Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1864 E. 2022/761 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, dava dışı …’dan olan alacağına karşılık olarak kendisinden … … Şubesine ait ve keşidecisi … olan … numaralı 31/01/2018 keşide tarihli 35.000,00 ₺ bedelli çek ile yine … … Şubesine ait keşidecisi … …. seri numaralı 28/02/2018 keşide tarihli 40.000,00 ₺ bedelli çekleri alacağına karşılık olarak teslim aldığını, söz konusu çekleri kaybettiğini, çek iptali için Kayseri 2. Asliye … Mahkemesinin 2018/7 E. Sayılı davasını açtığını ve çekler bakımından ödeme yasağı konulduğunu, ödeme yasağının devamı esnasında, müzekkere cevabında çeklerden biri 02/03/2018, diğeri 13/02/2018 tarihinde … … Şubesine sorulmuş olduğu bilgisine ulaşıldığını, gelinen süreçte Kayseri 2. Asliye … Mahkemesince davacıya çeki elinde bulunduran şirkete karşı iade davası açılması konusunda kesin süre verildiğini, böylece işbu davanın açıldığını, öncelikle çeklerin bankadan tahsil edilmesini engellemek için çekler üzerine tedbir konulmasını talep ettiğini, çeklerin davacı ile hiçbir bağlantısı olmayan ve ilk defa gördüğü birçok cirodan sonra işbu davanın davalısı tarafından bankaya ibraz edildiğini, yaptıkları harici araştırmalara göre davacıdan sonraki ciranta sahibi firmaların tamamının gayri faal durumda olduğunu, ayrıca davalıya ciro eden … …. – … diye bir şahsın da bulunmadığını, çeklerin arkasındaki cirantaların tamamen aynı fakat tüm imzaların farklı olduğunu, bu çekler sebebiyle davacı aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını ve icra takibi başlatıldığını, menkullerinin haczedildiğini, kendi şirketi olan … isimli firmadan sonra bulunan hiçbir ciranta ile hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, bu hususu ticari defterlerle ispatlayacaklarını çeklerin ne şekilde davalı eline geçtiği hususunun davacı tarafça bilinmemekle birlikte davalının kötü niyetli olduğunu beyanla davalıya borçlu olmadığının tespitini ve çeklerin iadesine karar verilmesi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının çekteki kendi imzasına itirazının olmadığını, imzaların istiklali ilkesi gereğince kendi imzasını inkar etmeyenin, lehdar veya cirantanın imzalarının sahteliğini ileri süremeyeceğini, davacı lehdarı olduğu çeki kaybetmişse bile bunu iyiniyetli olan davalıya karşı ileri süremeyeceğini, davacının çeki kaybettiğinin ispata muhtaç olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ve davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davalının yetkili olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp 6102 sayılı TTK’nin 686. m. hükmüne göre, bu hususta ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması, yani ciro silsilesinin kopuk olmamasının yeterli olduğunu, dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmadığı gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğunun tespitinin bile davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştiremeyeceğini, işbu davada davacının, davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap ettiğini ispat ile yükümlü olup sunduğu delillerin davalının çeki kötü niyetle veya ağır kusur ile iktisap ettiğine dair delil teşkil etmediğini, davacı tanıklarının da davalıyı hiç tanımadıklarını açıkça beyan ettiklerini, izah edilen sebeplerle davalının davaya konu çekleri kötü niyetle veya ağır kusuru ile iktisap ettiği kanıtlanamamış olması nedeni ile davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, mahkemece davacının kendisinin yetkili hamil olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerektiğini, müvekkilin bu konuda delil ibraz edemediğini, davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini gösterir bir emare bulunmadığını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkilden sonraki ciro sahibi firmaların tamamı gayri faal durumda olduğunu, davalıya ciro eden … … … diye bir şahısta bulunmadığını, çeklerin arkasındaki cirantaların tamamen aynı, imzaların farklı olduğunu, müvekkil tarafından harici yapılan araştırmalar ile sahte çekte de görüleceği üzere … isimli kişinin cirosu bulunduğunu, farklı bir imza bulunduğunu, delil listesinde yer almasına rağmen mahkemece herhangi bir yazı ve imza incelemesi yaptırılmadığını, … isimli firmadan sonra bulunan hiçbir ciranta ile müvekkilimizin bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, tanıkların dava konusu çeklerin müvekkilin elinden rızası dışında çıktığını ayrıca çekin cirantaları ile müvekkilin herhangi bir ticaretinin bulunmadığını, müvekkilinin iddialarının ispatı açısından gerek müvekkilin gerekse diğer cirantalar ve çekin son hamili görünen davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması ve bu cirantalar arasında … bulunup bulunmadığı ve çeklerin geçişinin nasıl yapıldığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil ile kendisinden sonraki ciranta arasında … olmadığını, çekin rızaen geçmediğini, diğer cirantaların aralarında … yapılıp yapılmadığını, çeklerin birbirlerine nasıl geçirildiğini, davalıya ne şekilde hangi suretle çeklerin geçtiğini ortaya koyacağını, mahkemece deliller toplanmadan gerekli inceleme yapılmadan yemin deliline dayanmalarına rağmen yemin teklif etme hakkı tanınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik istinaf incelemesi talebinde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; çekin hamili olan davalının kötüniyetli ya da ağır kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava konusu çeklerin iadesine (istirdadı) talebine ilişkindir.

İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle ispat yükü üzerinde olan davacının TTK’nın 792.maddesi uyarınca davalının dava konusu edilen çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispat edememiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 03/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”