Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1899 E. 2022/822 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1899 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/822

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/685 E 2019/238 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili …’in vekil tayin ettiği … aracılığı ile davalı …den 10.12.2013 tarihinde ruhsat sahibi … olan, … Marka … Model … plakalı, … Şase Nolu, aracı 25.750,00 TL bedelle satın aldığını, satılan aracın … garantisi altında olduğunu, müvekkilinin satın almış olduğu ticari aracın hızla yağ yaktığını gördüğünü ve ticari arabasını “… ” de yetkili servise garantisi altında olduğu için arızanın giderilmesi için götürdüğünü, yetkili servis garantisi kapsamında olan aracın motorunun bazı parçalarını değiştererek müvekkiline teslim ettiğini, ancak kısa bir süre kullanımdan sonra tekrar motor yağının azaldığını fark ederek arızanın giderilmediğinden bahisle tekrar “…”e arızanın giderilmediğini, aracın hemen yağ yakmaya devam ettiğini belirttiğini, servis yetkilileri ise ticari plakalı aracın yağ yakmasının normal olduğunu savunarak garanti kapsamında olan aracın herhangi bir ayıbının olmadığını yağ yakmadığını savunarak aracı tamir etmeyi reddettiğini, bunun üzerine davacı müvekkili Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/63 D.İş esas numaralı dosya üzerinden malın ayıplı olduğunun ve aracın yağ yakıp yakmadığının delil tespitini istediğini, davaya konu mahkeme talebi doğrultusunda arabanın ayıplı olup olmadığının, yağ yakıp yakmadığını tespit amaçlı bilirkişi görevlendirildiğini, bilirkişi tespitinde özetle aracın motor bloğunu yetkili servis tarafından değiştirilmiş olmasına rağmen motorun yağ yakma arızasının bir türlü giderilmediği ve davaya konu aracın hızla yağ yaktığını dolayısıyla aynı arızanın devam etmesinden yetkili servisin sorumlu olduğu yönünde kanaat raporu düzenlendiğini belirterek şimdilik davaya konu … plaka ve … Şase nolu … Model aracın ayıplı olması nedeniyle aracın davalılarca geri alınarak misli ile değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. vekili, usule ilişkin olarak husumet ve zamanaşımı itirazları olduğunu, esasa ilişkin olarak dava konusu araç ile birlikte verilen kullanıcı el kitabında aracın azami olarak 1.000 km’de 1 litre yağ eksiltme yapabileceği, bunun arıza olmadığını belirttiğini, tüm motorların kullanım şartları ve kullanıcının sitiline bağlı olarak bir miktar yağ eksiltmesi yapabileceğini, yağın kontrolü ve gerektiğinde tamamlanması kullanıcının sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle davacının iddia ettiği durumun arıza ya da ayıplı olarak değerlendirilmesinin kabul edilemeyeceğinin çok açık olduğunu, motorun yağ tüketiminin tamamen kullanıma bağlı olarak değişebildiğinin bilinen bir gerçek olduğunu, araçların kullanım tarzına bağlı olarak emsali araçlardan daha fazla ya da az yağ eksilmesinin mümkün olmadığını, ancak her halükarda özellikle turbolu dizel araçlarda motorun yapısı ve teknoloji gereğince bir miktar yağ eksiltmenin normal olduğu, bunun da azami 1 lt/1.000 km olduğu araç ile birlikte verilen kullanıcı el kitabında belirtildiğini, özellikle dizel araçlarda yağ eksilmesinin kaçınılmaz olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, aracın maddi hasarlı kazalar geçirmiş olması nedeniyle, değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle davacının kullanımındayken araçta ortaya çıkan hasarların bilirkişi marifetiyle hesaplanması gerektiğini bildirerek öncelikle zamanaşımı ve husumet nedeni ile davanın reddine, davanın esasına girilmesi halinde araçta ayıp veya arıza bulunmaması, maldan yararlanamamanın söz konusu olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili, mahkemenin iş bu davada görevsiz olduğunu, davacının aracının ticari plakalı olması müvekkili şirket ile davacı arasındaki tüketici – bayii ilişkisini değiştirmeyeceğini, bu nedenle mahkemece davanın esasına girilmeksizin dava hakkında görevsizlik kararı verilmesini ve dosyanın görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacının davası zamanaşımına uğramış bulunduğunu, zira dava konusu aracın 13.05.2011 tarihinde satılarak teslim edildiğini, dava konusu araç için verilen garanti süresinin 2 yıl / 60.000 km olduğunu, ücretsiz onarım taahhüdünün ise 3 yıl / 100.000 km’ye kadar geçirli olduğunu, bu durumda dava konusu araç için verilen garanti 13.05.2013, ücretsiz onarım taahhüdü ise 13.05.2014 tarihinde dolduğunu, dolayısıyla her şeyden önce davanın zamanaşımı itirazı dikkate alınarak reddini davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, araçta gizli ayıp olması nedeni ile zamanaşımının dolmadığı, ancak TBK 219 ve devamı maddeleri uyarınca aracın 2. el olarak 3. kişiden satın alınmış olması nedeni ile davacının bedel indirimini ancak akidinden isteyebileceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Aracacın davalı ….’den satın alındığı, ancak devrin 3. kişi aracılığıyla yapıldığı, araçtaki arızanın davalı şirket tarafından giderilemediği, aracın garanti kapsamında olduğu, aracın ayıplı olması nedeniyle misli ile değiştirilmesi bu talebin kabul görmemesi halinde bedelinin iadesi talebinde haklı oldukları, sorunun üretim hatasından kaynaklandığı belirtilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık üretim hatasından kaynaklanan ayıp iddiası nedeniyle aracın değişimi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsilinin davalılardan talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan aracın misli ile değiştirilmesi mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2.fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK’nın 297/2.maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece hüküm fıkrasında “Aracın ikinci el olarak üçüncü şahıstan alınmış olduğu, TBK 219 ve devamı maddeleri uyarıca davacının ancak akidine gidebileceği gözetilerek açılan davanın REDDİNE,” denilmek suretiyle HMK’nın 297/ 2’ne aykırı olarak hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece HMK 297. maddesine uygun yeniden karar verilebilmesi için HMK’nın 355/1.m.2.cümle hükmü resen gözetilerek esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kaldırma nedenine göre istinafa gelen davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/685 Esas 2019/238 Karar sayılı 05/04/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 355.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde dava.cıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 08/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”