Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1712 E. 2022/1064 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1712 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1064

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/188 E 2019/668 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı şirketin açmış olduğu kapalı zarf usulü ihale sonucu müvekkili tarafından davalıya güvenlik sistemi ve donanımının satışı yapıldığını, ürünün davalıya tesliminin de yapıldığını, ancak davalı şirket tarafından borcun ifa edilmediğini, alacağın tahsili için takibe giriştiklerini, davalı yanca haksız olarak takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptalini, takibin devamını ve %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı şirketin hileli işlemleri ile müvekkilinde bulunan yanılgıdan yararlanmak suretiyle iradesinin sakatlandığını, yine yapılan satış sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin de fahiş olduğunu ve müvekkilinin yine gabine maruz kaldığını, iradesinin fesada uğratıldığını, ayrıca sipariş fişinin sözleşme olarak bağlayıcılığının da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, dosyada bulunan sipariş formu, davalı şirket yönetim kurulunun kararı, davalı tarafından avans ödemesinin yapılmış olması dikkate alındığında taraflar arasında satış sözleşmesinin kurulduğu ve davacı tarafından takibe konu faturadaki malın davalıya teslim edildiği, davacı şirketin basiretli tacir olması, davacı dışında iki ayrı firmadan da teklif alınmış olması ve en düşük teklifi veren davacıya sipariş verilmesi nazara alındığında davalının gabin savunmasının ve yine sipariş tarihinden önce davalı şirketin işyerinde ürünün demosunun kurulmuş olması, basiretli tacir olan davalının bu süreç içerisinde gerekli araştırma ve inceleme yaparak sistemlerinde risk olup olmadığı, varsa bu riskin hangi ürünle bertaraf edilebileceği konusunda karar verebileceği, ürünün demosunun kurulmasından sonra davalı tarafından uyuşmazlığa konu ürünün satın alınmasına karar verildiğinden davacının önerisi dışında hileli davranışları neticesinde bu ürünün alınmasına sebep olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, müvekkil şirket tarafından satış sözleşmesine konu olan malların sipariş formu, yönetim kurulu kararı ve avans ödemesinin yapılmış olması dikkate alındığında teslim edildiğini, takibe konu olan fatura bedelinin müvekkil şirket tarafından ödenmediği, irade fesadı ve aşırı yararlanmalının söz konusu olmadığı, bu nedenle takibe konu alacağında haklı olduğunu, ödeme emrine itirazda müvekkil şirketin haksız olduğu kanısına varılması, alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının müvekkil şirketten alınarak davacıya verilmesini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasında satım sözleşmesinin kurulup kurulmadığı ile davacının iradesinin hile ve gabin nedeni ile fesada uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle TTK m. 18/2 hükmü uyarınca davacı tacirin basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekmesine ve iddia ettiği irade fesadını ispat edememiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 150.933,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 37.333,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 113.600,30.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 07/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”