Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1850 E. 2022/768 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2019
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Kayseri 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/443 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıdan satın alınarak teslim alınan ürünlerin ayıplı olduğu hususunun 05.09.2017 tarihli rutin kontroller sırasında tespit edildiğini ve davacı yana süresinde ayıbın ihbar edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe dayanak faturaya konu malların ayıplı olduğuna dair süresi içerisinde usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapıldığı hususunun davalı yanca ispat edilemediği, teslim alınan mal bedellerinin ödenmediği hususunun sabit olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Davacı tedarikçi firmanın … … A.Ş.’nin onaylı listesinde yer aldığı ve standartlara uygun üretim yapmayı taahhüt ettiği, bu sebeple müvekkili tarafından her parti mal tesliminde ölçüm yapma zorunluluğunun bulunmadığı, rutin kontroller sonucunda 05.09.2017 tarihinde ayıbın varlığının tespit edilerek davacı yana bildirildiği, davacı yanın mail içeriği ile da ayıbı kabul ettiği, ancak daha sonra gönderilen ihtarnamelere olumsuz cevap verildiği, mahkemece dava konusu profillerin ayıplı olup olmadığının tespiti yönünde herhangi bir inceleme yapılmadığı, ayıbın gizli ayıp mahiyetinde olduğu, müvekkilinin dava konusu fatura bedelini ödememe sebebinin davacı yanın müvekkiline teslim ettiği tüm ürünlerin ayıplı olmasından kaynaklandığı, 05.09.2017 tarihinde rutin kontroller sonucunda ayıbın varlığının tespit edildikten sonra dava konusu 08.09.2017 tarihinde teslim edilen ürünlerin de aynı mahiyette olması nedeniyle davacı yanın bilgi sahibi olmadığına ilişkin iddialarının yerinde olmadığı hususunu mahkemenin gözden kaçırdığı, alacağın likit olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yanca 08.09.2017 tarihli faturadan kaynaklanan alacağının tahsili talebi ile icra takibi yapıldığı, davalı yanca fatura ile teslim edilen malların ayıplı olduğundan bahisle takibe itiraz edildiği ve süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda dava ve takip konusu faturaya ilişkin malların davalı yana teslim edildiği hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı yanca daha önce davacı tarafından Mart ayında teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu hususunun 05.09.2017 tarihinde yapılan rutin kontroller sırasında tespit edilmesi üzerine davacı yana önce 20.09.2017 tarihli mail ile daha sonra 01.11.2017 tarihli ihtarname ile ayıp olgusunun bildirildiği, ayıplı olduğu tespit edilen önceki ürünlerle takip konusu faturaya ilişkin ürünlerin aynı mahiyette olduğundan davacının ayıbın varlığından haberdar olduğu ifade edilmiştir. Davalı tarafından davacıya gönderilen mail ve ihtarnamelerde fatura numarası olarak farklı bir fatura numarasının bildirildiği, dava konusu faturadan bahsedilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu faturaya ilişkin süresi içerisinde muayene ve ihbar külfetinin davalı yanca yerine getirildiği hususunun ispat edilememesine, davalı yanın açıkça yemin deliline dayanmamış olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 478,80TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 119,70TL harcın mahsubu ile bakiye 359,10TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”