Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1750 E. 2022/580 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2019
ESAS NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalıdan alacaklı olduklarını alacağın tahsili için takibe giriştiklerini, davalı yanca haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptalini, takibin devamını ve % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan borcun müvekkilince ödendiğini ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacı ve davalı defterlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu, taraf defterlerinin 25.09.2017 tarihi itibariyle 0,29.-Kr haricinde 15.801,29.-TL davacının alacaklı kaydı bulunduğu davalının da bu tutarı ödeyerek bakiye takip kısmına itiraz ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, kararın gerekçesinin bulunmadığını, tarafların karşılıklı olarak imzasının bulunduğu 26.01.2017 tarihli protokolün hiç bir şekilde mahkemece dikkate alınmadığını, sadece defter incelemesi yaptırılmak sureti ile yetinildiğini, mahkeme dosyaya sunulu olan delilleri dahi göz ardı ettiğini, davalı tarafından protokolde verileceği belirtilen çeklerin verilmediğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklının, kötü niyetli kabul edileceğini, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarında dahi kabul edilen 15.801,58.-TL dışında başka alacaklı olmadığı görünen davacının kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiğini, mahkemenin basiretli tacir sıfatını haiz davacı açısından maddi hatadan kaynaklı alacak talebinde bulunduğu varsayımında bulunması gerek ticaret kanunumuz gerekse usul kurallarımız çerçevesinde kabul edilebilir nitelikte olmadığını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
I-Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davacının alacağının bulunmadığının her iki yan defterler kayıtlarından anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Davalı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde;
Davacı şirket vekilinin kötüniyet tazminatına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için İİK m. 67/2 hükmü uyarınca alacaklının takibe girişmesinde haksız olması yanında kötüniyetli olması da aranmakta olup eldeki davada davacı yanın haksız olarak takip yaptığı, bunun yanında itiraza uğramayan alacak tutarı kadar davalının borçlu olduğunun her iki yan yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile anlaşılması karşısında davacının alacaklı olmadığı kendi yasal defteri ile de sabit olmasına karşın takip yaptığında kötüniyetli olduğunun da kabulü gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı olduğu gerekçelerle kötüniyet tazminatının reddi doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulü ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
3-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/694 2019/342 29/04/2019 kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
4-a-Davanın REDDİNE,
b-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile 22.485,68.-TL kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının dava dosyasında peşin alınan harçtan mahsubu ile artan 1.246,94.-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
ç-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 12.808,40.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
e-HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşina alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalı yana iadesine,
7-İstinaf eden davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
10-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”