Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1766 E. 2022/625 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1766 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/625

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/567 E.; 2019/405 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
B.A.M. KARARININ
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin oto yedek parça işi yapmakta olduğunu, davalı şirkete 12.08.2017 düzenleme tarihli, … seri sıra numaralı ve 7.463,50 TL tutarlı faturada belirtilen ürünlerin satışını yaparak teslim ettiğini, faturaya konu malların ve faturasının kargo ile gönderildiğini, teslimatın bu şekilde yapıldığını, ancak davalı firmanın fatura içeriği ürünleri teslim almasına rağmen fatura bedelini ödemediğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2018/3430 E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirketin yetki üzerine dosyanın Ankara 16. İcra Müdürlüğüne gönderilerek 2018/6560 esasına kaydedildiğini, ancak davalı şirketin bu dosya kapsamına gönderilen ödeme emrine de itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere ıcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili şirketin icra takibine konu faturada belirtilen emtiayı teslim almadığını, teslim olgusunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu kargo belgelerinin suretinin taraflarına tebliğ edilmemiş olduğundan buna ilişkin itiraz haklarını saklı tuttuklarını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafça icra takibinden önce müvekkiline davaya konu faturayı tebliğ etmediğinden dolayı müvekkilinin faturaya karşı itiraz etme olanağı bulunamadığını, ayrıca icra takibinden önce davacı tarafın müvekkilini temerrüde düşünmediğinden dolayı takip tarihinden önceki dönemi kapsar şekilde işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak ikame ettiği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalının süresi içinde itiraz ettiği takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı tarafından Konya’da başlatılan icra takibine yapılan itirazda icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği, itirazın kabulü ile icra dosyasının Ankara Batı İcra Dairelerine gönderildiği, aldırılan bilirkişi raporunda her iki yan defterlerinin de delil gücünü haiz olduğu, dava konusu alacağın dayandığı faturanın davacı kayıtlarında bulunduğu, davalı kayıtlarında yer almadığı, davacı kayıtlarına göre alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaya konu mallar davalıya teslim edildiği halde malların bedeli ödenmediğinden davacının sonuç olarak 7.463,50TL alacağının bulunduğu kanaatiyle, işlemiş faiz talebinde bulunulmuşsa da, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu faturadaki malları teslim almadığını, kargo teslim belgesinde teslim alan kişinin kim olduğunun belli olmadığını, yerel mahkemece eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, malları teslim ettiğinin ispat külfetinin davacıda olmasına rağmen mahkemece 3.kişi nezdindeki yazılı kanıtların aksi ispat edilemediği gerekçe göstererek ispat külfetinin müvekkiline yüklendiğini, 3.kişi kargo şirketinin sunduğu belgelerin mahkemece hiçbir geçerliliği ve ispat değeri olmadığını, kargo şirketi tarafından gönderilen belgelerde gönderilen emtianın ne olduğunun belli olmadığını, … isimli kişinin müvekkil şirketin çalışanı olmadığını, aldırılan bilirkişi raporları ile davaya konu faturaların mevekkili şirket kayıtlarında olmadığını, müvekkilinin icra takibine konu faturada belirtilen emtiayı teslim almadığını, davacının dilekçesinde belirtilen ve hükme esas alınan kargo teslim belgesinde kargonun içinde ne olduğu belli olmadığı gibi kim tarafından teslim alındığı da belli olmadığını, %20 inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, davacının davasını usulüne uygun ispatlayamadığını, istinaf başvurusunun kaublü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; satıma konu malların davalı/alıcıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle teslim olgusunun ispat edilmiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 509,83.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 128,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 381,83TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 09/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”