Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, müvekkillerinin … ilçesi, … Mahallesinde tarım ve ziraatla uğraşmakta ve bu faaliyetleri çerçevesinde sebze üreticiliği yapmakta olduklarını, davalı odanın kayıtlı üyesi olduklarını, davalı odanın kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğunu, müvekkillerinin 2015 ve 2016 yıllarında davalı odadan sebze fideleri satın aldığını, fidelerin her alımında davacılara boş senet imzalatıldığını, bilahare üzerine tanzim, vade tarihleri ile miktarları anlaşmaya aykırı olarak sonradan davalı tarafından yazıldığını, 2015 yılında davacıların mahsulünü dolu vurduğundan 2016 yılında da davacılara verilen fidelerin istenen fideler olmayıp başka ve hatalı fideler verildiğinden davacıların ürün alamadığını, bu nedenle borçlarını ödeyemediklerini, davalı kurumun takibe konu bonoları, anlaşmaya aykırı olarak üzerine iki kat bedel yazmak suretiyle Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2017/35733 E.-2017/35735 E.-2017/35742 E. Sayılı dosyalarından icra takibi başlattığını, davacıların sadece Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2017/35733 E. Sayılı dosyasındaki bonolardaki asıl alacaktan dolayı 25.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitini iş bu davada talep ettiklerini, takibe konu bonolarda malen kaydı bulunduğunu, davacıların davalıdan bono bedelleri kadar mal almadığını, daha az mal teslim aldığını, davacıların takibe konu senetlerdeki kadar borcu olmadığını, davacıların yapmış olduğu araştırmalarda talep edilen bono senetlerinin yarısını karşılar miktarda mal teslim aldığını belirterek Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2017/35733 esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet bonodan dolayı 25.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, davalının asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, dava konusu bonoların 26/04/2016 ve 03/05/2016 tarihlerinde ürünlerin satışı sırasında açık faturaların düzenlendiğini ve fatura tutarı kadar da bonoların … ve kefil olarak da oğlu davacı … tarafından imzalanarak davalı odaya verildiğini, faturaları aynı gün alan davacıların, faturaların içeriğine karşı bir itirazlarının da olmadığını, davacıların iddia ettiği gibi boş senet olarak düzenlenmediğini, kaldı ki senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispatının ancak kesin delillerle yapılabileceğini, davacıların borcunu ödeyememe sebebi olarak gösterdikleri dolu vurması ve satın aldıkları fidelerin uygun olmaması gibi sebeplerin de davacıların önlem almaması ve zamanında tespit yatırmaması nedeniyle davacı oda yönünde bağlayıcılığı olmadığını, bonolar üzerine alınan malın iki katı tutar yazıldığı iddiasının da doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca iddialarının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacılar vekili tarafından;
Mahkeme kararının gerekçesiz ve yetersiz olduğu, bilirkişi tarafından incelenen davalıya ait defter ve belgelerin ilgili kısımlerının birer suretinin dosya kapsamında alınan rapora eklenmemesinin hatalı olduğu, mahkemece davalıya ait defter ve kayıtların ilgili bölüm veya sayfalarının okunaklı birer suretinin dosyaya alınmasına karar verilmemesinin de hatalı oldğu, takibe konu bonolar kapsamında düzenlenen faturalara konu malların teslimine dair davalı yanca herhangi bir belgenin dosya kapsamına sunulamadığı, ticari defterlerin tasdik bilgilerinin hatalı olduğu, davalının yapmış olduğu iş kapsamında tacir olduğunun gözden kaçırıldığı, davalı yanca mal tesliminin ispat edilemediği, bonodaki malen kaydının teslime dair delil olarak kabul edilmesinin doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bonoların bir kısmının bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senetlerinin kısmen bedelsiz olduğu iddiası açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davalı tarafından davacılar hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2017/35733 E sayılı takip dosyasında; 03/05/2016 tanzim, 03/11/2016 vade tarihli 18.640,45 TL bedelli, 26/04/2016 tanzim, 26/09/2016 vade tarihli 18.190,04 TL bedelli, 26/04/2016 tanzim, 26/10/2016 vade tarihli 13.067,95 TL bedelli üç adet senede dayalı olarak toplam 55.465,69 TL’nin tahsiline yönelik olarak 04/12/2017 tarihinde takip başlatılmıştır. Davacı borçlular tarafından takibe dayanak yapılan senetlerin sebze fidesi satın alınmasına dair verildiği ve fidelerin tesliminin yapılmadığı, senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu dolayısıyla davacıların bir kısım alacak yönünden borçlu olmadıkları iddia edilmiş; davalı ise senetlerde “malen” kaydının bulunduğunu, teslimin yapıldığını savunmuştur.
Takip konusu edilen 03/05/2016 tanzim, 03/11/2016 vade tarihli 18.640,45 TL bedelli, 26/04/2016 tanzim, 26/09/2016 vade tarihli 18.190,04 TL bedelli, 26/04/2016 tanzim, 26/10/2016 vade tarihli 13.067,95 TL bedelli üç adet senette keşideci …, aval veren …, lehtar … olup; senetlerin her birinde “malen” kaydı bulunmaktadır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davacı yanca iddialarının usulüne uygun delillerle ispat edilememesi, açıkça dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmamış olmasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”