Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1878 E. 2022/967 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1878 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/967 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/617 E 2019/615 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, davalının müvekkillerinin murisi aleyhine 25/08/2015 tarihinde Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18906 Esas sayılı icra dosyası ile murisin aval veren sıfatıyla imzaladığı iddiasıyla 7 adet 4.000 TL’lik toplam 28.000,00 TL bedelli senetlere dayanarak icra takibi başlattıklarını, murisin 23/01/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölümü üzerine takibin mirasçılar yönünden kesinleştiğini, ancak müvekkillerinin bahsi geçen dosyada bulunan senetleri incelemesi sonucunda senet üzerinde tahrifatların görüldüğünü ve imzanın murise ait olmadığının anlaşıldığını, senetlerde avalist olarak görünen murisin ölümünden sonra takibe konulduğunu ve bu itibarla mirasçılar üzerinden haksız kazanç sağlamaya çalışıldığını belirterek müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, davalının kötü niyetli takibi nedeniyle takip miktarının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, senetlerdeki imzanın davacı asılların murisi olan …’a ait olduğunu ve sahteliğin söz konusu olmadığını, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacıların murisine atfen takibe konu senetlerdeki aval veren sıfatıyla atılı bulunan imzanın murisin eli ürünü olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Ankara 1.icra dairesinin 2015/18906 esas sayılı dosyasına konu 4.000,00 TL bedelli 14.12.2014 keşide tarihli 7 adet senet nedeniyle toplam 28.000,00 TL tutarında davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyet tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-)Davacılar vekili; kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesinin usulsüz olduğunu takip alacaklısı davalının senette lehtar müvekkillerinin murisinin aval veren sıfatıyla imzasının atılı bulunduğunu senedin sahte olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunu takibin iptali talebi hakkında bir karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili; denetime elverişli olmayan eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemeyeceğini, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, hükme esas alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı ve davalı senet lehtarının takibinde kötü niyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, takibe ve davaya konu senetlerdeki aval veren sıfatıyla atılı bulunan imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Tarafların istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
I-Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle mahkemece alınan Jandarma Kriminal Labrotuvar Amirliğinden alınan Grafoloji uzmanı bilirkişi kurulu raporına göre dava konusu edilen bonolardaki aval veren imzasının davacıların murisinin eli ürünü olmadığının belirlenmiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-) Davacılar vekilinin istinaf isteminin incelenmesine gelince;
Takibe konu senetlerde davacıların murisi aval veren konumundadır. Davalı ise lehtar sıfatıyla senette yer almıştır. Yargılama süresince imzanın aval verene ait olduğunu savunmuştur. Davalının icra takibine koyduğu senetlerin üzerine aval veren sıfatıyla davacıların murisine atfen atılan imzaların borçlunun eli ürünü olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulüyle davacıların tazminat taleplerinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
3-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/617 Esas, 2019/615 Karar ve 11/07/2019 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın KABULÜNE
Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2015/18906 esas sayılı dosyasına konu 4.000,00 TL bedelli 14.12.2014 keşide tarihli, 7 adet senet nedeniyle toplam 28.000,00 TL tutarında davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
b)5.600,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
c)492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 1.912,68 TL nispi karar ve ilam harcın, peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile noksan olan 1.883,48 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
d)Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplamı 58,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
e)Davacı tarafından yapılan 329,98 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
f)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 3.360,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine,
g)Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.912,68TL harçtan peşin alınan 478,17TL harcın mahsubu ile bakiye 1.434,51TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 68,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 01/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”