Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1779 E. 2022/622 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1779 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/622

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/581 E 2019/650 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalı aleyhine 30/07/2015 tarihli 60.000,00TL bedelli çek ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın çekin kambiyo vasfını kaybettiğini ve zaman aşımına uğradığını, çek sebebiyle herhangi bir borcu olmadığını, çekin teminat amaçlı olarak verildiğini, verilen çek sebebiyle borç tanzimini kabul etmediğini, ileri sürdüğünü, davacının başlattığı takibi tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlattığını, bahse konu çekin Kayseri 5.İcra Dairesi’nin 2014/196 Tal. Sayılı dosyası ile yapılan 16/09/2015 tarihli haciz sırasında toplam borca mahsuben verildiğinin takip açıklamasında yazılı olduğunu, başlatılan takibin İstanbul Anadolu 4.İcra Müdürlüğü’nün 2014/2760 E, 2014/18643 E ve 2014/9785 E sayılı dosyalarında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığını, davalı tarafından bahse konu icra dosyalarına ve takip konusu çeke istinaden ödeme yapılmadığını, takip konusu çekin 17/03/2014 basım tarihli olduğunu ve zaman aşamına uğramadığını, davalının alacağın tahsilini geciktirmek maksadı ile takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; takip konusu çek sebebiyle davalının borcu olmadığını, kambiyo senedi vasfını kaybettiğini ve zaman aşımına uğradığını, dava konusu çekin alacaklıya olan tüm borçların teminatı olarak verildiğini, bunun Kayseri 5.İcra Müdürlüğü’nün 2014/196 Tal.sayılı dosyasındaki haciz tutanağında ve davacı vekilinin stajyeri tarafından yazılan makbuz başlıklı belgede belirtildiğini, teminat çeki sebebiyle yapılan işlemin haksız olduğunu, davacının tek bir borçtan dolayı davalıyı iki defa borçlandırmak istediğini, bu konuya ilişkin Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2015/22001 E – 2015/3259 K sayılı ilamını dosyaya sunduklarını, davacının belirtmiş olduğu icra takiplerinin devam ettiğini, davacının davalıyı iki defa borçlandırmak istediğini, bu durumun sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı davalı aleyhine icra takipleri yaptığı, davacının davalıya yönelik İstanbul Anadolu 4. İcra Dairesinin 2014/9785 s. dosyasında yürüttüğü takibe ilişkin Kayseri 5. İcra Dairesi’nin 2014/519 t. sayılı dosyasında borçlunun alacaklıya 30/07/2014 vade tarihli 60.000TL bedelli çek verdiğini, 5. ve 6. aylarda alacaklıya borcunu ödeyeceğini beyan etmesi nedeniyle haciz yapılmadığının tutanak altına alındığı,”Makbuzdur” başlıklı belgeye göre davalının davaya konu çeki İstanbul Anadolu 4.İcra Dairesinin 2014/2760, 2014/18643 ve 2014/9785 sayılı dosyalardaki borca mahsuben verdiği, icra dosyalarına ödeme yapılmadığı, davacı Kayseri 1.İcra Dairesinin 2018/7941 s.dosyasında başlattığı ilamsız takibin İstanbul Anadolu 4.İcra Dairesinin 2014/2760, 2014/18643 ve 2014/9785 s.dosyalar açısından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığı, Kayseri 1.İcra Dairesinin 2018/7941 s. dosyasına konu 60.000 bedelli 30/07/2015 vade tarihli çekin zamanaşımına uğradığı ve takip tarihi itibariyle kambiyo senedi vasfını kaybettiği, İstanbul Anadolu 4. İcra Dairesinin 2014/2760, 2014/18643 ve 2014/9785 s. dosyalardaki alacak ile Kayseri 1.İcra Dairesinin 2018/7941 s.dosyasındaki alacakla aynı olduğu, bu nedenle takibin mükerrer olduğunu ileri sürmüş ise de davalı tarafça sunulan “Makbuzdur” başlıklı belgede davalı ve dava dışı …’in davacıya olan borçlarına karşılık icra dosyaları dahil olmak üzere … seri nolu 60.000-TL bedelli çek alındığı, karşılığı çıkması halinde toplam alacaktan mahsup edileceği, belgenin alacaklı vekili tarafından imza altına alındığı, davacının takibinde hukuki yararı bulunmadığı, 60.000TL bedelli 30/07/2015 vade tarihli çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle zamanaşımına uğradığı, davacının lehtar, davalının ise keşideci olduğu, bu nedenle aralarında akdi ilişki bulunduğu, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının yazılı belge ile alacağını ispat ettiği, davalı ticari defterlerinde davaya konu çeklere ilişkin bir kayıt bulunmadığı, çekin deftere kayıt zorunluluğu bulunmadığı, davalının dayandığı 16/03/2015 tarihli haciz tutanağı içeriği ile davaya konu çek bedeli kadar davalının borcu bulunduğu, davalı tarafça borcu ilişkin ödeme iddiasının da bulunmadığı, takibe konu çek zamanaşıma uğradığından adi senet hükmünde ise de vade tarihi belirli olduğundan kesin vade sözkonusu olup davalının ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmediğinden 30/07/2015-16/07/2018 dönemi için ticari faiz miktarının 18.223,15-TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, yerel mahkemece gerekçeye esas alınan Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/2699E. 2016/10886K. Sayılı ilamının davayla ilgisinin bulunmadığını, mahkemece yeterli araştırma inceleme yapılmadığını, müvekkilinin defterlerinin incelenerek rapor aldırıldığını ancak mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna itibar etme nedeninin açıklanmadığını, davacının defterlerinin incelenmediğini, ne kadar alacaklı olduğunun tespit edilmediğini, müvekkilinin dava konusu çek kadar haksız olarak borçlandırıldığını, davacının sebepsiz zenginleştiğini, müvekkilinin alacaklıya karşı bir borcu bulunmadığını, takip konusu yapılan çekin kambiyo senedi vasfını kaybettiğini ve zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin alacaklıya borcu bulunmaması nedeniyle çeki bankaya ibraz etmediğini, dava konusu çekin müvekkili ve dava dışı 3.şahıs …’in davacıya olan borçlarının teminatı olarak verildiğini, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, müvekkilinin tüm borçların teminatı olarak dava konusu çeki verdiğini, müvekkilinin tek bir borçtan iki defa borçlandırılmak istendiğini, müvekkilinin borcunun ne kadar olduğu konusunda bir bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin davacıya olan borç toplamının dava konusu yapılan çek miktarının altında olduğunu, verilen kararın hatalı olduğunu, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının takibe konu çek nedeni ile alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davaya konu takip dayanağı çekin ifa uğruna verilmiş ve takibin de tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere yapılmış olmasına, davalının ödeme iddiasını ispat edememiş olmasına göre davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.343,42.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.336,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.007,42.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 09/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”