığını belirterek, şimdilik 500,00 TL maddi zarar ile 500,00 TL mahrum kalınan karın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 31/05/2019 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek, dava değerini 55.181,22-TL’ye yükselterek, ıslah harcını yatırmış olup, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; dava konusu olayın gerçekleştiği yer olan tavuk çiftliğinin “… yakını mezarlık arkası mevkii” adresinde bulunmakta olduğunu, dava konusu olayın meydana geldiği yerin Kütahya olması sebebiyle mahkemenin işbu davada yetkili olmadığını, yetkisizlik kararı verilmesini gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiğini, meydana gelen kesintinin müvekkili şirketten kaynaklanmamakta olduğunu, tamamıyla doğal olaylardan kaynaklandığını belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının tavuk çiftliğinin bulunduğu … adresindeki tavuk çiftliğinde ve civarında 24/06/2017 tarihinde biri 5 diğeri 70 dakika olmak üzere iki kez elektrik kesintisi yapıldığı, 70 dakikalık kesinti sonrasında davacının iş yerinde jeneratör bulunsa dahi jeneratörün elektrik şebekelerindeki kesinti veya arıza sonralarında meydana gelen voltaj düşüklüğü veya yüksekliği nedeniyle jeneratörün arızaya geçmesi ve kendini korumaya almasının söz konusu olduğu, bu nedenle havalandırma sisteminin çalışmaması üzerine davacı iş yerindeki tavukların ölümünün gerçekleştiği, bu nedenle davacının maddi yönden zarara uğradığı, davacı iş yerindeki tavuk ölümlerine davalı kurumun elektrik kesintisinin yol açtığı değerlendirilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen 46.496,06 TL maddi zarar ve 9.685,16 TL mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 56.181,22 TL’nin olay tarihi olan 24/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, işlettiği tavuk çiftliğinde yetiştirdiği tavukların yaşanan elektrik kesintisi sebebiyle öldüğünü ve meydana gelen ticari zararının müvekkil tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürdüğünü, mahkemece müvekkili olayın meydana gelişinde kusurlu bularak davanın kabulüne karar verdiğini, olayın meydana gelişinde müvekkilin kusuru olmadığı gibi, meydana gelen hasar ile müvekkilin herhangi bir fiili arasında illiyet bağı olmadığını, mahkemece rapora karşı tüm itirazlarının gözardı edildiğini, müvekkilin olayın meydana gelişinde kusurlu olarak tespitine yönelik rapora itiraz ettiklerini ancak reddedildiğini, hükmün hatalı olduğunu, dava konusu olayın davacının kusuru nedeniyle meydana geldiğini, davacının çalıştırdığı çiftlikte çiftliğin kapasitesini karşılayacak ölçüde jeneratör bulundurmakla zorunlu olduğunu, jeneratör faturası olarak sunulan fatura, davacı şirket adına olmadığı gibi adres faturada yer alan alıcı adresi Eskişehir’e ait olduğunu, davacının 16 Mart 2015 tarihinde işletme tescil kaydı aldığını, jeneratörün fatura tarihinin Eylül 2015 olduğunu, davacının kusurunun müvekkil şirket yönünden illiyet bağını kesen bir durum olduğunu, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine, aksi halde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak kusur durumunun ve davacının müterafik kusurunun tespitine karar verilmesini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının uğradığı zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yan davalı … şirketinden almış olduğu elektrik enerjisinde yaşanan kesinti nedeni ile broiler tavuk üretiminde yaşanan kayıplar nedeni ile zarara uğradığını iddia etmiş, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümüne etkisi bakımından Kanuni düzenlemelere değinmekte yarar bulunmaktadır.
Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’nin “Hizmet Kalitesi Sorumluluğu” başlıklı 4. maddesi “Dağıtım şirketi, dağıtım lisansında belirlenen bölgede bulunan kullanıcılara sunduğu hizmetin kalitesinden ve görevli tedarik şirketi perakende satış faaliyetine ilişkin ticari kaliteden sorumludur” hükmünü içermektedir.
Hizmet kalitesinin sınıflandırması ise aynı Yönetmeliğin 5. maddesinde “Tedarik Sürekliliği Kalitesi”, “Ticari Kalite” ve “Teknik Kalite” olmak üzere üç türde izlendiği belirtilmiştir.
Yönetmelikte kullanılan kesinti, kısa kesinti, bildirimli ve bildirimsiz kesinti gibi kavramların tanımlaması 3. maddede yapılmıştır.
Yine hizmet kalitesinin denetimi yöntemi aynı yönetmeliğin 6. maddesinde düzenlenmiştir.
Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 8., 16. ve 26. maddelerinde ise tazminat unsurunun hangi kriterlerde ve nasıl hesaplanacağının açıkça düzenlenmiştir.
Bu anlamda uğranılan zararın yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler nazara alınarak belirlenmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği hükümlerinin dikkate alınıp alınmadığı ile zararın belirlenmesi yöntemi açıklanmamış olup rapor uyuşmazlığa konu teknik konuyu aydınlatmaya yeter açıklamayı içermemekte olduğundan denetime elverişli değildir.
Öte yandan davalı şirket davacının tesisinde bulunması gereken jeneratörün bulunmadığını iddia etmiş ve müterafik kusurunun bulunduğundan tazminata hükmedilmesi halinde indirim uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince davacının tesisinde jeneratör bulunup bulunmadığı hususu yeterince araştırılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan yönden davalı şirketin iddialarının da değerlendirilmesi suretiyle bir sonuca varılması gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanmadan veya gösterilen deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için yukarıda açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/665Esas, 2019/539Karar sayılı ve 13/06/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 03/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”