Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1774 E. 2022/576 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1774 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/576

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/171 E 2019/467 K

ASIL DAVADA:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/183 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl Davada;
Davacı vekili;… Sanayi ve Ticaret AŞ ile davalı … Laboratuvar Malzemeleri Sanayi ve Ticaret AŞ arasında yapılan görüşmeler neticesinde peristaltik pompa ürününün alımı konusunda anlaştıklarını, davalı tarafından gönderilen ve ithal edilecek olan talep edilen ürünlerin niteliği, kodu, birim fiyatı ve toplam fiyat ile sözleşmenin temel şartlarına yer verilen 15.02.2016 tarih ve … numaralı proforma faturaya istinaden 02.03.2016 tarihinde davalının … Bankası Ankara Şubesi hesabına 90.000,00.-TL avans gönderdiğini, ancak siparişe konu malların proforma fatura üzerindeki 10 haftalık teslim süresi içinde müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili tarafından davalıya ihtarname ile davalıya ödenen 90.000,00TL tutarındaki avansın iadesinin talep edildiğini, davalı tarafın ihtara cevabında ürünün teslime hazır hale getirildiğinin ve müvekkil tarafından bakiye tutar ödenmediği gerekçesiyle söz konusu bedelin iadesinin yapılmayacağı ve kalan tutarın ödenmesinin talep edildiğini, davacı tarafından gönderilen ihtarnamede davalı tarafından talep olunan bakiye tutarın ödemesinin mümkün olmadığının belirtildiğini, davalı tarafından gönderilen proforma faturada ödemenin %40’nın siparişte, kalan kısmının da teslimatta yapılacağının açıkça belirtildiğini, malın teslime hazır hale getirilmesinin teslimi anlamına gelmeyeceğini belirterek 90.000,00TL tutarındaki avans ödemesinin ödeme gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Birleşen Davada;
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında yurtdışından ithal edilen peristaltik pompa ürününün davalıya satımı konusunda sözleşme akdedildiğini, ürünün fiyatının % 40 bedelinin siparişte, % 60 bedelinin teslimatta peşin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının ürünleri teslim tarihinden önce teslime hazır hale getirdiğini, ürünlerin teslime hazır olduğunu davalıya bildirdiğini ancak davalının bakiye % 60 lık ödemeyi yapmaya ve ürünleri teslim almaya yanaşmadığını, davalının bankalardan kredi çekmeye çalıştığını söylediğini, davalı ödemesi yapılan 90.000,00TL’nin faturasının kesilmesini, ödeme yapılacak bakiye tutar için ise proforma fatura kesilmesinin istediğini, davacının talep edilen fatura ve proforma faturanın kesilerek davalıya gönderildiğini bildirdiğini, davalı ürünlerin teslime hazır olduğunu bildiğini açıkladığını, elektronik posta tarihinde ürünlerin teslimine ilişkin bir itirazının olmadığını, ilk ödemenin faturaya çevrilmesini, bakiye için ödeme iradesini gösterir proforma fatura istediğini, ancak davalının ürünü teslim almadığı gibi bakiye ödemeyi yapmadığını, teslimat ve ödeme konusunda davalı ile yapılan elektronik posta görüşmelerinde ülke gündeminden dolayı bankaların kredi vermediğini bu nedenle ödeme yapamadıklarını, davalının davacıya ihtar ile ürünün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle ödenen 90.000,00 TL ‘nin iadesini istediğini, ürünlerin 10 haftadan önce teslime hazır hale getirildiğini, bakiyenin ödenmesi şartının yerine getirilmemesi nedeniyle teslimatın yapılmadığını, davalının bu tarihe kadar siparişi iptal etmediğini, sözleşmenin yürürlükte olduğunu, davalının bedeli ödeyip ürünü almak yerine gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, ürünün başka birine satılabilecek veya iade edilecek bir ürün olmadığının belirtilerek 31.08.2017 tarihine kadar kalan bedelin ödenerek ürünün teslim alınmadığı takdirde bedelin karşılanmayan kısmı kadar zarara uğranacağından tazmini yoluna gidileceğini ödemenin yapılması koşulu ile ürünün teslime hazır olduğunun bedel iadesinin mümkün olmadığının bildirildiğini, davalının ihtar ile ürünün zamanında teslim edilmediği gibi teslim alınması için bir belge de göndermediğini, ihtar ile sözleşmenin feshedildiğini 3 gün içinde 90.000,00TLnın ödenmesini istediğini belirterek ürün bedelinin 50.960 İngiliz Sterlini olduğunu, 90.000,00TL’nin davacı tarafından ödendiğinden 2.3.2016 tarihli kuraya göre 21.818,71 GBP’nin ödenmiş olduğunu, bakiye davacı alacağının 29.141,29 GBP olduğunu belirterek bakiye 29.141,29 GBP’nin avans faiz oranında hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada;
Davalı şirket vekili; taraflar arasında yapılan ve sözleşmeye konu olan yurt dışından İthal edilen … Pompa ürününden 52 adet ürünün belirtilen sürede teslime hazır hale getirildiği ve durumun davacıya bildirildiğini; Davacının bakiye kısmı ödeyemediği ve ürünü teslim almadığını, 18.07.2016 tarihli elektronik posta iletisinin ürünlerin teslime hazır olduğunu bildiğini ortaya koyduğunu, ancak sonrasında kötü niyetli davranmak ve teslime ilişkin belgenin gönderilmediğini ileri sürmek suretiyle ürünü teslim almaktan ve bakiye kısmı ödemekten kaçındığını, bu çerçevede, davacı tarafın ödemesi gereken 29.141,29 GBP tutarındaki bakiyenin faizi ile beraber ödenmesi talebiyle Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, davanın derdest olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen Davada;
Davalı vekili; husumet itirazında ve zamanaşımı definde bulunduğunu, esasa karşı cevaplarında ise; taraflar arasında 15.02.2016 tarihli sipariş formu üzerinde anlaştıklarım 90.000,00 TL peşinatın karşı davacıya 02.03.2016 tarihinde ödendiğini ancak karşı davacının 15.2.2016 tarihli sipariş formunda belirtilen 10 hafta içinde teslimatı yapmadığı gibi sipariş konusu malların teslime hazır olduğunu bildirmediğini, malın davacı uhdesinde olmasının teslim edildiği anlamında olmadığını, bakiye tutarın teslimde ödeneceğinin açık olduğunu ancak malın teslim edilmeden bakiye tutarın ödenmesinin yapılmasını beklemenin hayatın olağan akışına uygun bulunmadığını, 25.07.2017 tarihli ihtar ile davacıya ödenen 90.000,00 TL’nin iadesinin talep edildiğini, karşı davacının ihtar ile bakiye ödemenin yapılmasını talep etmesinin yerinde olmadığını bu hususun 24.08.2016 tarihli cevabi ihtar ile karşı davacıya iletildiğini, karşı davacı istemlerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında peristaltik pompa ürünlerinin satışı konusunda anlaşma bulunduğu, asıl dava davacısı birleşen dava davalısının sözleşme gereği 90.000,00 TL avans ödemesi yaptığı yönünde uyuşmazlık olmadığı, asıl davada uyuşmazlığın davacı yanca sözleşme gereği ödenen avansın iadesinin istenip istenemeyeceği, birleşen davada ise sözleşme gereği bakiye ödemenin istenip istenemeyeceği noktasında toplandığı, taraflar arasında taşınır satışı sözleşmesi olduğu, 6102 s TTK 23.mnde tacirler arasındaki satış sözleşmelerinde bu maddedeki özel düzenleme saklı kalmak kaydıyla TBK hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği, davaya konu malların asıl dava davacısı, birleşen dava davalısına teslim edilmediği asıl dava davalısı, birleşen dava davacısının da kabulünde olduğu, davaya konu malların yurt dışından getirtildiği gümrük işlemlerinin ve gerekli ödemelerin yapıldığı, malların asıl dava davalısı, birleşen dava davacısının stoklarına girdiği bilirkişi raporu ile sabit olduğu, tarafların rapordaki bu tespitlere itirazı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede bedelin %40’ının siparişte, bakiyesinin de teslim ile ödeneceği kararlaştırıldığı, sözleşmede bedelin %40’ı 90.000,00TL avansın ödendiği fakat malların teslim edilmediğinin sabit olduğu, asıl dava davalısı, birleşen dava davacısı malların teslime hazır hale getirildiği fakat asıl dava davacısı, birleşen dava davalısınca ödemede sıkıntıya düşüldüğünden malların teslim alınmadığı iddia edildiği, mallar teslim edilmediğinden teslimin asıl dava davacısı, birleşen dava davalısınca alınmadığını ispat yükü asıl dava davalısı, birleşen dava davacısında olduğu, taraflar arasındaki sipariş formunda teslim tarihinin açıkça belirlendiği, ifa yerine ilişkin taraflar arasında açık bir düzenleme olmadığı, TBK 89/2 m göre parça borçlarında ifa yeri sözleşmenin kurulduğu sırada malın bulunduğu yer olduğu, asıl dava davacısı birleşen dava davalısının malın sözleşme tarihinde bulunduğu yerden haberdar olduğuna ilişkin delil olmadığı, sözleşmenin kurulduğu tarihte mallar yurt dışında olup asıl dava davalısı, birleşen dava davacısı tarafından sözleşme kurulduktan sonra sipariş edilerek kendi stoklarına eklendiği, asıl dava davalısı, birleşen dava davacısının malların teslime hazır hale getirilip teslim edileceği yeri asıl dava davacısı, birleşen dava davalısına bildirmesi gerekeceği, asıl dava davalısı, birleşen dava davacısının TTK m 18/3 düzenlenen yöntemlerle bildirim yaptığı konusunda delil sunamadığı, bu konuda tanık dinletme talebinin mahkemece reddedildiği, malları teslim borcu altındaki asıl dava davalısı, birleşen dava davacısının malları teslim etmediği ve satıcının temerrüdü sabit olduğundan TBK m 212/2 göre asıl dava davacısının devir isteminden vazgeçerek avans olarak ödedediği bedeli iadesini talep etmekte haklı olduğu kanaatiyle asıl davanın kabulüne, davacı yanın bedelin iadesi talebine ilişkin ihtarın davalıya 11.09.2017 tarihinde yapılmış olması ihtarda verilen süre dikkate alınarak temerüdün 15.09.2017 tarihinde gerçekleştiği, tarafların tacir olduğu, bu tarihten itibaren avans faizi işletilmesine, birleşen davada ise davacı malları teslim etmediği, bakiye bedelin ifasını da isteyemeyeceği, davacı malların siparişe özel olduğunu iddia etse de bilirkişi raporunda pompalardan 4 adedinin dava dışı … San. Ve Tic.A.Ş.’ne satıldığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, 15.02.2016 tarihinde 52 adet … Pompa’nın yurt dışından ithal edilerek 10 hafta içinde teslim edilmesi konusunda anlaştıklarını, anlaşma uyarınca ürün bedelinin %40’ı siparişte, kalan %60’ı teslimatta peşin ödeneceğini, … 02.03.2016 tarihinde bedelin siparişte ödenecek 90.000,00TL’sını …’a ödediğini, sözleşmenin yürürlüğe girdiğini,… ithalat işlemlerine başladığını, ürünün 12.04.2016 tarihinde … Gümrüğüne geldiğini, bilirkişi kurulunun tespitine göre gümrükten çekilen ürün 20.04.2016 tarih … yevmiye numarasıyla … stoklarına kaydedildiğini, ürünlerin ithal işlemleri sürerken …’in ödeme güçlüğü içine düştüğünü, kredi temin etmediği için kalan bedeli ödeyemeyerek ürünü teslim almadığını, … çalışanı … gönderdiği e-mektupla, peşin ödenen 90.000,00TL için fatura, kalan ürün bedeli için proforma fatura düzenlenmesini talep ettiğini, görüşmelerden sonra … faturanın iptal edilmesi talimatı verdiğini, faturanın iptal edildiğini, … ihtar çekerek ürünün teslim edilmediğini peşinatın iadesini talep ettiğini, karşı ihtarla ürün bedelini ödeyerek teslim almaları aksi halde ithalat sebebiyle uğranılan zararın tahsili için dava açılacağını bildirdiğini,… sözleşmeyi feshettiklerini, ürünün zamanında teslim edilmediğini, peşinatın iadesi talebinin tekrarlandığını,… 90.000,00TL’nin 02.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili için dava açtığını, … adına ödenmeyen ürün bedeli 29.141,29İngiliz Sterlini kalan ürün bedelinin tahsil tarihindeki Türk Lirası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak karşılığının avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte …’den tahsili için 06.03.2018 tarihinde Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesinde (2018/183 E.) dava açıldığını, davanın Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde … tarafından açılan 2018/171 E. sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiğini, … delil olarak ticari kayıtlar, gümrük kayıtları, elektronik yazışmalar, telefon kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif ve yemin deline dayandığını, … karşılıklı ihtarnameleri, şirketin nevi değişikliğine dair kayıtları, ödeme dekontunu, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemin deliline dayandığını, mahkemece delil toplanmadan eksik inceleme ile dosyanın bilirkişiye verildiğini, raporda … tarafından ithal edilerek 52 adet peristaltik pompanın teslim tarihinden önce … unvanlı firmadan ithal edildiğini, Gümrükten çekildiğini, 20.04.2016 tarihinde … stoklarına dahil edildiğini, raporda …’ın alıcı …’e siparişin teslime hazır hale getirildiğine dair bir bildirimine rastlanmadığını, … çalışanı …’in … çalışanı …’e gönderdiği e-mektubun bir değeri olmadığını, …’ın ürünün kalan bedelini isteyemeyeceğini, …’in ödediği 90.000,00TL’nin iadesini istemekte haklı olduğu yönünde görüş bildirdiğini, tanık dinlenilmesi talebinde bulunduklarını ancak tanıklar dinlenmeden bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan incelemenin usule aykırı olduğunu, taraflar arasında başkaca bir ticari ilişki bulunmadığını, bilirkişinin satıcının bakiye bedele hak kazanmadığı şeklindeki değerlendirme yapmasının hukuka aykırı olduğunu, … sipariş üzerine ürünü süresinden önce tedarik ettiğini, teslime hazır hale getirdiğini, ürünün hazır olduğunun bildirilip bildirilmediği, …’in proforma fatura tanzim edilmesi talebinde bulunduğunu, 18.07.2016 tarihli fatura ve irsaliyenin şirket yetkilisi …’in talimatıyla iptal edildiğini, ürünün … tarafından bekletildiğini, … yetkilisinin fatura bilgilerini göndererek ödenen kısım için fatura, kalan kısım için proforma fatura tanzimini talep etmesi, alıcının ürünü satın almaktan vazgeçmediğini, kalan bedeli ödeyemediğini, ödeyemeyeceğini açıkça kanıtladığını, …’in ürünün ithal edildiğini bilmediğini, bilirkişinin tebligata ilişkin yorumunun ve mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, …’in ürünün ithal edildiğini bildiğini, temerrüde düşen …’in sözleşmeyi feshederek peşin ödediği tutarı istemeye hakkı olmadığını, … süresinde ürünü ithal ederek teslime hazır hale getirdiğini, … bildirdiğini, teslim süresinin 10 gün olduğunu, … 02.03.2016 tarihinde 90.000,00TL peşinat ödemesi yaptığını, ürün 12.04.2016 tarihinde gümrükten çekildiğini, …in ithalatı, ürünün teslime hazır olduğunu bildiği halde ödeme yapmadan ürünü almak istemesi sebebiyle teslimin gerçekleşmediğini, …’ın ithal ettiği ürün bedelini talep etme hakkı olduğunu, verilen kararın yerinde olmadığını, asıl ve birleşen dava yönünden kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak eksik tahkikatın tamamlanmasını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, asıl davada bağlanma parasının birleşen davada ise bakiye satım bedelinin ödenmesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, taraflar arasında akdedilen satım sözleşmesine dayalı olarak ödenen bağlanma parasının iadesi, birleşen dava ise yine satım sözleşmesi gereğince bakiye satım bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında satım sözleşmesi bulunduğu hususu ve yine davacı yanca davalıya TBK m. 177 hükmü uyarınca bağlanma parası niteliğindeki 90.000,00.-TL ödendiği hususu da ihtilaflı değildir.
Davacı yan taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalının edimi olan malları müvekkiline teslim etmediği iddiası ile bağlanma parası olarak ödenen tutarın tahsilini istemiş, davalı yan ise birleşen davada sözleşme konusu malların hazır edildiğini ancak davalının almadığını iddia etmiştir.
Bu anlamda öncelikle alıcının temerrüdü ve hukuki sonuçları üzerinde durulmasında yarar görülmektedir.
Alacaklının edimi kabul etmemesi, çoğunlukla sorumluluğuna yol açmamakla birlikte, bazen edimi kabul, alacaklı için bir borç da teşkil edebilmektedir. Alacaklı borçlu tarafından usulüne uygun yapılan ifa teklifini haklı bir nedene dayanmaksızın kabul etmez ise, alacaklı temerrüdü meydana gelir.
Bu durumda ifa engeli, alıcının hareketsizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu anlamda alıcı temerrüdünün borçlu ve alıcıya dönük iki şartı mevcuttur. Borçlu tarafından edimin ifaya uygun olarak arz edilmesi gereklidir. Zira ifa edime uygun değilse, alıcı buna kabule mecbur olmadığından temerrüt olgusu gerçekleşmez. Alıcı bakımından gereken şart ise, ifanın haklı bir nedene dayanılmaksızın reddedilmesi ya da ifa için hazırlık hareketlerinin yapılmasından kaçınılmasıdır (TBK m. 106).
Alacaklının temerrüde düşmesi halinde ise aynı Kanunun 107. maddesi gereğince borçlu, ancak hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Bu durumda, alacaklının temerrüdü için öncelikle anılan 106. maddeye uygun ihtar gerekli olup, somut olayda davalı/satıcı tarafından davacı/alıcıya satıma konu malların usulü dairesinde önerildiğini ispat edememiştir.
Bu durumda davacı yanın ileri sürdüğü satıcının temerrüdü halinin gerçekleştiğinin kabulü gerekmekte olup davacı yan ödemiş olduğu bağlanma parasının tahsilini talep etmiştir.
Sonuç olarak mahkemece asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar vermesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığından asıl dava davalısı birleşen dava davacısı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl Dava Davalısı / Birleşen Dava Davacısı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince;
Asıl davada;
Alınması gereken 6.147,90.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.536,98.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.610,92.-TL harcın istinaf eden asıl davada davalı … Laboratuar Mal. San. Tic, A.Ş.’den alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen davada;
Alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın istinaf eden birleşen davada davacı … Laboratuar Mal. San. Tic, A.Ş.’den alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Asıl dava yönünden HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin, Birleşen Dava yönünden HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 25/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”